Güncelleme Tarihi:
Başbakan bile tanıklık yapacak
Devlet sırrı kaldırılacak
Sorguda avukat bulundurulacak
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'yla tabular yıkılıyor. 372 maddelik yeni CMUK, yerel mahkemelere süper yetki sağlıyor. Devlet sırrı tamamen ortadan kaldırılırken, Başbakan bile tanıklığa çağrılabilecek.
TÜRK yargı sistemini kökten değiştiren, 372 maddelik yeni Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) bugüne kadar ‘tabu’ olan birçok anlayışı da ortadan kaldırıyor. Yeni CMUK, mahkemelere ‘Başbakanı bile tanık olarak çağırma’ ve Cumhurbaşkanı'ndan Çankaya Köşkü'nde yazılı ifade alma yetkisi verirken, ‘devlet sırrı kalkanını’ da kaldırıyor.
Yeni CMUK, mahkûm olan öğrencilere de cezalarını 6 aya kadar erteleme hakkı getiriyor. Yeni tasarı ile Yargıtay ile yerel mahkemeler arasında 15 yeni üst mahkeme kurulurken, yerel mahkemelere ‘süper yetki’ tanınıyor.
Hazırlıkları tamamlanan ve yakında TBMM'de görüşülecek olan CMUK, ABD tipi yargılama ve sorgulama da getiriyor. Buna göre, polis yakaladığı şüpheliye, ‘‘Konuşmama hakkına sahipsin’’ diyecek.
CMUK ile getirilen yenilikler şöyle:
KAÇAKLARA CEZA Mahkemeler yurtdışına kaçan kişileri özel hükümlere göre yargılayacak. Ünlü kaçaklara, ‘seçme ve seçilme haklarının’ kaldırılması cezası da verilebilecek. Kaçaklar kamu hizmetlerinden yasaklı sayılacak, Türkiye'deki taşınır, taşınmaz mallarına banka hesaplarına el konulabilecek ve idaresi kayyuma verilebilecek. Kaçakların dava açma ve açılmış davalarını sürdürme hakkı da kaldırılabilecek.
SIR KALMAYACAK Tasarı, birçok kritik davada ortaya çıkan, ‘Devlet sırrı açıklanamaz’ kalkanını da kaldırılıyor. Memurlar ve diğer kamu görevlileri, görevden çekildikten sonra da saklamakla yükümlü oldukları devlet sırları hakkında ilgili makam amirinin izniyle tanıklık yapacaklar.
TANIKLIK İZNİ Hákim veya mahkeme, tanıklığın davanın sonuca ulaştırılabilmesi için ‘zorunlu’ olduğu gerekçesiyle; amirin izin vermemesine karşı Bakanlar Kurulu'na başvurabilecekler. Bakanlar hakkında Cumhurbaşkanı, milletvekilleri hakkında Meclis Başkanlık Divanı, ‘devlet sırları’ konusunda tanıklık izni verecek. Cumhurbaşkanı gizliliği kendisi ‘takdir’ edecek ve tanıklık yapıp yapmamayı kendisi kararlaştıracak. Bakan emri ile açıklanması ‘devletin güvenliği veya dış yararlarına’ aykırı görülmesi halinde ise ‘gizli’ belge istenemeyecek. Ancak, bakanın bu kararına karşı da mahkeme Bakanlar Kurulu'na başvrabilecek.
FAKSLA ÇAĞRI Tanıklar, telefon, telgraf, faksla da çağrılabilecek. Bu çağrıda tanıklığa gelmemenin sonuçları bildirilecek. Mahkeme, duruşmanın devamı sırasında hemen dinlenmesi gerekli görülen tanıkların belirteceği oturumda dinlenmesini görevlilere emredebilecek.
GELMEYENE CEZA Usulüne uygun olarak çağrılıp özürünü bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirilecek. Gelmemeleri halinde ise neden oldukları giderlerle birlikte, 30 milyondan 60 milyon liraya kadar hafif para cezasına mahkûm edilebilecekler.
