DHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2010 12:48
Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Esensoy, Türk insanının yaşam süresinin 80 yılda 2 katına çıktığını söyledi.
1930 yılında erkekler için beklenen ömrün 40, kadınlar için 36 olduğunu, 2009 yılında ise ortalama yaşam süresinin erkeklerde 71.7, kadınlarda ise 77 yaş olarak gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Esensoy, “Araştırma sonucuna göre oluşacak tabloyu, SGK ve özel sigorta şirketlerinin kullanmasını bekliyoruz” dedi
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü'nün talebi doğrultusunda Marmara Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, BNB Danışmanlık Şirketi ve Sigorta Bilgi Merkezi işbirliğiyle ‘Türkiye Hayat ve Hayat Annüite Tablolarının Oluşturulması’ projesi başlatıldığını söyledi. Proje kapsamında Adıyaman’da da incelemelerde bulunan Prof. Dr. Ömer Esensoy, bir yıldır devam eden ve 30 uzman ekip ile yürüttükleri çalışmalarda Türk insanının yaşam süresinin uzadığını saptadıklarını kaydederek, “2010 yılında erkeklerde beklenen ömür 72.8, kadınlarda ise 79 yaş olarak görülüyor” dedi.
Amerikan hayat tabloları kullanılıyor
Hazine Müsteşarlığının talebi üzerine Türkiye’de hayat Annüitelerinin oluşturulması projesini anlatan Prof. Dr. Esensoy, projenin 1 yıllık olduğunu ve amacının kendi ulusal demografik verilerine göre hayat tabloları oluşturmak, sigortalı verilerine göre sigorta hayat tablosu oluşturmak, bunlardan yararlanarak Annüite tablolarını oluşturmak olduğunu belirtti. Prof. Dr. Esensoy şunları kaydetti:
“Türkiye’nin ulusal hayat tablolarının oluşturulması Hazine Müsteşarlığının stratejik planında öncelikli alanlar arasında yer almakta. Çünkü sigorta sektörü, araştırıcılar, sosyal güvenlik kurumları, birçok başka kurum, ulusal hayat tablomuz olmadığından Amerikan hayat tablolarını kullanmakta ya da özel sigorta şirketleri, yabancı ortaklarının kullandığı hayat tablolarının bazılarını kullanmakta. Şu anda Türkiye’de böyle bir eksiklik var, bu eksiklik çoğu zaman bizim bölümümüz tarafından da dile getirilmekteydi. Türkiye’de ilk kez böyle bir araştırma yapılıyor. Bir ay içerisinde bu tablolar oluşturulmuş olacak. Sanıyorum Eylül ayında bu tablolar Türkiye toplumuna açıklanacak. Bundan sonra da bu tabloların kullanılmasını bekleyeceğiz.”
‘Sigorta şirketleri primlerini ayarlayabilecek’
Prof. Dr. Ömer Esensoy, Türkiye’de bugüne kadar hayat sigortalarında tarife ve primlerin belirlenebilmesi için yapılan aktüeryal hesaplamalarda kullanılan hayat (mortalite) tablolarının, Türk nüfusunun nitelikleri ile tam uyum sağlayamamasından dolayı, bu projenin sonucunda elde edilecek tabloların hem kamu sosyal güvenlik sistemi, hem de sigorta sektörü için önemli bir araç olacağını vurguladı. Prof. Dr. Esensoy, “Hatta Sigorta Bilgi Merkezi izin verirse, sigorta şirketleri de bu yazılımları orada kullanmak suretiyle kendi sigortalılarına ait Annüite tablolarını oluşturabilecekler ve böylece rekabet ortamında kendi prim ve teminatlarını bu sonuca göre ayarlayabilecekler. Bu işin özel tarafına baktığımızda bu aynı zamanda çok önemli bir katkı olacak” dedi.
Kadınların ömrü daha da uzadı
Türkiye’nin hayat tablolarını hazırlarken nüfus verilerini kullandıklarını kaydeden Prof. Dr. Esensoy çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:
“İlk nüfus sayımı 1927 yılında yapıldı ve biz de 1927 yılından başlayıp ‘30- 35 yılı, 40- 45 yılı ve 50 yılı’ diyip, bu şekilde giderek son nüfus sayımı 2000 yılında yapılmıştı ve bu zaman kadar yapılan nüfus sayımlarının tek yaşlarda, yani her bir yaş için yaşayan ve ölen sayılarına göre bu hayat tablolarını oluşturduk. Eksik yıllarda, yani nüfus sayımı yapılmayan yıllarda yine çeşitli istatistiki yöntemlerle tahmin ettik. Böylece çalışmalardan bir örnek vermek gerekirse 1930 yılında erkekler için beklenen ömür 40 yaş çıvarında ise, şimdi 2009 yılında 71.7 yaş çıvarında olduğunu çıkardık ama daha resmi olarak açıklamadık. 2015 Yılında ise beklenen ömrü yaklaşık 72,8 yaş olarak hesapladığımızı görüyoruz ve bunu söyleyebiliyoruz. Hazırladığımız hayat tablolarında kadınların yaşam süreleri biraz daha yüksek olacak. Kadınlarda savaş yılları nedeniyle ilk 1930 nüfus sayımına göre beklenen yaş 36 iken, 2009’da 77’ye 2015 yılında ise 79’a çıkıyor” diye konuştu.