Yargıtay'ın dinlendiği kesinleşti
Güncelleme Tarihi:
Yargıtay'ın dinlendiği iddialarının doğru olduğu ortaya çıktı. Telekomünikasyon ve İletişim Başkanlığı, yaptığı inceleme sonucunda yüksek yargının dinlendiğini doğruladı. Bu skandal, bir raporla Yargıtay Başkanlar Kurulu'na iletildi. 1. Başkanlar Kurulu kararı ile dinlenmesi mümkün olan Yargıtay ise bu gelişmenin ardından bir ön inceleme kararı aldı. HSYK'dan yapılan açıklamada ise yargının savunma konumuna geçtiği vurgulandı.
Türkiye’nin bu haftaki gündemine damga vuran telekulak skandalında tansiyon yükseliyor. Telekulak raporu, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yargıtay’a gönderildi. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın doğruladığı raporla, “Yargıtay santralinin dinlendiği” belirlendi.
Telekulak raporu, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda,
TEKRAR GENİŞ İNCELEME
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi yeniden tekrar geniş inceleme istedi. Hakim Kaçmaz, TİB'deki bilgisayar disklerine el konulmasını istedi.
DİNLEME KARARI AĞIR CEZA’DAN
Yargıtay santralini dinleme kararı, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından alındı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı 3 Kasım 2008 tarihinde aldı.
YARGITAY'DAN ÖN İNCELEME KARARI
Bugün saat 13.30'da toplanması beklenen Yargıtay Başkanlar Kurulu, raporun ardından erken toplanma kararı aldı. Yargıtay, telefonlarının dinlendiğine ilişkin Sincan Cumhuriyet Başsavcılığından gelen belge üzerine ön inceleme kararı aldı. Yargıtay tarafından yazılı ve sözel bir açıklamanın yapılmayacağı belirtildi.
Kurul, ön inceleme raporunun tamamlanmasının ardından önümüzdeki günlerde yeniden toplanacak.
HSYK'DAN AÇIKLAMA: YARGI SAVUNMA KONUMUNA GEÇTİ
Yargıtay'ın dinlendiğinin ortaya çıkmasının ardından açıklama yapan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, yargının şu an savunma konumuna geçtiğini söyledi.
İşte Özbek'in sözlü açıklaması:
"Dinleme olaylarıyla ilgili olarak HSYK gerekli değerlendirmeleri, arkadaşlarımızla birlikte görüş alışverişi yaptık.
Ancak söylemek istediğim şudur. Dinleme olayları son zamanlarda giderek artan bir şiddetle süre gelmiş ve toplumda herkesin sade vatandaşın dahi dinlendiği paranoyası yaratmış, daha sonra da kurumların içine girebilecek, bir takım kanunsuz dinleme noktalarına gelmiş iddialarıyla karşı karşıyayız.
HSYK bu konularda son derece hassas. Ama karar mekanizmasında bulunduğumuz
Gerekli açıklamaları ve önümüze gelmeyen işlerle ilgili olarakta değer yargısı koyma durumunda da değiliz.
Fakat son zamanlarda geçtiğimiz günlerde, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve Yargıtay Savcısı’yla ilgili olarak gündeme yansıyan konular, basında yer aldığı gibi kurulumuza intikal etmedi. Gerekli değerlendirmeyi yapmak için konuların intikalini bekliyoruz.
Burada görevli olan Adalet Bakanımızdır. Kendisi kurulun başkanıdır. Kurumun aldığı kararın da bugüne kadar Yargıtay denetimine sunulmadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Dinlemelerin sürdüğünü görüyoruz.
Müfettişler tarafından yapılacak başvurulara dayanılarak verilen kararlarda, hakimlerin bir takım endişeleri taşıdığı, talebin geri çevrilmesinde bir takım sıkıntılar yaşandığını duyuyoruz. Fakat tüm teşkilatımızdan istediğimiz şudur. Hiçbir endişe altında kalmadan, kendilerine intikal eden bu ve benzeri başvurularda, özellikle yasaya uygun kararların üretilmesi bakımından hassas davranmaları gerektiğini bekliyoruz."
YAZILI AÇIKLAMADA BAKANA SUÇLAMA
Yargıtay’ın bugün dinlemeler konusunda yapacağı acil toplantıdan hemen önce HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek hem yazılı, hem sözlü açıklama yaptı.
HSYK adına yapılan yazılı açıklamada, HSYK’nın daha önce hakim ve savcılar hakkındaki dinleme kararlarının bozulmasına ilişkin 11 Haziran 2009 tarihinde bir karar aldığı hatırlatıldı.
Ancak “HSYK Başkanı” sıfatı olmasına rağmen, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in bu kararı hala uygulamaya sokmadığı hatırlatılarak, “Adalet bakanı kendisinin başkanı olduğu yüksek kurulun kararını yerine getirmediği gibi, kendisine bağlı adalet müfettişleri eliyle” dinlemelerin önünü açtığı ifade edildi. Açıklamada, “HSYK kararlarını uygulamak bir hak değil, görevdir” denildi, bunun “kabul edilemez bir durum” olduğu vurgulandı.
Yazılı açıklamada, bu tip dinlemelerin “normal vatandaşların günlük yaşamda bile insan haklarının ihlali” olduğunun altı çizildi.
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun kendisi ve derneğe ait telefonların dinlenip dinlenmediği yönünde başvuru yapmış, Ankara Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan ise takipsizlik kararı vermişti.
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise verdiği kararla dinlendiğinden şüphe duyanların yasal veya yasadışı yollarla dinlenip dinlenmediğinin araştırılmadan takipsizlik kararı verilemeyeceğine dikkat çekerek, takipsizlik kararını kaldırmıştı.
