Yargıtay Başkanı Selçuk veda etti

Güncelleme Tarihi:

Yargıtay Başkanı Selçuk veda etti
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2002 15:09

Yaş haddinden yarın emekliye ayrılacak olan Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Türkiye'nin bir demokrasi kavgası verdiğini belirterek, yaşananlar ve hukuk karşısında 1982 Anayasası'nın sorgulanması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Selçuk'un emekliye ayrılması dolayısıyla Yargıtay Genel Kurulu'nda veda toplantısı düzenlendi. Sami Selçuk burada yaptığı konuşmada, yeryüzünde önyargısız alanın olmadığını, önyargı ve tabuları yenemeyen toplumların gelişemeyeceklerine işaret etti.

Selçuk, ''Hukukçu, önyargıların, değişmez yargıların bol olduğu bir ülkede 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' derse, yılanların, çıyanların çoğalıp toplumu tüketeceğini, 'suya sabuna dokunmam' derse, kendisiyle birlikte toplumun kirleneceğini iyi bilir. Yılanlarla, çıyanlar, kirlenmeyle savaşmak zorundadır'' dedi.

Demokrasilerde son söz, hukukta değişmez yargının olamayacağını anlatan Selçuk,  çoğulculuğun önemi üzerinde durdu. Selçuk, şöyle konuştu:

''Çoğulcu demokraside devlet, kimsenin soyuyla, sopuyla, diniyle ve ideolojisiyle uğraşmaz. Bunlar, insanların kimliğini oluştururlar. Kimlik seçimi doğal bir insan hakkıdır. Bu hak, kimsenin elinden alınamaz. Bu, bir onur sınavıdır. İnsan ölümlüdür. Ama, kimlikler ölümsüzdür. Öldürülmeye kalkışılırsa üreyerek çoğalırlar.''

LAİKLİK

Devletin ideoloji ve dinlerden, ideoloji ve dinlerin de devletten bağımsız olduğunu kaydeden Selçuk, laikliğin ise çoğulculuğun inançlaralanındaki izdüşümü olduğunu vurguladı.

Selçuk, çoğulculuğun olmadığı yerde laikliğin, laikliğin olmadığı yerde de çoğulculuk; demokrasi yoksa, hem çoğulculuğun, hem de laikliğin olmayacağına dikkati çekti. Selçuk, ''Laiklik anlayışını 2000'lere göre değil, 1950'lere, 60'lara göre değerlendirenler, ister istemez çağın gerisine düşerler. Yıllarca doğru laikliği aradım ve laik duruşumu sürekli pekiştirdim'' diye konuştu.

Bazı görüşlerine karşı tepkiler aldığını, bunlardan birinin 30 yılönce idam cezasının kaldırılması gerektiğinin söylemesi olduğunu belirten Selçuk, bu konudaki yazılarının yer aldığı dergilerin SEKA'larda yokedildiğini söyledi.

''GEREKÇE HEP AYNI''

Memurların yargılanmasında izin sisteminin getirilmesine de karşı çıktığını ifade eden Sami Selçuk, şunları kaydetti:

''Gerekçeler hep aynıydı: Ülkenin koşulları... Askeri yargıçların bağımsızlığı konusunda AİHM kararını beklemeye gerek var mıydı? Yine gerekçe aynı... Her şey, laiklik ilkesi, ölüm cezasının kaldırılması, yasa önünde eşitlik gibi uygar toplum olmanın değerlendirici ölçütleri, özleri örseleme pahasına sık sık ülkenin koşulları gibi bir denek taşında tartılırsa, denklemde açılan gedikten pek çok bahane içeri girecek, ikincisi birincisine her zaman üstün gelecek ve Türkiye'de tarih, trajik biçimde tekerrür edecektir. İşte ediyor da...''

Kişilerin okuduğu gazeteye, görüştüğü kişiye, katıldığı toplantıya göre değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Selçuk, ''Hukukçu, kültürel ötekiliği tanır, ama kimseyi ötekileştirmez. Her aydın gibi ayrım gözetmeden, herkesle diyaloga girer, girmek zorundadır'' dedi.

''ÖZGÜRÜ BAŞKASINA TANIMAZSAK...''

