Güncelleme Tarihi:
"Yasalardan söz edildiğinde, genellikle hukuk sistemi içinde yer alan yazılı yasalar kastedilir. Oysa biz kadınların yaşamlarının büyük bölümünü yazılı olmayan yasalar belirler. Gelenek, örf ve adet gibi sözlü yasalar, en az yazılı yasalar kadar önemli yer tutar hayatımızda. Çünkü pek çoğumuzun 'nasıl ve hangi yaşta evleneceğimiz', 'kaç çocuk doğuracağımız', 'okula gidip gitmeyeceğimiz', 'kiminle ve ne sürelerle birlikte yaşayacağımız', hatta 'kimlerle arkadaşlık edeceğimiz' yazılı olmayan bu yasalarla belirlenir. Son yıllarda daha çok görünür hale gelen; 'imam nikâhı ile evlenmeler', 'namus kisvesi altında işlenen cinayetler', 'ölen kocanın kardeşi ile zorla evlendirmeler' yazılı olmayan yasaların en hayati örnekleri. Yasalarla belirlenmiş hakları kullanabilmemiz ve yazılı olmayan yasalara karşı çıkabilmemiz, söze 'ben' diye başlayabildiğimizde mümkün olur."
"Sözlü ya da yazılı yasalar değişebilir, değiştirilebilir. Bunların değişmesi, kadınlar lehine geliştirilmesi bizim çabalarımızla olacaktır. Ne kadar güç olursa olsun, kadınların hayatı kendilerinden yana değiştirmeye enerjileri vardır. Bu nedenle sizi yan yana durmaya, güçlerimizi birleştirmeye, yaşamımızı tehdit eden sözlü yasalara 'hayır' demeye, bir kadın yurttaş olarak yasalarla belirlenmiş haklarımızı bilmeye, bunları yeri geldiğinde kullanmaya ve yetmedikleri yerde değiştirmeye çağırıyoruz."
BEDENÄ°MÄ°Z BÄ°ZÄ°MDÄ°RÂ
Siz hiç gerilmeden, gönül rahatlığıyla kadın hastalıkları uzmanına muayene olmaya giden bir kadın duydunuz mu? En zorunlu hallerde bile ayaklarımız geri geri gider. Çünkü muayene ve tedavi yöntemleri rahatsız edici ve zaman zaman özensizdir. Hatta muayene ve doğum sırasında hakaret ve azarlamalara muhatap olan çok sayıda kadın olduğunu da biliyoruz. Bekâret kontrolü ya da muayene tehdidi, bir başka kâbus. Akrabanız olmayan bir erkekle beraber gece vakti karakolluk olan genç bir kadınsanız, polisin ilk aklına gelen sizi muayeneye göndermektir. Unutmayın, yapılmak istenen şey yasal değil.
Evlilik içinde veya öncesinde, baba, ağabey, erkek kardeş, dayı, enişte vb. erkek akrabalar yani sevdiğine inanıp güvendiğimiz erkekler tarafından tokat, yumruk, tekme ile dövülüyor, kötü muamele görüyor, üzerimize bir aletle saldırılıyor, yaralanıyor, sakat kalıyor, işkence görüyorsak fiziksel şiddet altındayız demektir. Sonunda ölebiliriz... Saldırgan, bir devlet görevlisi de olsa şiddet görüyorsak yasalar bizden yana...
HASTA OLARAK HAKLARIMIZ
Her insan, sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Hasta hakları ülkemizde de yürürlükteki sistemde ve Anayasa'da ifadesini bulan, insan haklarının kapsamına girer. Konu ayrıca medeni hukuk, özel hukuk, ceza hukuku gibi alanlarda çeşitli düzenlemelerle ele alınmıştır. Anayasa'nın 56.maddesi, sağlık hizmetlerinde, devlete geniş ve etkin ödevler yüklemiştir. İşte devlet, yurtta?larına karşı kendisine yüklenen bu ödev gereği; sağlık hizmetlerinin kuruluşundan, düzenlenmesinden ve işleyişinden ortaya çıkan bozukluktan, aksaklıktan ve boşluktan sorumludur.
Â
Hizmetin hiç işlememesi, hizmetin geç ve kötü işlemesi halleri hizmet kusuru sayılır ve bu nedenlerle zarar gören yurttaşlar devletten zararlarının tazmin edilmesini isteyebilir.
Tıbbi müdahale öncesinde ve müdahale sırasında, hasta ve hasta yakınlarının hastanın saÄŸlık durumu hakkında bilgilendirilmeleri, uygulamayla ilgili olarak hastanın, veli (ana-baba) ya da vasinin izninin bu bilgilendirmeden sonra alınması yasa gereÄŸidir.Â
Hastalandığımızda;
* Hasta olarak saygı ve özen içerisinde, güler yüzlü, nazik, şefkatli sağlık hizmeti almak,
* Adaletli ve hakkaniyete uygun koruyucu hizmetlerden yararlanmak,
* Sağlık hizmeti alırken, din, cins, ırk, etnik, kültürel ve benzeri hiçbir konuda ayrıma uğramamak,
* Sağlık ve hastalıklarla ilgili süreçler hakkında bilgilendirilmek, aydınlatılmak;
* Uygulanacak tüm tıbbi girişimler konusunda rızası alınmak;
* Gizliliğe uygun bir biçimde her tür sağlık hizmetinden yararlanmak
* Kişinin ruh ve beden bütünlüğüne saygı gösterilmesini beklemek,
* Hastalık hakkında bilgilendikten ve tedavi yöntemlerini öğrendikten sonra, tedaviyi kabul etmek veya reddetmek
* Sağlık kuruluşu ve sağlık personelinin değiştirilmesini istemek ya da seçtiğimiz kurum ve personelin hizmetinden yararlanmak,
* Tıbbi yanlışlık ve hatalardan meydana gelebilecek zararlardan korunmak ve yüksek güvenlik koşullarının sağlanmasını istemek hakkımız vardır.
* Hastalığın türüne ve ÅŸiddetine göre, fiziksel iÅŸlevlerimizden ve normal sosyal sorumluluklarımızdan affedilmek, durumumuzdan sorumlu tutulmamak, bakımımızın saÄŸlanmasını talep etmek hakkımızdır.Â
YARIN: KENDÄ°SÄ°NE Ä°NSANCA DAVRANILMAYAN HASTA NE YAPABÄ°LÄ°R?
Â