Güncelleme Tarihi:
Tutukluluk sürelerini düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanun'un 102. Maddesi'nin yürürlüğe girmesinin ardından cezaevlerinden çok sayıda tahliye yaşandı.
Çoğu domuz bağı yöntemiyle işlenen 188 cinayetten suçlu bulunarak hüküm giyen Hizbullah üyeleri ile cinayet zanlısı 50 kişinin uzun tutukluluk süreleri nedeniyle tahliye edilmesi kamuoyunda büyük tepki toplarken Adalet Bakanı Sadullah Ergin "Tahliye edilen tutuklu dosyalarının 4'te 3'ü Yargıtay'da” diyerek Yargıtay’ı eleştirmişti.
Tahliyelerin toplum vicdanını yaraladığını ancak yasalar neyi gerektiriyorsa onu yaptıklarını ifade eden Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ise dün Adalet Bakanı’nı “Çok talihsiz bir açıklama. Adalet Bakanı herhalde Yargıtay'ın ne şekilde, nasıl özveriyle çalıştığını, gece gündüz, bayram, tatil demeden nasıl çalıştığını bilmiyor?” sözleriyle cevaplamıştı.
'GELSİNLER İKİ GÜNDE BİTİRSİNLER'
Bugün de AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, “Yargıtay isterse bir saat sonra Hizbullah sanıkları ya da başka sanıklarla ilgili dosyaları gündemine alabilir, karara bağlayabilir. Hükmü kesinleştirebilir. Bozabilir. Bu kararı nihayete erdirebilir. Buna engel hiçbir şey yoktur, Anayasal bir engel yoktur” dedi.
Gerçeker, Yargıtay'a girişinde gazetecilerin Yargıtay'da bekleyen dosyalara ve tahliyelere ilişkin sorularını yanıtladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın “Yargıtay isterse tahliyelerle ilgili dosyaları bir saat içinde görüşüp karara bağlayabilirdi” açıklamasında bulunduğunun hatırlatılması üzerine Gerçeker, “Olur, olur. Gönderelim onlara dosyaları bağlasınlar iki saatte nasıl bağlayabiliyorlarsa?” diye konuştu.
Son günlerde yargıdaki iş yükünü dile getirmekten bıktığını bildiren Gerçeker, siyasilerin yaptığı açıklamaların çok talihsiz ve yersiz olduğunu söyledi. Gerçeker, “Bir dosyanın nasıl karara bağlanacağını bunlar bilmiyorlar, yapmadıkları için bu işi kolay sanıyorlar. Bir dosya 84 klasör, içinde onlarca sanık var, 40 bin belge var. Bunlar nasıl incelenecek, incelenmeden nasıl karar verilecek? Duruşma için gün veriyorsunuz, tebliğnameler tebliğ için sanıklara gönderiliyor mutlaka. Bunlar yasal zorunluluk. Bunların hepsi bir zaman istiyor. Bu koşulları yerine getirmeden karar vermek mümkün mü? Bunlar ezbere söylenen sözler” ifadesini kullandı.
Gerçeker, bir gazetecinin “İlhan Cihaner davası ve Ergenekon hakimlerine ilişkin davalarda Yargıtayın kısa sürede karar verdiği” yönünde de açıklamaların olduğunu belirtmesi üzerine de “Bunlar beni ilgilendirmez. O sözler politikacı ağzı ile söylenmiş sözler” yanıtını verdi.
Yargıtayda ele alınmamış bir tek tutuklu dosyası bulunmadığını, tutuklu dosyalarına öncelik verilerek tek tek incelendiğini belirten Gerçeker, eleştiri konusu olan dosyaların dairelerine bir iki ay önce geldiğini ve duruşma yapılacak dosyalar olduğunu söyledi.
Gerçeker, “Söylenenler Yargıtaya yüklenmek için söyleniyorsa istedikleri kadar söylesinler. Ben arkadaşlarımın özverili çalışmalarını, fedakarca çalışmalarını gözümle görüyorum. Yanlış bir şey olsa ilk başta ben söylerim bunu” dedi.
Yargıtay dairelerinin elinde her türlü suçtan dosyaların bulunduğunu, bunları incelemenin de kolay olmadığına işaret eden Gerçeker, “Bunlar kolay değil, söylenmek ve söylemek kolay. Gelsinler verelim dosyaları iki günde bitirsinler o zaman. Gayet güzel olur biz de rahatlarız” diye konuştu.