Türk hukukçusunun demokrat olmak ve demokrasiyi özümsemek zorunda olduğunu belirten Selçuk, ''Özgürlüğü başkalarına vermezsek, çoğulculuğu tanımazsak bizler de özgür olamayız'' diye konuştu.

Türk halkının demokrasinin içinde olmadığını, ancak demokrasinin Türk halkının içinde olduğunu kaydeden Selçuk, çağcıl dünya ile bütünleşmek isteniyorsa, Türkiye'nin bahaneleri bir yana bırakıp, çağın ruhunu, yürek vuruşlarını yakalaması ve kendisine çeki-düzen vermesi gerektiğini anlattı. Selçuk, ''Türkiye, bir demokrasi kavgası veriyor'' dedi.

1982 Anayasası'na yönelik eleştirilerini de yineleyen Selçuk, ''1982 Anayasası, demokraside Türk toplumunu geri götürmüş, demokratikleşmede eli böğründe bırakmış, bireyin demokratik duyarlılığını köreltmiş ve bilincini kuşatmıştır. Yaşananlar ve hukuk karşısında 1982 Anayasası'nı sorgulayalım'' diye konuştu.

EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Türkiye'deki sorunların eğitimle öğrenim arasındaki farktan kaynaklandığını bildiren Selçuk, Türkiye'de insanın ilkokuldan üniversiteye kadar eğitilecek bir varlık olarak görüldüğünü söyledi. Selçuk, şöyle konuştu:

''Eğitim gelmiş, öğretim gitmiştir. Eğitimde alakart vardır. Seçim yoktur. Öğrenimde hem açık büfe, hem seçim vardır. Eğitimden geçen militan yurttaşlar, toplumunda çarpışan kalabalıklar türer. Tartışanlara rastlanmaz. Boşalma kanalları tıkanmıştır. Patlamalar yaşanır. Diyalektik yoktur. Ortak ve tek doğrular, tercihler vardır. Başkaları dışlanmıştır. Toplum tekilcidir.''

''Yargının ve Yargıtay'ın onuru, hepimizin onurudur'' diyen Selçuk, yargının önüne gelmiş konularda kimsenin yorum yapmaması gerektiğini anlattı. Bugüne kadar yaptığı konuşmalardan asla pişman olmadığını da kaydeden Selçuk, konuşmaların çürütenlere rastlamadığını, övenlere ve eleştirenlere ise teşekkür etti.

''TEMBELLİK HAKKIMI KULLANMAYACAĞIM''

Yargıtay'ın maddi sorunlarının çözümlendiğini, ancak tek ve yeni bir binaya taşınma sorununun çözümlenemediğini ifade eden Selçuk, yargı ve Yargıtay'ın çok şeye layık olduğunu, yapılanları yeterli görmediğini belirtti.

Yargıtay Başkanı Selçuk, sözlerini şöyle tamamladı:

''Yaptıklarım nedeniyle benden yakınanlar varsa, bunu geri alacaklarını umuyorum. Böylece Ulu Tanrı'nın da işini kolaylaşmış olacaktır. Kimseyle kavga etmedim, etmem de... Ayrım yapmadan herkesi saydım, sevdim. Saydığım ve sevdiğim için de herkesle tartıştım, tartışırım. Mevlana'nın dediği gibi 'Sevgi olmasa dünya donardı' Birazdan ayrılacağız. Herkes kendi işine dönecek. Sizler dosyalarınıza, ben de kitaplarıma. Yasal tembellik hakkımı kullanmayı şimdilik düşünmüyorum.''

Toplantıda daha sonra Yargıtay Başkanvekili İhsan Demirkıran, Selçuk'a hizmetlerinden dolayı bir şilt verdi.

Selçuk'a Yargıtay'ın giriş katındaki genel kurul salonunda ikramda bulunuldu. Daire başkanı, üyeler, hakimler ve savcılar Selçuk'a veda ettiler. Sami Selçuk ve eşi Türkiz Selçuk, daha sonra alkışlarla uğurlandı.

Yargıtay Başkanlığı için seçimler 18 Haziran Salı günü yapılacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!