Yargıdan dövizzede lehine karar

Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, 18 Haziran 2002 tarihli duruşmada verdiği kararda, açılan davanın bilirkişi raporunda belirtilen şekilde kabul edilmesini ve bu rapor çerçevesinde, ''alınan dövize endeksli konut kredisinin aynı tarihte ve aynı miktarda Türk Lirası olarak kredi kullananların durumuna uyarlanmasını'' hükme bağladı. 

Korhan Engindeniz'in avukatı Nurten Dalkılıç tarafından hazırlanan 30 Mart 2001 tarihli dava dilekçesinde, davacı Engindeniz'in, davalı banka ile 27 Ekim 2000 tarihinde yaptığı sözleşmeyle bankadan dolar karşılığı 205 milyar 125 milyon lira kredi kullandığı belirtilmişti. 

Bu kredinin 12 eşit taksitte aylık 26 bin 916 dolar karşılığı TürkLirası olarak ödenmesi gerektiği kaydedilen dilekçede, davanın açıldığı tarihe kadar olan 5 taksidin davacı tarafından düzenli olaraködendiğine yer verilmişti. 

''Ancak, Merkez Bankası'nın döviz kurlarını sabitleme kararını değiştirerek kuru serbest bırakması neticesinde döviz kurlarında  meydana gelen beklenmedik yükselme, edimler arasında açık ve büyük dengesizliğe yol açmış, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerinin  ifasını imkansız hale getirmiştir'' denilen dilekçede, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 19 Şubat 1997 tarihli kararında, dövize endeksli geriödemelerde uyuşmazlık bulunması durumunda bu borcun Türk Lirası'na uyarlanması ve taksitlendirmenin de Türk Lirası üzerinden yapılması gerektiği görüşünü bildirdiği vurgulanmıştı. 

Daha önce İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden 20 Mart 2001 tarihinde, aylık ödemelerin 18 milyar 500 milyon lira olarak  yapılması için ''ihtiyati tedbir'' kararı verildiği anlatılan dilekçede, taraflar arasında yapılan dövize endeksli konut kredisi  sözleşmesi uyarınca davacının ödemesi gereken taksitlerin Türk Lirası'na uyarlanması istenmişti. 

BİLİRKİŞİ RAPORU

Yargılama sırasında 3 bilirkişi tarafından hazırlanan 11 Şubat 2002 tarihli raporda, Türkiye'de 2000 yılının başlarından itibaren  uygulamaya sokulan kapsamlı ekonomik programın önemli  politikalarından birinin merkezi kontrollü döviz kuru uygulaması olduğu, yürütme kararları ve uygulamaları bu politikadan taviz verilemeyeceği yönündeyken dalgalı kura geçilmesiyle bir günde döviz kurlarının yüzde 50'nin üzerinde arttığı, paralelinde yaşanan  ekonomik kriz ve güvensizlik ortamının olumsuz yansımalarının her geçen gün artarak geliştiği bildirilmişti. 

Dava konusu olayda, kredi sözleşmesi yapıldığı anda edimler arasında var olan dengenin aşırı derecede bozulduğuna işaret edilen   raporda, bir anda ortaya çıkan kur artışlarının kredi kullanım sürecinde artış eğimini sürdürmesinin de, borçlu yönünden  katlanılabilir boyutları aştığı sonucuna varıldığı kaydedilmişti. 

Raporun sonuç bölümünde, ''Bilirkişi görüşü, dava konusu kredinin kullanıldığı tarihte mevcut ekonomi politikası verilerine göre döviz artış kurlarındaki beklentilere karşın, 2001 Şubat ayından itibaren  döviz kurlarındaki artışın dövize endeksli konut kredisi kullanan davacı yönünden beklenmeyen hal oluşturduğu, bu doğrultuda kredi sözleşmesinin kurulduğu anda edimler arasında var olan dengenin davacı aleyhine aşırı derecede bozulduğu yolunda oluşmuştur'' denilmişti. 

Raporda, Yargıtay'ın benzeri davalarda kökleşen uygulamasına göre''Dövize endeksli geri ödemeli borçların bankalarca Türk Lirası'na çevrilmemesi veya çevrilmesi halinde borç tutarında uyuşmazlık çıkması durumunda, bu borçların Türk Lirası'na uyarlanması ve taksitlerin tutarının saptanmasının gerektiği'' yönündeki içtihadına dikkat çekilmişti.