BAŞBAKAN TANIK Başbakan ve bakanlar ile TBMM üyeleri tanık sıfatıyla Ankara Mahkemeleri'nde dinlenebilecekler. Başbakan da tanıklık yaparken, tanıklıktan önce ve sonra iki defa yemin edecek. Tanık ‘‘Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim’’ diyerek ifade verecek. Tanıklık, ‘‘Bildiğimi dosdoğru söylediğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim’’ şeklindeki yeminle tamamlanacak.
CUMHURBAŞKANINDAN YAZI Cumhurbaşkanı tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılmayacak. Ancak tanık sıfatıyla beyanı, ikameti olan Çankaya Köşkü'nde alınabilecek. Cumhurbaşkanı bu beyanını yazılı olarak gönderebileceği gibi, beyanı hákim tarafından tutanağa geçirilmek suretiyle de alınabilecek.
Valiler dava açacak
CUMHURİYET savcıları ihbar veya başka bir surette bir suçun işlendiği görünümünü veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen araştırmaya başlayacaklar. Adalet Bakanı, cumhuriyet savcısından kamu davası açmasını isteyebilecek. Bu istem yerine getirilecek. Valiler de bu yetkisini kullanması için Adalet Bakanı'na başvurabilecekler.
Yeni infaz modeli
Tasarıda infazla ilgili de iki yeni kurum getirildi:
ERTEMELE 3 yıl ve daha az süreli şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaların derhal infazının, hükümlü veya ailesi için mahkûmiyetin amacı dışında ağır bir zarara neden olacağının anlaşılması üzerine hükümlünün istemi üzerine cezanın infazı ertelenebilecek. Bu süre 6 ayı geçemeyecek.
ARA VERME Uzun süreli şahsi hürriyeti bağlayıca cezalar, hükümlünün yüksek öğrenimini bitirebilmesi, ana, baba eş veya çocuklarının ölümü veya hükümlünün hastalığının sürekli tedavi gerektirmesi gibi zorunlu çok ivedi hallerde 6 ayı gaçmeyen süreyle ara verilerek, infaz edilebilecek.
Amerikan tipi sorgulama geliyor
Yeri bilinmeyen gaip sayılacak
TASARININ 5'inci kitap bölümünde yeni bir tanımla özel yargılama usülü getirildi. Buna göre, ‘Bulunduğu yer bilinmeyen veya yurtdışında bulunup da yetkili mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanık gaip’ sayılacak. Konutu bilinmeyen gaibe, iletişim araçları ile ihtarda bulunacak.
YENİ CMUK Amerikan tipi sorgulamayı da getiriyor. Sorgu sırasında polis, sanık veya şüpheliye, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının ‘yasal hakkı’ olduğunu belirtecek ve ‘‘Konuşmama hakkına sahipsin’’ diyecek.
SORGUDA AVUKAT
Kolluk amir ve memurları ile cumhuriyet savcısı tarafından şüphelinin ifadesinin alınmasında ve hákim veya mahkeme tarafından şüpheli veya sanığın sorguya çekilmesinde avukat bulundurulabilecek. Şüpheli ve sanığa kimliği saptandıktan sonra kendisine yüklenen suç anlatılacak. Avukat atama hakkı bulunduğu, atayabilecek durumda değilse, hukuki yardımdan yararlanabileceği ve avukatının vekaletname aranmaksızın ifade veya sorguda hazır bulunacağı bildirilecek.
SORGU TUTANAĞI
Sorgu tutanağında ise ‘İfade verme veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih, sorguyu yapan kişilerin açık kimliği, bu işlemler yerine getirilmediyse; getirilmeme nedeni, sorguya çekilen ile hazır olan avukatının okuduklarına dair imzaları, imzalamamaları halinde bunun nedenleri’ yer alacak.
İŞKENCE YASAĞI
Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanacak. Bunu engelleyici nitelikte, ‘Kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, bedensel cebir ve şiddette bulunma, bazı araçlar uygulama’ gibi iradeyi bozan bedeni veya ruhi müdahaleler yapılmayacak. Kanuna aykırı bir menfaat vaat edilemeyecek. Yasak usullerle elde edilen ifadeler, rıza ile verilmiş olsa bile delil olarak değerlendirilemeyecek.