Yargıdan teklife karşı imza kampanyası

Güncelleme Tarihi:

Yargıdan teklife karşı imza kampanyası
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2014 14:41

Hükümetin hazırladığı yeni teklif yasalaşırsa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu baştan sonra değişirken, Adalet Bakanı neredeyse 'tek yetkili" hale gelecek. Bu değişiklikten önce HSYK yetkilileri adalet.org'da isyan etti. 'Bu tasarı yasalaşmasın' dediler.

Haberin Devamı

HAKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yetkilerini Adalet Bakanı’na devreden ve Bakana HSYK üyelerini görevden alma yetkisi veren teklif bugün TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülüyor. Yargıda ise dün teklife karşı imza kampanyası başlatıldı.

Hakim ve savcıların paylaşım sitesi adalet.org’tan hakim savcılar, “Bu zamana kadar Meclis nezdinde hep üvey evlat muamelesi görmüş yargı, bugün sizden yargının, yürütmenin emri altına alınmasını doğuracak bu yasa tasarısına dur demesini diliyor. Yürütme organının emri altında olan bir yargının adalet üretebilmesi mümkün değildir. Yargı bağımsızlığına sahip çıkın. Yargısız devlet devlet değildir” diye çağrı yaptılar. Çağrıda şöyle denildi:

ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRDÜK
“Bu kanun teklifi özellikle HSYK’nın yapısında anayasanın ruhuna, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ilkesine aykırı değişiklikler yapılmak istenmektedir. Yargı bağımsızlığı daha güçlendirilmesi gerekirken telafisi mümkün olmayan bir geriye dönüş söz konusudur. Anayasamızda yargı devletin asli güçlerinden biri olarak gösterilmiştir. Yargısız devlet, devlet değildir. Bu zamana kadar yasama ve yürütmenin birlikte hareket etmeleri sonucu üzerimizde istenilen her tasarruf yapıldı. Meclis hukukun kaynağı, milletin iradesinin merkezi olması yönünden diğer iki gücün devlet işlerini görmeleri sırasında o iki güce de eşit davranmalıdır. Bu zamana kadar Meclis nezdinde hep üvey evlat muamelesi görmüş yargı, bugün sizden yargının, yürütmenin emri altına alınmasını doğuracak bu yasa tasarısına dur demesini diliyor. Yürütme organının emri altında olan bir yargının adalet üretebilmesi mümkün değildir.

YARGI BAĞIMSIZLIĞINA SAHİP ÇIKIN
Biz hakim ve savcılar yalnız meclisin iradesi olarak ortaya çıkmış kanunu amirimiz görür, vicdanımızda o kanunu uygularken bize yardımcı olur.Bunun üstünde irademizi etkileyecek hiçbir gücü kabul etmiyoruz.Sonuç olarak hangi siyasi görüşden olursa olsun.Yargının bağımsız ve tarafsız olmasını dileyen tüm milletvekillerimizden o kutsal çatı altında yargının ,dolayısıyla milletin vekili olarak yargı bağımsızlığına sahip çıkmalarını diliyoruz.”

KUVVETLER AYRILIĞI RAFA KALDIRILDI
Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Karadağ da Hürriyet’e, teklifi şöyle değerlendirdi:
“Yargı yönetimi artık Bakanlar Kurulu’na verildi. Bu teklif anayasanın yargı bölümündeki kuvvetler ayrılığı ilkesinin rafa kaldırılmasıdır. Hükümet 2010’da yargıyı o zamanki menfaatlerine göre biçimlendirdi. O zamanki ortağı ile şimdi kavga edince bu kez yasayla yeniden biçimlendirme yoluna gidiyor. Yargıyı kendi inançlarına, menfaatlerine ve siyasi inançlarına uygun şekilde biçimlendirmeyi yeterli bulmayan Hükümet sınırı aştı. Yargıçları yetiştirmeyi de kendine kendine iş edindi. Adalet Akademisi Bakanlar Kurulu’nun yönetimine girdi. Bununla da kalınmayarak, adliyelerin içi işleyişine karışmaya kadar vardırdılar.”

TEKLİF ANAYASAYA AYKIRI
Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, HSYK’nın yetkilerini yürütme temsilcisi Adalet Bakanı’na devreden teklifin anayasanın hukuk devletini düzenleyen “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır” şeklindeki 9., mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138., hakimlik ve savcılığı düzenleyen 140. maddelerine, anayasanın kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ilkelerine açıkça aykırı olduğunu söyledi. Eminağaoğlu, Hürriyet’e şu değerlendirmeyi yaptı:
“HSYK hakimlerin ve mahkemelerin bağımsızlığı korumak için var. Anayasanın 159. maddesinde görevi bu şekilde tanımlanıyor. Ama HSYK’nın bu yapısı bile yeterli görülmeyip hakimlerin bağımsızlığı ve yargı bağımsızlığını hiçbir şekilde sağlanamayacak teklifteki mekanizma getirilse, bu anayasaya açıkça aykırıdır. O zaman biri seçimli biri seçimsiz iki tabela ve Bakanlıkla yargıyı yönetmiş olursunuz. Eğer 2014 sonbaharında HSYK üyeliği seçimi olmasa, hükümet bu tavrı koyar mıydı diye sormakta gerekir. Anayasa Mahkemesi, her hakimin sadece bir adaya oy verebileceği hükmünü iptal etmişti. Teklifle iptal edilen bu hüküm yeniden getiriliyor. Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları anayasanın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargıyı bağlar. AYM, sırf bu yüzden bile bir iptal kararı verebilir. Biz sendika olarak yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran, kuvvetler ayrılığı ilkesine tamamen ters bu teklifin yasalaşması halinde iptali için her ulusal ve ulusalararası alanda her türlü girişimde bulunacağız.”

