Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan açıklama

Güncelleme Tarihi:

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından açıklama
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2011 13:55

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili yapılan açıklamada, “Yargıtay cumhuriyet savcılarının görüş vermelerinin 2016 yılına kadar kaldırılarak kısıtlanması yoluna gidilmesi yargıya güveni, adaletin, adil davranmanın sağladığı toplumsal barış ve huzuru azaltacaktır” denildi.

Haberin Devamı

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “tasarıyla '1 Ocak 2016 tarihine kadar yapılacak kanun yolu incelemelerinde, bölge adliye mahkemelerinde ve Yargıtayda tebliğname düzenlenmesine ilişkin hükümler uygulanmaz' kuralının getirilmek istendiği duyumu alındığı” bildirildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tasarıyla ilgili görüşüne yer verilen açıklamada, Yargıtay cumhuriyet savcılarının temyiz üzerine verilen dosyaları süresinde ve eksiksiz inceleyip tebliğname düzenleyerek düşüncelerini ilgili Yargıtay dairesine gönderdiği, aynı dosya için daireden çıkan ilamları uygulama, içtihat ve tebliğnamelere uygunluk açısından tekrar inceleyerek evrensel hukuk kuralları ve iç hukuka aykırı gördüklerinde karar düzeltme veya itiraz yollarına gittikleri hatırlatıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Yargı hizmetlerinin hızlandırılması amacı, halkın yararı dikkate alınarak konulan kuralların 5 yıl gibi uzun bir süre kaldırılmasını haklı kılmaz. Yargıtay ceza daireleri incelenmek üzere dosya bekleme durumunda olmayıp arşivlerinde sonuçlandırılması gereken 389 bin 107 adet dosya bulunmaktadır. Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığındaki dosyaların tebliğname düzenlenmeden gönderilmesi yargı hizmetlerinin hızlandırılmasını sağlamayacağı gibi dairelere incelenmeden bir anda tevdi edilen 462 bin 212 adet dosya, incelemesiz olarak başsavcılıktaki inceleme süresinden daha fazla bekletilmek zorunda bırakılacak, daireler de iş çıkaramaz hale gelecektir.

Adil yargılanma hakkı, dosyaların makul sürede olmak kaydıyla incelenip tartışılarak sonuçlandırılmasıdır. İnceleme, tartışma imkanı tanınmadan yapılacak temyiz incelemeleri adli hataların artmasına neden olacaktır. Ayrıca tebliğname düzenlenmemesi, mağdur haklarının korunmasını, savunma hakkının kullanılmasını engelleyici niteliğe dönüşecektir. Zira Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 'incelenip tebliğname düzenlenmeyen' yüz binlerce dosya ilama bağlanıp dairelerden döndüğünde 'görüldü' yapılması, halkın yararına incelenmesi bir zorunluluk olmasına rağmen tebliğname olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından denetlenmesi imkanı kalmayacaktır.

Yargı hizmetlerinin hızlandırılması, hakim ve savcı sayısının artırılması ve alternatif çözüm yollarının uygulamaya geçirilmesiyle mümkünken İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşme'ye ek 7 numaralı protokolde belirtilen önem derecesi düşük suçlar dışında bulunan ceza hükümlerinin ilgili kişiler tarafından daha yüksek bir mahkemeye yeniden inceletme haklarının, yüksek mahkemelerin ve yargılama sürecinin tamamlayıcı unsuru olan Yargıtay cumhuriyet savcılarının görüş vermelerinin belli bir süre kaldırılarak kısıtlanması yoluna gidilmesi yargıya güveni, adaletin, adil davranmanın sağladığı toplumsal barış ve huzuru azaltacaktır.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!