Güncelleme Tarihi:
Dava dosyasına göre 2010 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişi D.G., Mersin’de bir lise müdürü hakkında soruşturma açtı. Lise müdürü, müfettişin yanlı soruşturma yaptığını savunarak kendisinden şikayetçi oldu. Dönemin Mersin Cumhuriyet Savcısı A.Ç, şikayet üzerine müfettiş D.G. hakkında Milli Eğitim Bakanlığından soruşturma izni istedi. Ancak Bakanlık, müfettiş hakkında soruşturma izni vermedi. Savcı A.Ç., bunun üzerine Bakanlığın kararının iptali için Danıştay’a itirazda bulundu.
SAVCIYI SERT ELEŞTİRİ
Müfettiş D.G, savcının Danıştay’a itiraz ettiğini öğrenince, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne ve Danıştay’a birer dilekçe göndererek soruşturma savcısını sert sözlerle eleştirdi.
D.G dilekçelerinde, “Mersin Cumhuriyet Savcısı A. Ç., adeta beyazı kara, karayı ak göstermek tabirinden ifadeleri çarpıtarak yorumlaması karşısında söyleyecek söz bulamıyorum. Kamu adına doğrunun, hakkın savunuculuğunu yapması gerekirken yanlış yapanlara cesaret verecek, görevini yapan insanları sindirecek tarzda bir yaklaşım sergilemiştir. Öğrencinin cebindeki simit parasına tenazül eden birisiyle ağız birliği etmişçesine hiçbir belge ve bilgiye dayanmayan söz konusu iddiayı, gerçeğe aykırı bir şekilde söylemek suretiyle, şikayetçi lise müdürü ile sanki işbirliği yapıyormuş gibi izlenim vermesi Savcılık makamına olan inancımı ve güvenimi sarsmıştır” iddiasında bulundu.
SAVCI ŞİKAYETÇİ OLDU
Savcı, dilekçedeki ifadelerle müfettişin şeref ve saygınlığını rencide ettiğini, “özellikle de öğrencinin simit parasına tenezzül ettiğini iddia ettiği bir kişi ile beni işbirliği konumuna düşürerek aşağılamıştır” diyerek bakanlık müfettişini şikayet etti. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, Müfettiş D.G hakkında “Kamu görevlisine hakaret” suçundan Mersin Sulh Ceza Mahkemesinde dava açtı. Mahkeme, dilekçelerin Ankara’da verildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesine gönderdi.
İFTİRADAN MAHKUMİYET
Mahkemede yaptığı yargılama sonucunda müfettiş D.G’nın eyleminin iftira suçu kapsamında görülerek, mahkumiyet kararı verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Yargıtay 8. Ceza Dairesine gündemine geldi. Daire, 24 Haziran tarihinde verdiği ve geçen hafta taraflara tebliğ edilen kararında, yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararının oybirliği ile bozulmasına hükmetti.
SAVCI ELEŞTİRİYİ HOŞGÖRÜ İLE KARŞILAMALI
Kararda “Sanığın, katılana yönelik olduğu kabul edilen yukarıda açıklanan ifadelerinin muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, iftira boyutuna da ulaşmamıştır. Yapılan eleştiri mahiyetindeki ifadeler sert de olsa, savcının soruşturma devam ederken seçtiği yöntem hakkındadır. Kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. Dolayısıyla, savcının mesleki veya diğer nitelikleri hedef yapılmamıştır. Bu nedenle AİHM’e göre, savcının bu eleştirileri hoşgörü ile karşılaması gerekmektedir” denildi.