ADALET.OGR’TA KIYAMET KOPTU
Hakim ve savcılar sitelerinden teklife şu tepkileri gösterdiler:
*Cumhuriyet yargısı, HSYK seçimleriyle nihayete erdirilmişti, zaten. Ben, o seçimlerde oy kullanmadım ; ortada Cumhuriyet Yargısını temsil eden bir aday ya da adaylar yoktu çünkü. Şimdi,değişik bir aşama izliyoruz. Lider için Yargı. Bu saatten sonra yargı bağımsızlığı, kürsüye çıkacam mı, inecem mi, benim terfi n’oldu vs. gibi sorunlardan külliyen kurtulacağınız bir aşama bu. Lidere itaat etmeniz, gösterdiği ışığı izlemeniz tüm sorunlarınız çaresi olacaktır.

* Biri bu tasarının gerekçelerini yazsında ağlanacak halimize bir de gülelim. Mesela HSYK üyeleri hakkında Başkanın soruşturma başlatması. Gerekçe Başbakan HSYK üyelerini yargılamak istiyordu imkansızdı imkanlı hale getirdi.

* Bir yargı mensubu olarak değil, yalnızca on yaşındaki oğlunun içinde yaşamak zorunda olduğu bu güzel ülkenin sade bir vatandaşı olarak “Yuh artık” diye bağırmak geliyor içimden

* Bu teklif TBMM’den geçemez, geçmemeli. Ülkesini zerre miskali seven bir parlamenter böyle bir düzenlemeye el kaldıramaz. Ben parlamentomuzda böyle deli saçması bir düzenlemeye hayır diyecek kadar vicdanlı vekillerimizin çoğunlukta olduğuna inanıyorum.

* Diyelim ki yargıyı tamamen yürütmenin emrine sokan böyle bir düzenleme Meclis’ten geçti, mutlaka Cumhurbaşkanı’ndan dönmelidir. Tamam, son zamanlarda muz cumhuriyet olma yolunda hızla ilerliyoruz ama binlerce yıllık devlet geleneğimiz, en azından ülkenin
ve devletin temeline dinamit koyan böyle bir düzenlemeyi daha ortaya çıkmadan yok etmeyi becerebilmelidir.

* İhtimal vermek istemiyorum, ancak bir şekilde Resmi Gazetede yayımlanırsa, aynı gün Anayasa Mahkemesi’ne götürülmeli, derhal yürürlüğü durdurulup mümkünse aynı gün, tümüyle hukuk devletini, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırma amacı taşıdığı gerekçesiyle yasanın bütün maddeleri toptan iptal edilmelidir. Yoksa yargı bağımsızlığı, hukuk devleti, demokratik devlet adına, demokrasi tarihimiz boyunca mehter takımı misali atmaya çalıştığımız bütün adımlar boşa gidecektir.

* Türkiye’de en az askeri darbeler kadar, Menderes’in idamı kadar büyük bir demokrasi ve hukuk ayıbı işlenmiş olacaktır. Yoksa yalnız bu düzenlemeyi yapanlar değil, buna izin veren yargı mensupları, avukatlar, muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları ve tüm “sade” vatandaşlar dahi, tarih önünde bu ayıpla ezileceklerdir. Bırakın modern ve “ileri” Batı demokrasilerini, Dünyadaki ülkelerin yüzde sekseninde böyle bir teklifin dillendirilmesi bile insanları sokağa dökmeye yetecektir.

* Sayın Meclis Başkanı “yargı ölmüştür” demişti. Acaba kendisinden hiç yoktan cesedimize sahip çıkın, yerde tekmelemesinler desek, sizce bir anlamı olabilir mi?

* En yakın zamanda Meclis’e derdimizi amacımızı anlatabilmemiz gerektiğini düşünüyorum. İlk önce her zaman ilk akla geldiği üzere bir ortak metin hazırlayıp Meclis’e fakslayalım. Sonra gerekirse Meclis başkanı ve diğer millet vekillerimizle görüşelim.

* Bu arada muhalefetin ne yapacağı da belli olmaz. Başka pazarlıklar uğruna veya oh ne güzel yapıyorlar, yakında biz iktidara geleceğiz, bizim yapacaklarımızı onlar peşinen yapıyorlar deyip ses çıkarmayarak destek de verebilirler.

*Ankara’da toplanma fikri güzel de görüşlerin hükümete bildirilmesinin ne faydası olacak ki? Sizce hükümetin hakim-savcıların büyük çoğunluğunun bu saçma sapan düzenlemelere karşı vereceği tepkiyi bilmediğini mi düşünüyorsunuz? Ya da şöyle sorayım sizce “hakim-savcılar ne der” diye bir dertleri var mıdır?”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!