Yargıtay’a Haberal davası yağacak
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2010 00:00
PKK davasından 14 yıldır tutuklu olan Şahap Doğan’ın avukatı Ercan Kanar, aynı Mehmet Haberal örneğinde olduğu gibi hâkimlere tazminat davası açacaklarını söyledi. Kanar “Haberal’ın belirli bir statüsü olduğu için bu kararın verildiğini düşünüyoruz. Yargıtay’dan başka böyle bir tazminat kararı çıkacağına inanmıyoruz” dedi.
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki (AİHM) Türk yargıç Işıl Karakaş’ın hakkında, “Türkiye’de tam 14 yıldır tutuklu bulunan bir kişi var” diye açıklama yaptığı PKK davası tutuklusu Şahap Doğan’ın avukatı Ercan Kanar, Mehmet Haberal gibi, hâkimlere tazminat davası açacaklarını açıkladı. Kanar, şunları söyledi:
Umutsuzuz
“Haberal’ın belirli bir statüsü olduğu için bu kararın verildiğini düşünüyoruz. Yargıtay’dan başka böyle bir tazminat kararı çıkacağına inanmıyoruz. Ama müvekkilleri uzun tutuklama mağduru olan 3-4 avukat olarak, biz de dava açmak için hazırlanıyoruz. AİHM, Doğan’ın tutuklanması konusunda zaten ihlal kararı verdi. Umutsuzum ama yine de öncelikle tutukluluğu 6 ay sonra 15’inci yılına girecek Doğan için İstanbul’daki hâkimlere tazminat davası açacağım. CMK’nin tutuklulukta azami süreleri gösteren 102’nci maddesi 31 Aralık 2010’da yürürlüğe girecek. Özel yetkili mahkemelerdeki örgütlü suçlar yönünden tutuklama süresi 2 kat uygulanıp 10 yıla kadar uzatılıyor. Doğan, Yargıtay cezasını Aralık başında onarsa, CMK’deki bu düzenlemeden de yararlanamayacak.
1 Ocak’ta tahliye
Doğan’la aynı davadan sanık Ercüment Yıldız da 1996’dan bu yana tutuklu. Onun tutukluluk süresi de 15’inci yıla giriyor. TİKKO davasından yargılanan Fırat Can’ın tutukluluğu 13 yıldır sürüyor. Türk Solu davasından tutuklu Muhabbet Kurt ise 11 yıldır tutuklu. TİKKO davası sanığı Veli Özdemir 8-9 yıldır tutuklu. Bu müvekkillerim, cezaları bu süreçte onanmazsa CMK çerçevesinde 1 Ocak’ta tahliye olabilecekler.
Kamuoyunun gündemine sürekli Ergenekon davasındaki tutukluluk süreleri ve yargılama süreci getiriliyor. Ergenekon yargılaması benim müvekkillerimin yargılamasına göre demokratik kalır. Ergenekon sanıkları 3 gün savunma yapıyor. Benim Türk Solu ve Kürtlerin yargılandığı davalarda müvekkillerim, KCK davasında olduğu gibi savunma haklarını bile kullanamıyorlar.”
‘İçimizdeki Bahar’ı yazdı
MUHABBET Kurt 1998’de, İstanbul Fatih’teki Mert FM’in işgal edilmesi ve propaganda yapılması ile Gazi Mahallesi’nde iki polisin yaralanması eylemlerine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alındı. “Marksist Leninist Komünist Partisi üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı ve 1998’de gözaltındayken polislerin tecavüzüne maruz kaldığını iddia etti. O dönemde 20 yaşında olan Kurt, gözaltında tecavüze uğradığını yıllarca açıklamadığını söyledi. Mahkemede, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. 21 Ekim 2009’da İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Kurt’a ömür boyu hapis cezası verdi. Gebze M Tipi cezaevindeki Kurt, “İçimizdeki Bahar” adlı bir kitap yazdı. Kitabında, yabancı ellerin bir kadının bedeninde gezmesinin ne olduğunu, bir kadın diliyle anlattı. Avukatı Ercan Kanar, Muhabbet Kurt’un babasının Tunceli’de, ailesinin diğer fertlerinin ise Almanya’da yaşadığını belirtti. Kanar, “Yargılandığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kendisini tecavüz eden polisler hakkında suç duyurusunda bulundu, ama sonuç alamadık” dedi.
