Yargıtay'ın 9. Ceza Dairesi'ne yeni görev
Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin son 20 yılına damga vuran tüm davalara baktı o daire...
Yargıtay 9. Ceza Dairesi...
Son olarak da, Hanefi Avcı'nın Devrimci Karargah Örgütü üyesi olduğuna ilişkin mahkeme kararının onanması.
Yargıtay 9. Dairesi'nin görev alanı çok genişti;
- Örgüt davaları; terörle mücadele kanununa giren suçlar;
- İnsanlığa karşı suçlar; soykırım;
- Cumhurbaşkanı'na hakaret;
- Bir dönemin o meşhur TCK 301'inin kapsadığı suçlar; Yani Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurumalarını aşağılama suçları
- Anayasayı ihlal ve hükümete karşı işlenen suçlar;
- Casusluk suçları; Devletin güvenliğini ihlal
- Atatürk aleyhine işlenen suçlar;
- Usulsüz dinlemeler;
- Toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkındaki suçlar...
Kısacası 9. Daire, kamuoyunun “siyasi” olarak gördüğü davalarda "temyiz makamı" olarak görev yapıyordu.
GÖREV ALANI DEĞİŞTİ. ARTIK "USÜLSÜZ ÖLÜ GÖMMEYE, BOZUK İLAÇ DAVALARINA" BAKACAK
Ancak bugün Resmi Gazete'de yayınlanan bir kararla, Yargıtay'ın "efsane" dairesinin görev alanı tümden değişti.
Yargıtay ceza ve hukuk dairelerinin iş bölümüne ilişkin kararla, 9. Dairenin baktığı alanlar, 16. Ceza Dairesine devredildi.
Aynı kararda, bundan böyle 9. Dairenin bakacağı alanlar da belirlendi;
Daire artık;
- Bozulmuş ilaç ticareti;
- Uyuşturucu, bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma,
- Usulsüz ölü gömülmesi suçlarına ilişkin dosyalara bakacak.
EN TARTIŞILAN KARARLARI ONAMIŞTI
9. Daire, özellikle 12 Eylül 2010 referandumu sonrasında kamuoyunun gündemine oturan kararları ile dikkatini çekmişti.
Balyoz, Şike ve Sarp Kuray davaları gibi kamuoyunun yakından takip ettiği birçok davada, sonradan kapatılan özel yetkili mahkemelerin verdiği kararları onayan 9. Daire, bu davalara ilişkin "hak ihlali" iddialarının tümünü de görmezden gelerek tepki çekmişti.
Mesela;
- 350 kişinin yargılandığı Balyoz Davası’nda, 9. Ceza Dairesi avukatların "sanıkların adil yargılama hakları ihlal edildi" iddialarının tümünü görmezden geldi. Dijital delillerdeki çelişkilere ilişkin iddialara hiç itibar etmedi. En önemlisi, savunmanın tüm ısrarlarına rağmen, kilit tanıkların hiçbirinin dinlenmemiş olmasına hiç aldırmadı.
Balyoz davasında, özel yetkili mahkemenin kararını onadı
- Şike davasına da bakan Yargıtay 9. Ceza dairesi, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın arasında bulunduğu onlarca sanığın cezalarını onadı. Şike davası ancak, İstanbul’daki yerel mahkeme yeniden yargılama kararı alınca yeniden açıldı.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin hak ihlali kararı aldığı Sarp Kuray Davası'na da Yargıtay 9. Ceza Dairesi baktı. Ve AİHM kararına rağmen, alt mahkemenin Kuray'a verdiği cezayı onadı.
- 9. Daire, Hrant Dink davasında sanıkların "silahlı terör örgütü" değil "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi olduklarına karar verdi.
- Yargıtay 9. Dairenin verdiği son çarpıcı kararlardan biri ise, Devrimci Karargah Örgütü davasında geldi. Aralık ayında kararını açıklayan 9. Daire, emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın “terör örgütü ve mensuplarına yardım etmek ”suçundan verilen 5 yıl 7 aylık hapis cezasını onadı.
- Dairenin, sadece birkaç gün önce verdiği bir karar da, Türkiye'nin yakın dönem hukuk tarihine, "12 Eylül darbesinden sonra bir ilk" olarak geçti; 9. Daire, Tunceli Baro Başkanı'na "yasadışı örgüt üyesi olduğu" gerekçesiyle verilen cezayı onadı. Böylece 12 Eylül darbe döneminden bu yana ilk kez bir baro başkanının cezaevine girmesinin yolu açılmış oldu. Tunceli Baro Başkanı Uğur Yeşiltepe’ye yönelik suçlamalar arasında, "müvekkilleriyle ilgili açıklama yapmak", açıklamayı kaydeden polislere, “Memur Bey niye kameraya çekiyorsunuz? İnsanlar barut fıçısı gibi. Sudan sebeplerle fezleke hazırlayıp insanları suçluyorsunuz, zaten hassaslar sekiz, on dört yıl verildi lütfen geriye biraz, çekmeyin” demek, öldürülen TİKKO’cu Armenak Bakırcıyan hakkında kitap çalışması yürütmek gibi ‘eylemler’ var.
9. DAİRENİN ÖZGÜRLÜKÇÜ KARARLARI DA TARTIŞILDI
9. Dairenin bu süreçte, yine çok tartışılan, özgürlükçü kararları da oldu;
- 10 yıl süreyle bitirilemeyen Hizbullah davasında, sanıkların tahliyesine karar verdi. Tahliye edilen Hizbullah sanıkları, haklarındaki adli kontrol şartını yerine getirmedi. Polis tarafından yapılan aramalarda da, sanıkların hiçbiri bulunamadı. Hizbullah sanıklarının, yurtdışına kaçtıklarına ilişkin haberler yayınlandı.
- 9. Daire, önceki yıl aldığı bir kararla, bir gösteriye, “kanunda silah sayılan malzemelerle katılarak dağılmamak için polise direnen” sanığın eyleminin, “meşru bir düşünce ve kanaat açıklama” yöntemi olduğuna hükmetti. Daire bu kararını da, benzer AİHM kararlarına yaptığı atıfla gerekçelendirdi.
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARLARINI EN ÇOK BOZDUĞU DAİRE...
Yargıtay 9. Dairesi, tüm bu davalarda verdiği kararlarla da, vatandaşların bireysel başvurularına açılan Anayasa Mahkemesi'nin en çok gündeme aldığı Ceza Dairesi haline geldi.
Anayasa Mahkemesi, son dönemde mesaisinin büyük bölümünü Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin onadığı kararlar hakkında yapılan "bireysel hak ihlali" davalarına bakmakla harcadı.
Bu çerçevede, Balyoz, Askeri Casusluk gibi çok sayıda davada AYM, "hak ihlali" kararı verdi.
Bu davalarda, AYM kararı sonrasında yeniden yargılama başladı.