Güncelleme Tarihi:
İstanbul Bakırköy'de bir hastanede fizik tedavi uzmanı doktor Mustafa B'nin hastane çalışanları ve hastalara karşı cinsel tacizde bulunduğu iddia edildi. Mustafa B'yi hastane sahibine şikayet eden aynı hastanenin kadın fizyoterepisti, şikayetin değerlendirilmemesi üzerine konuyu aynı hastanede çocuk doktoru olan kocasına anlattı.
Durumu öğrenen çocuk doktoru Kamil İ, mesai çıkışında tacizci olduğu iddia edilen Mustafa B'ye sataşarak hakaret etti ve darp girişiminde bulundu. Olayın ardından şikayetçi kadın doktor, Mustafa B'nin cinsel tacizde bulunduğunu kanıtlayamaması, darp girişiminde bulunan eşine destek olması ve işverenin telkinlerine rağmen hareketlerine devam ettiği, böylelikle iş yerinde huzursuzluğa sebep olduğu gerekçesiyle işten atıldı.
İş akdi feshedilen kadın doktorun açtığı işe iade davası, Bakırköy 13. İş Mahkemesince reddedildi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu, iş akdi feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verdi.
Haklı fesih nedenleri
Dairenin gerekçesinde, iş kanununun ilgili maddesine göre, işçinin işverene veya işverenin başka bir işçisine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ve sataşmasının haklı fesih nedeni olarak sayıldığı belirtildi. Böyle durumlarda işçinin anayasayla güvence altına alınmış düşünceyi açıklama özgürlüğüne dayanamayacağı vurgulanan gerekçede, "İşçinin işverenin başka bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olmakla beraber, sataşma niteliğinde olmayan davranışlar geçerli fesih nedeni kabul edilemez" değerlendirmesinde bulunuldu.
Gerekçede, İş Kanunu'nun işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenleyen 25. maddesi kapsamında değerlendirilecek ağır sözleri işçinin, işverenin veya vekilinin tahrikleri sonucu söylemesinin geçerli fesih nedeni sayılması gerektiği, yapıcı ve objektif ölçüler çerçevesinde belirli bir uzmanlık alanıyla ilgili eleştiri ya da işletmedeki bozukluk veya uygunsuzluklara ilişkin eleştiri söz konusu olduğunda ise geçerli fesihten bahsedilemeyeceği vurgulandı.
Olayda, işten atılan kadın doktorun iş sözleşmesinin, tacizci olduğunu iddia ettiği Mustafa B'ye eşi ve yardımcısıyla ağır hakaretlerde bulunduğu, darp girişiminde bulunan eşine destek olduğu ve işverenin telkinine rağmen hakaretlerine devam ettiği gerekçesiyle feshedildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Olay yeri tespit tutanağında davacının ve yardımcısının uyarıldığı ve gerekenin yapılacağının söylendiğinin belirtildiği ifade edilen gerekçede, davacı ve davalı tanıklarının olay sırasında kadın doktorun da haraket ettiğine ya da eşine yardım ettiğine dair bir beyanda bulunmadıkları bildirildi.
Davacının diğer doktor hakkında dedikodu çıkartarak, işyerinde olumsuzluğa yol açtığının da yönetimce ispatlanamadığı vurgulanan gerekçede, kadın doktorun tacizde bulunduğunu iddia ettiği kişiyi işverene şikayet ettiği, işverenden bu doktor ile çalışılmaya devam edileceğini öğrendikten sonra durumu eşi olan diğer çalışana anlattığının sabit olduğu belirtildi.
Davacının bu davranışının iş yerinde olumsuzluğa yol açtığından bahsedilemeyeceğine işaret edilen gerekçede, bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu kaydedildi.