19 Haziran 1996’dan beri hapiste![/images/100/0x0/55eb37fff018fbb8f8b313b7]()
AİHM’nin 29361/07 başvuru No’lu 27 Mayıs tarihli kararına göre, PKK üyesi olmakla suçlanan Şahap Doğan, 19 Haziran 1996’dan bu yana hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olmamasına rağmen tutuklu. Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutulan 1974 doğumlu Doğan’ın yargılanma süreci şöyle:
19 Haziran 1996: Doğan, İstanbul’da “PKK üyesi” iddiasıyla gözaltına alındı.
15 Temmuz 1996: Dönemin İstanbul DGM Savcısı Doğan’a, TCK’nin 125’inci maddesindeki “Devletin ülkesiyle bölünmez bütünlüğü” suçundan dava açtı.
2 Aralık 1996: DGM Savcısı başka bir iddianamede Doğan’ı bölücülükle suçladı.
10 Nisan 1997: İstanbul DGM iki ayrı dosyayı birleştirdi.
13 Haziran 2001: İstanbul DGM TCK’nin 125’inci maddesi uyarınca ölüm cezası verdi.
12 Şubat 2002: Yargıtay, DGM’nin kararını bozdu.
30 Haziran 2004: Resmi Gazete’de yayımlanan 5190 sayılı yasa ile DGM’ler kapatıldı. Doğan’ın dosyası İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
12 Nisan 2007: Doğan, tutukluluğuna itiraz etti ve tahliye istedi.
28 Mayıs 2007: İstanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, atılı suçu işlediğine dair güçlü şüphe bulunduğu, cezalandırılması ihtimali yüksek olduğu için tahliye istemini reddetti.
4 Haziran 2008: Duruşmada 14’üncü Ağır Ceza, aynı gerekçeyle tutukluluğun devamına karar verdi.
Yıldız 19’unda tutuklandı
ERCÜMENT Yıldız, 1996’da İstanbul’da PKK üyeliğinden tutukladı. Tutuklandığında henüz 19 yaşında olan Yıldız, Şahap Doğan’la aynı davada yargılandı. İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Yıldız’ı, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Tutuklu yargılanırken, AİHM’ye başvurdu. AİHM tutukluluk ve yargılama süresinin uzunluğu ile yakalandıktan sonra derhal bir yargı organı önüne çıkarılmadığı gerekçesiyle Türkiye’yi, Yıldız’a da 12 bin 600 Euro manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.
Cezaevinde ikinci evlilik
FIRAT Can, 1995’te, kendilerine TKP-ML(B) adını veren gruba girdi, 1997’de ayrıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nce “örgüt” olarak kabul edilmeyen bu sol grup adına soygun yaptığı iddiasıyla tutuklandı. 13 yıllık tutukluluk sürecinde, son olarak müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevinde ilk evliliği bitti, ikinci evliliğini yaptı. Üniversite sınavına cezaevinde girdi ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazanıp bitirdi. Şimdi, cezaevinde, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okuyor.
Umutsuzuz
“Haberal’ın belirli bir statüsü olduğu için bu kararın verildiğini düşünüyoruz. Yargıtay’dan başka böyle bir tazminat kararı çıkacağına inanmıyoruz. Ama müvekkilleri uzun tutuklama mağduru olan 3-4 avukat olarak, biz de dava açmak için hazırlanıyoruz. AİHM, Doğan’ın tutuklanması konusunda zaten ihlal kararı verdi. Umutsuzum ama yine de öncelikle tutukluluğu 6 ay sonra 15’inci yılına girecek Doğan için İstanbul’daki hâkimlere tazminat davası açacağım. CMK’nin tutuklulukta azami süreleri gösteren 102’nci maddesi 31 Aralık 2010’da yürürlüğe girecek. Özel yetkili mahkemelerdeki örgütlü suçlar yönünden tutuklama süresi 2 kat uygulanıp 10 yıla kadar uzatılıyor. Doğan, Yargıtay cezasını Aralık başında onarsa, CMK’deki bu düzenlemeden de yararlanamayacak.
1 Ocak’ta tahliye
Doğan’la aynı davadan sanık Ercüment Yıldız da 1996’dan bu yana tutuklu. Onun tutukluluk süresi de 15’inci yıla giriyor. TİKKO davasından yargılanan Fırat Can’ın tutukluluğu 13 yıldır sürüyor. Türk Solu davasından tutuklu Muhabbet Kurt ise 11 yıldır tutuklu. TİKKO davası sanığı Veli Özdemir 8-9 yıldır tutuklu. Bu müvekkillerim, cezaları bu süreçte onanmazsa CMK çerçevesinde 1 Ocak’ta tahliye olabilecekler.
