Yargılama süreci nasıl işler?

Uzmanlar nasıl bir yol izleneceğini anlattı. Hürriyet’in ulaştığı kaynaklar iki ülke de Uluslararası Ceza Divanı üyesi olmadığı için süreci Adalet Bakanlığı’nın yürüteceğini söyledi. Buna göre önce suça ortak olan kişiler hakkında yani başta İsrail Başbakanı Netanyahu, Savunma Bakanı ve diğer yetkililer olmak üzere sivillerin öldürülmesi için saldırı emrini veren ve göz yumanlar hakkında Türkiye mahkemelerinde davalar açılacak. Süreç ile ilgili Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Yücel Acer, Türkiye’de bir bireyin ya da sivil toplum kuruluşunun başvurusu ile ilk davanın açılabileceğini söyledi.

TEK DAVA YETERLİ

Türkiye Uluslararası Ceza Divanı üyesi değil ama evrensel yargılama yetkisi var. Bu kapsamda Türk Ceza Hukuku’nda soykırım ve insanlığa karşı suçlara ilişkin maddeler de yer alıyor. Acer bu durumu şöyle anlattı: “Savaş suçları dediğimizde sivillerin kasten öldürülmesi, kötü muamele, sivil altyapının göçertilmesi gibi çok eylem var. Eğer bunlar bir halk kitlesini hedef alarak yapılırsa bu insanlığa karşı suçlar kategorisine giriyor. Hamas’ı bahane edip halkı hedef alıp, sürmek veya oradan göndermek için yapılıyorsa bu saldırılar insanlığa karşı suç kapsamına girer. Hamas’a saldırırken siviller zarar görüyorsa o zaman savaş suçudur, hatta soykırıma kadar götürülebilir.”

YAKALAMA KARARI ÇIKAR

Acer “Olası bir süreç nasıl işler?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Bireysel başvuru yapılır. Kamu davasına dönüşür ve ilgili savcı mahkemeye başvurmak için delil toplar. Elde edebileceği görselleri, Birleşmiş Milletler’in, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin açıklamalarını değerlendirir. Mahkeme inceler ve sorumlu hakkında dava açar. Dava sonucunda bu kişiler hakkında yakalama kararı çıkarılabilir. Eğer bir gün bu isimler Türkiye gibi düşünen bir ülkeye giderse yakalanıp Türkiye’ye teslim edilebilirler. Ancak İsrailli isimlerin evrensellik ilkesine göre yargılanabilmesi için savcının fezleke hazırlamasından sonra Adalet Bakanı’nın izin vermesi gerekiyor.”