Yarısı davalı olan köy

Pendik'te, ortasından berrak bir derenin geçtiği Göçbeyli Köyü'nde yaşayanların başı, İşadamı Kemal Derinkök'le olan davaları nedeniyle dertte. Köyün yarısı ihtilaflı arazilerin üzerine kurulu. Tapu iptal davalarını kaybeden köylü, Derinkök'ün anlaşmaya yanaşmadığını söylüyor. ‘‘Evimizi toprağımızı terk mi edeceğiz?’’ diye soruyor.

Göçbeyli, Kurtdoğmuş, Kurna, Ballıca ve Kurtköy. Nüfusu yarım milyonu aşan ve hızla büyüyen Pendik'in köyleri bunlar. Kurtköy artık köy olmaktan çıkmış. Yeni havaalanının startı verildikten sonra şantiyeye dönmüş. Yakın bir zamana kadar Pendik'in mesire yerlerinden biri olan Kurtköy'de şimdi toplu konutlar yükseliyor. Neredeyse hiç boş alan kalmamış. Arazi fiyatları fırlamış. Kurtköy, Pendik'in yeni rant alanı olmuş.

Kurtköy'de durum böyleyken birkaç kilometre ötedeki köyler doğal güzelliklerini hala muhafaza ediyorlar. Ortasından berrak bir derenin geçtiği Göçbeyli, Ömerli barajına altı kilometre uzaklıkta bir köy. Köyün hemen altından akan derenin bulunduğu alan mutlak koruma alanına dahil edilmiş. Köylü dereye gözü gibi bakıyor.

Seralar ne olacak?

Köy halkı geçimini seracılıktan sağlıyor. Dere boyunca uzanan seralarda marul, kıvırcık, soğan ve salatalık yetişiyor. Köyün bir ucundan başlayıp öbür ucuna kadar uzanan seralardaki mahsulü hal esnafı ve pazarcılar satın alıyor. Göçbeyli'nin taze marulları Pendik pazarlarında günlük satılıyor. Köylüler, Göçbeyli'de yetişen mahsulün İstanbul'un birçok pazarına da ulaştığını söylüyorlar. Seraclığın yanısıra az da olsa arıcılık yapılıyor. Her evin yanında bir de ağıl var Göçbeyli'de. Her evde en az 10 büyükbaş hayvan var. Köy halkı sütünü, yoğurdunu, yağını kendi yapıyor.

Muhtar Kazım Hönük 30 yıl önce kurulan, 800 nüfuslu, 270 haneli Göçbeyli'nin dertlerini şöyle sıralıyor: ‘‘Cami yapmaya çalışıyoruz, ancak inşaatı yarım kaldı. Hayırsever İstanbullular'dan yardım bekliyoruz. Sağlık ocağımıza yıllardır doktor gelmiyor. Devlet hadi doktor gönderemiyor, bari bir ebe göndersin. En yakın sağlık kuruluşu 25 kilometre ötede. Eğitim de sorun. Tek katlı bir ilkokul var. Ortaokul öğrencileri taşımalı sistemle hergün Harmandere'ye gidip, geliyorlar.’’

Arazilerin çoğu ihtilaflı

Köyün etrafını çevreleyen binlerce dönüm ormanlık arazinin yıllar önce Türkiye'nin tanınmış işadamları ve çeşitli kuruluşlar tarafından parsellendiğini anlatan Muhtar, böylece Göçbeyli'nin başını ağırtan en büyük soruna geliyor: İşadamı Kemal Derinkök'le olan davalar! ‘‘Derinkök'ün burada binlerce dönüm arazisi var. Bu arazilerin çoğu ihtilaflı. Köyün yarısı bu ihtilaflı arazilerin üzerine kurulu. Kemal Derinkök, yıllar önce 100 haneye dörder dönüm tapulu arazi verdi. Yapılan anlaşmaya 'vefa hakkı şerhi' koydurmuş. Buna dayanarak tapu iptal davası açtı. Önce köylünün ağzına bir parmak bal çaldı. Sonra iptal davası açtı. İki yıl sürdü mahkeme ve köylünün aleyhine sonuçlandı.’’

Hukuki sorun köyün yarısını ilgilendiriyor. Bundan sonra ne olacak? İhtilaflı bir araziye kurulan köyün yarısı ortadan kalkacak mı? Muhtar, ‘‘Olur mu öyle şey?’’ diyerek itiraz ediyor: ‘‘Köylü 30 yıldır bu topraklarda yaşıyor. Evini, toprağını terkeder mi? Kemal Derinkök anlaşmaya yanaşmıyor. Biz anlaşarak bu işi tatlıya bağlamak istiyoruz.’’