Güncelleme Tarihi:
Kolluk kuvvetlerine uyarı niteliği bulunun 8.ceza Dairesi kararında, bir suçlamayla karşılaşan bireyin soruşturma ve koğuşturmanın her aşamasında işkence, onur kırıcı ve aşağılayıcı bir işleme maruz kalmamasının en önemli insan haklarından birisi olduğunu vurguladı.
Yargıtay 8.ceza Dairesi, Aydın'da 1993 yılında 10 gün boyunca gözaltında tutulduktan sonra kaldırıldığı devlet hastanesinde yaşamını yitiren Baki Erdoğan'la ilgili olarak "işkence sonucu ölüme yol açtıkları" gerekçesiyle 6 polise verilen 5 yıl 6 ay 20'şer günlük hapis cezasının onanmasına ilişkin kararın gerekçesini hazırladı.
İŞKENCEDE KUŞKU YOK
Kararda, DHKP-C'nin Ege-Akdeniz sorumlusu olduğu iddiasıyla aranan "Ziya Mahmut" kod adlı Baki Erdoğan'ın, 11 Ağustos 1993'te yakalandığı ve Aydın Meşrutiyet karakolunda 21 Ağustos 1993'e kadar gözaltında tutulduğu, ancak rahatsızlanması sonucu kaldırıldığı Aydın Devlet Hastanesinde 22 Ağustos'ta yaşamını yitirdiği anımsatıldı.
Kararda, Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Dairesinin çelişkili kararlarına karşın, aynı kurumun 7.3.1996 tarihli Genel kurul raporunda; travmatik değişimler, gözaltı şartları, açlık ve kusma gibi etkenlerin müştereken ölüme neden olan akciğer ödemine yol açtığı da belirtildi. 8.Ceza Dairesi kararında Erdoğan'ın işkence gördüğü sonucuna nasıl varıldığı şöyle anlatıldı:
"...Otopsi raporuna göre de ölenin vücudunun muhtelif yerlerinde çok sayıda travmatik bulguların saptanmış bulunması ve böylece Baki Erdoğan'ın gözaltı sırasında sorgusunu yapan sanıklarca işkenceye maruz bırakıldığı ve bunun sonucunda da ölmüş olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlaşılmıştır."
6 POLİSE HAPİS CEZASI
Aydın 1.Ağır Ceza Mahkemesinin hapis cezalarının yanı sıra sanıkları yaşamları boyunca kamu hizmetlerinden yasaklamasının da yasalara uygun olduğunu bildiren 8.ceza Dairesi, ancak sanıkların ayrıca ceza süresi boyunca yasal kısıtlılık altında tutulmalarını yasaya aykırı buldu. Yeni Medeni Yasa uyarınca bu kısıtlılığın ceza süresi ile sınırlandırılması gerektiğine işaret eden Daire, kararı bu yönüyle bozdu, ancak CMUK uyarınca bu eksikliğin giderilebileceğini belirterek, yerel mahkeme kararını düzelterek onadı.
Daire üyesi Serpil Çetinkol ise "Sanıkların eylemleri ile ölüm olayı arasında organik bağ bulunmadığı düşüncesi" ile diğer üyelerin görüşüne katılmayarak karara muhalif kaldı.
İnfaz yasası uyarınca hüküm giyen sanık polisler İbrahim Türedi, Ayhan Erdal, Abdurrahman Çetinkaya, Cahit Sandıkçı, Ali Kumal ve Necmettin Aydın Kaya 2 yıl 2 ay 20'şer gün boyunca cezaevinde kalacaklar.