Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2004 00:00
DÃœN sabah ÇıraÄŸan Oteli’nde bir kahvaltıya davetliydim. Yolda giderken, Hürriyet’te yarım sayfa bir ölüm ilanı dikkatimi çekti.Ä°spanya’nın Barcelona ÅŸehrinde topraÄŸa verilecek olan Manuel Andic Ermay’ın ölüm ilanıydı.MANGO AÄ°LESÄ°Ben vefat eden kiÅŸiyi tanımıyordum.Ancak altındaki ismi görünce çıkardım.Son yıllarda bütün dünyada tanınan ‘Mango’ adlı hazır giyim ÅŸirketinin sahiplerinden birinin babasıydı. Mango, Ä°stanbul’dan giden iki Türk Yahudisi tarafından Ä°spanya’da kurulmuÅŸ çok baÅŸarılı bir ÅŸirketti.Hürriyet’e verdikleri ilanla babalarının ölümünü Türkiye’deki tanıdıklarına da duyurmak istemiÅŸlerdi.Ermay ailesinin genç kuÅŸağının hikáyesi, bana çok sembolik gelmiÅŸtir.Hıristiyan fanatiklerinin baskısı yüzünden Ä°spanya’dan kaçıp Türkiye’ye gelen Yahudilerin genç kuÅŸaklarından biri, 500 yıl sonra oralara dönüp dünya çapında bir ÅŸirket kurmayı baÅŸarıyordu.ÇıraÄŸan’daki kahvaltıya iÅŸte bu duygularla girdim. Kahvaltı, otelin ‘Şimal C’ salonundaydı.Masanın bir tarafında beÅŸ Türk gazeteci oturuyordu.Bunlardan biri bendim.Öbür üçü ise Milliyet Gazetesi yazarı Taha Akyol, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan ve Yeni Åžafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru’ydu.BeÅŸinci gazeteci de Türkiye’deki Yahudi cemaatinin gazetesi ‘Şalom’dan Ä°vo Molinas’tı.MASANIN KARÅžISIMasanın öteki tarafındaki kiÅŸiler ise ABD’deki Ä°srail lobisinin en önemli kuruluÅŸlarından biri olan ‘Anti-Defamation League’in önde gelen üç yöneticileriydi.Heyetin başında bu kuruluÅŸun Milli Direktörü Abraham H. Foxman bulunuyordu.Yanında, kuruluÅŸun iki üst düzey yöneticisi Barbara B.Balser ile Ä°nançlararası Ä°ÅŸler Sorumlusu Rabbi Gary M.Breton-Granator vardı.Abraham H. Foxman, sadece ABD’de deÄŸil, bütün dünyada etkili bir Yahudi lideri.Bütün konuÅŸması boyunca Türkiye ile ilgili sözlerinde çok dikkatli ve sıcak.KonuÅŸmasının başında şöyle bir ÅŸey söylüyor:‘Avrupa’daki bazı liderlerin, mesela Chirac’ın kavrayamadığı bir ÅŸey var. Bir ülkede Yahudileri hedef alan eylemler, aslında o ülkenin bütününe yönelik saldırılardır. Sizin hükümetiniz bunu anladı. Sinagoglara yapılan eylemin ardından, Türk hükümeti, ‘Bu ülkemize yapılmış bir saldırıdır’ deyip kınadı ve cemaatin yanında olduÄŸunu açıkça gösterdi.’O gün BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan’ın demeci, Yahudi cemaatini ziyaret etmesi demek ki etkili olmuÅŸ.SAVAŞÇI’DAN BARIŞÇI’YAFoxman, Arafat’ın ölümünden sonra barış umudunun artacağı görüşünde.Son günlerde Mısır Devlet BaÅŸkanı Hüsnü Mübarek’in aÄŸzından yayılan tezi o da destekliyor.Ä°srail’de hükümetin başında Ariel Åžaron’un bulunması barışı engellemez, tam aksine kolaylaÅŸtırır. Bu görüşünü de şöyle özetliyor:‘Yıllarca önce yazdığı kitabın adı ‘Warrior’, yani savaşçı idi. O ÅŸimdi adı ‘Peacemaker’, yani barışçı olan yeni bir kitap yazmak zorunda.’Bu süreçte Türkiye’den bekledikleri ÅŸey, mevcut politikanın devamından ibaret.‘Türkiye, başından beri Filistin davasına duyarlı kaldı. Ama Araplara da ÅŸu mesajı verdi: ‘Sizinle dost olmamız için ille de Ä°srail’e düşman olmamız gerekmez.’ Bu politika, Türkiye’yi barış konusunda daha etkili bir konumda tuttu.’Çok dikkatli ve nazik bir ifade kullansa da, son zamanlarda Ankara’dan yükselen bazı seslerin onları ÅŸaşırttığını da hissettiriyor.AMAÇ NEAynı duyguyu Türkiye’nin ABD ile iliÅŸkileri için de veriyor.‘ABD DışiÅŸleri’nin üç numaralı ismi Marc Grossman ile eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, Türkiye’yi çok iyi bilen ve anlayan insanlardır. Onlar, Türkiye ile iliÅŸkilerde iyi gitmeyen ÅŸeylerin bulunduÄŸunu söylüyorsa dikkate almak gerekir’ diyor. Benim hissettiÄŸim kadarıyla Foxman ve arkadaÅŸları, ‘Ankara’yı uyarmak’ deÄŸil, ‘iliÅŸkileri düzeltmek’ için gelmiÅŸler.Umarım bu ziyaret, iliÅŸkilerde daha serinkanlı bir duruÅŸa zemin saÄŸlar.Â
button