Güncelleme Tarihi:
Osman Nihat Şen, bunun mümkün olmadığını söylüyor. ‘Güvenli web’ konusunda dünyaya örnek olduğumuzu da vurguluyor Şen. İnternet Daire Başkanlığı’nın ‘güvenli web’ için hazırladığı broşürler, Avrupa’daki bütün okullara dağıtılacak.
ABD ve Avrupa’da birtakım internet siteleri çıkmaya başladı ortaya. Bu sitelerin temel iddiası, ‘internet geçmişininin itina ile temizlenebileceği’. Kimi zaman küçük, kimi zaman nisbeten büyük bir ücret karşılığında, internet geçmişinizin size zarar vermesi muhtemel bir bölümünün silinebileceğini söylüyorlar. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen, bunun mümkün olamayacağını ifade ediyor. Şen’e göre, bir şeyin silinebilmesi için kayıtlı olması gerekir. Oysa, internette yapılanlar belli bir yerde kayıtlı değil. Bu nedenle silinmesi veya ortadan kaybolması imkânsız. Peki o halde ne yapmak lazım? Şen’in cevabı son derece net: Dikkatli olmak: “Ben mesela her yerde mail adresimi açmıyorum. Trafikte nasıl dikkatli olmak gerekiyorsa, internette de aynı dikkati göstermek gerek. Yine de kaza olmaz mı? Olabilir. Buna da hazırlık olmanız lazım.”
Güvenli internet insan hakkı
Osman Nihat Şen, başta çocuklar olmak üzere ‘güvenli internet’in herkesin en doğal insan hakkı olduğunu söylüyor son derece açık bir biçimde. Arkasından da ekliyor, “Yasaklama hiçbir zaman çözüm değil.” Peki ‘güvenli internet’ için asıl çözümü nerede aramalıyız? Şen, kullanıcıları bilinçlendirme işini resmi kurumların değil, sivil toplum kuruluşlarının üstlenmesi gerektiği kanaatinde. Bu konuda bütün birikimlerini paylaşmaya hazır olduklarını da bilhassa vurguluyor:
“Sürece sivil inisiyatifleri sokmanın doğru bir yaklaşım olacağı kanaatindeyim. Söz gelişi, Başkanlığımızın kullanıcıları hedef alan bilinçlendirme faaliyetlerini artık sivil toplum örgütleri üstlenmeli ve yürütmelidir. Çünkü internet ürünlerini satın alan kullanıcılar aynı zamanda birer tüketicidir ve hakları, tercihleri, talepleri çok değerlidir. Başkanlığımızın bilinçlendirme faaliyetlerinde temel amacı, sivil inisiyatiflerin başlatılan bu faaliyetlere sahip çıkması ve bunları geliştirip kullanıcı hakları düzeyine taşımasını sağlamaktır.Bu konudaki birikimlerimizi sivil girişimlerle paylaşmaya da hazırız.” İnternet Daire Başkanlığı, kullanıcıları bilinçlendirme faaliyetleri üç ana dalda organize ediyor. Önce anne ve babalar yani aileler hedef alınıyor. İkinci sırada çocuklar, üçüncü sırada ise internet kafaler mevcut.
Bütün internet kafeler kayıtlı
Mesela internete bağlı bilgisayarın oturma odasında, herkesin gözü önünde olması isteniyor. Amaç, çocuğun internetle ilişkisini kontrol etmek. Çocuğu baştan savmak amacıyla odasına bilgisayar koymak ve internette saatler geçirmesine ses çıkarmamak her zaman ters tepebilir. Bu konuda İnternet Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan broşürlere www.guvenliweb.org.tr adresinden ulaşmak mümkün. Avrupa’daki bütün okullara dağıtılmak için İngilizce’ye de çevrilen bu broşürler, bu sahada yapılmış en iyi çalışma olarak kabul ediliyor.
İşin en çarpıcı tarafı ise Türkiye’deki bütün internet kafelerin kayıt altına alınmış olması. Hangi kentte kaç internet kafe olduğu biliniyor artık. Üstelik, yine aynı sitede, hangi kentte kaç internet kafe olduğu harita üzerinde de gösteriliyor.
Anlaşılan o ki, bütün insanlığa faydalı olabilecek bir sistem veya ürünle inanılmaz zararlar vermek de mümkün. Tıpkı atom parçacığı veya atom bombası gibi, tıpkı nükleer tıp ve nükleer silah gibi...
İnternet de öyle...
İnternette kişisel bilgiler satılıyor
DOLANDIRICILIK sitelerine dikkat çeken Osman Nihat Şen şu bilgileri verdi: “Bilgi ve İhbar Merkezi’ne yapılan şikâyetlerin önemli bir bölümü, dolandırılan vatandaşlara ait. Son zamanlarda, ‘partner, sesli chat, escort’ gibi kavramlarla kullanıcıları kendine çeken ve zarara uğratan web siteleri sık sık karşılaşılıyor. Bu tür web sitelerinin amacı kolay yoldan para kazanmak. Bu tür siteler ziyaret edildiğinde, yeterli güvenlik önlemleri alınmamış bilgisayarlara fark edilmeden yüklenen bir program ile kişisel verilere erişiliyor. Arkadaşlık, sohbet, resim gibi içerikler sunacaklarını taahhüt eden bu tür web siteleri, kullanıcıları üye yapıyor. İçeriğin bir kısmını sunarak daha fazlası için talep oluşturuyor ve böyle böyle kullanıcıyı soyuyor. Bununla da kalmıyor, kullanıcının bilgileri başkalarına aktararak onların da dolandırmalarını sağlıyor.”