Kamuoyunun gündemine sürekli Ergenekon davasındaki tutukluluk süreleri ve yargılama süreci getiriliyor. Ergenekon yargılaması benim müvekkillerimin yargılamasına göre demokratik kalır. Ergenekon sanıkları 3 gün savunma yapıyor. Benim Türk Solu ve Kürtlerin yargılandığı davalarda müvekkillerim, KCK davasında olduğu gibi savunma haklarını bile kullanamıyorlar.”
‘İçimizdeki Bahar’ı yazdı
MUHABBET Kurt 1998’de, İstanbul Fatih’teki Mert FM’in işgal edilmesi ve propaganda yapılması ile Gazi Mahallesi’nde iki polisin yaralanması eylemlerine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alındı. “Marksist Leninist Komünist Partisi üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklandı ve 1998’de gözaltındayken polislerin tecavüzüne maruz kaldığını iddia etti. O dönemde 20 yaşında olan Kurt, gözaltında tecavüze uğradığını yıllarca açıklamadığını söyledi. Mahkemede, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. 21 Ekim 2009’da İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Kurt’a ömür boyu hapis cezası verdi. Gebze M Tipi cezaevindeki Kurt, “İçimizdeki Bahar” adlı bir kitap yazdı. Kitabında, yabancı ellerin bir kadının bedeninde gezmesinin ne olduğunu, bir kadın diliyle anlattı. Avukatı Ercan Kanar, Muhabbet Kurt’un babasının Tunceli’de, ailesinin diğer fertlerinin ise Almanya’da yaşadığını belirtti. Kanar, “Yargılandığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kendisini tecavüz eden polisler hakkında suç duyurusunda bulundu, ama sonuç alamadık” dedi.
19 Haziran 1996’dan beri hapiste
AİHM’nin 29361/07 başvuru No’lu 27 Mayıs tarihli kararına göre, PKK üyesi olmakla suçlanan Şahap Doğan, 19 Haziran 1996’dan bu yana hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olmamasına rağmen tutuklu. Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutulan 1974 doğumlu Doğan’ın yargılanma süreci şöyle:
19 Haziran 1996: Doğan, İstanbul’da “PKK üyesi” iddiasıyla gözaltına alındı.
15 Temmuz 1996: Dönemin İstanbul DGM Savcısı Doğan’a, TCK’nin 125’inci maddesindeki “Devletin ülkesiyle bölünmez bütünlüğü” suçundan dava açtı.
2 Aralık 1996: DGM Savcısı başka bir iddianamede Doğan’ı bölücülükle suçladı.
10 Nisan 1997: İstanbul DGM iki ayrı dosyayı birleştirdi.
13 Haziran 2001: İstanbul DGM TCK’nin 125’inci maddesi uyarınca ölüm cezası verdi.
12 Şubat 2002: Yargıtay, DGM’nin kararını bozdu.
30 Haziran 2004: Resmi Gazete’de yayımlanan 5190 sayılı yasa ile DGM’ler kapatıldı. Doğan’ın dosyası İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
12 Nisan 2007: Doğan, tutukluluğuna itiraz etti ve tahliye istedi.
28 Mayıs 2007: İstanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, atılı suçu işlediğine dair güçlü şüphe bulunduğu, cezalandırılması ihtimali yüksek olduğu için tahliye istemini reddetti.
4 Haziran 2008: Duruşmada 14’üncü Ağır Ceza, aynı gerekçeyle tutukluluğun devamına karar verdi.
Yıldız 19’unda tutuklandı
ERCÜMENT Yıldız, 1996’da İstanbul’da PKK üyeliğinden tutukladı. Tutuklandığında henüz 19 yaşında olan Yıldız, Şahap Doğan’la aynı davada yargılandı. İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Yıldız’ı, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Tutuklu yargılanırken, AİHM’ye başvurdu. AİHM tutukluluk ve yargılama süresinin uzunluğu ile yakalandıktan sonra derhal bir yargı organı önüne çıkarılmadığı gerekçesiyle Türkiye’yi, Yıldız’a da 12 bin 600 Euro manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.
Cezaevinde ikinci evlilik
FIRAT Can, 1995’te, kendilerine TKP-ML(B) adını veren gruba girdi, 1997’de ayrıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nce “örgüt” olarak kabul edilmeyen bu sol grup adına soygun yaptığı iddiasıyla tutuklandı. 13 yıllık tutukluluk sürecinde, son olarak müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevinde ilk evliliği bitti, ikinci evliliğini yaptı. Üniversite sınavına cezaevinde girdi ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazanıp bitirdi. Şimdi, cezaevinde, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okuyor.