Güncelleme Tarihi:
HSYK tarafından dosyaların daha önce incelenip veya incelettirilip, 177 kişilik listenin her üye tarafından önceden çalışıldığı ve 15.12.2014 tarihine kadar yetiştirildiği savları ise, herkesin cebinde nerede ve ne zaman hazırlandığı belli olmayan ajanda ve listeler ile dolaştığı, ayrıca iktidarca yapılacak kadro ihdasına ilişkin yasa değişikliklerinden ve bu değişikliğin de ne zaman yürürlüğe gireceğinden haberdar olma durumunu, buna göre listelerin bu tarih itibarıyla hazır olmama gibi bir durumun da söz konusu olmamasını, yine ortada bir ak liste bir de kara liste olduğu ve her listenin kendi içinde sıralamaya tabi tutulup yargının baştan aşağı çeşitli ölçütlerle fişlendiğini bile ortaya çıkarmaktadır ki, bu durum ayrıca rencide edicidir. Yargıyı, varlık nedenlerinden uzaklaştırılan darbelerde bile, böyle bir listeleme, sıralama, fişleme hali yaşanmamıştır. Bu durum asla kabul edilemez.
"İPTALİ İÇİN BAŞVURDUK AMA HSYK ENGELLEDİ"
Yapılan yönetmelik değişikliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulması için Yargıçlar Sendikası olarak, Danıştay'a 15.12.2014 tarihinde dava açılmış ise de, somut olay için açılan bu davada talep edilen yürütmenin durdurulması işleminin incelenmesi bile, mahkemelerin bağımsızlığı esasına göre çalışması varlık nedeni olan ve bu davadan da bilgilendirilen HSYK tarafından olanaksız kılınmıştır.
İleride olası bir iptal kararı durumunda alelacele bu sıfatları kazanmaları sağlanan 177 kişinin, böyle bir iptal kararı öncesinde imza atacağı binlerce kararın, toplumda bırakacağı izler silinemeyecektir. Bu durum ayrı bir hukuksal güven tartışmasına neden olmaktadır. Bu kişiler, hükümetle, siyasi iktidarla karşı karşıya kalınan yargı süreçlerinde de, siyasi iktidarın hızlandırdığı kendilerinin seçilme süreçleri gözetildiğinde, evrensel ilke olan 'tarafsız olma yanında tarafsız da görülme kuralını' ihlal ettiklerinden, yargı çok ağır bir yara almıştır. Yargıya bu haksızlık yapılamaz. Yargı böyle bir güdüm altında tutulamaz.
Bir hukuk devletinde kim nereden ne kaçırmakta bu acelecilik ve denetimsizlik neden sergilenmektedir?
Yüksek yargı üyelerinin hangi yöntemlerle ve nasıl seçildikleri saklanıp, bu seçimlerin böyle kaptı kaçtı yöntemlerle, kapalı kapılar arkasında yapıldığı bir ülkede bu durum hazmedilerek sessiz kalınıyorsa, yargı için söylenecek başka söz kalmamaktadır.
Üye olarak seçilenleri, hakları onları bu sürece taşıyacaksa farklı bir sonuç ortaya çıkmayacağı için, haklarına hukuk ve etik içinde kavuşmaya, bu hukuk dışı ve etik dışı tabloyu, seçilenler ve seçilmeyenler üzerinde yaratılan gölge nedeniyle kınamaya, böyle bir süreçle ortaya çıkan görevi kabul etmemeye çağırıyoruz.
Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi için var olan HSYK, yargıya darbe yapan yargıda ayrımcılık yaratan bir kurum haline dönüşmemelidir. Yargıtay ve Danıştay üyeliği sıfatlarını, yargıç ve cumhuriyet savcıları, dağıtılan kömür ve makarna gibi değil, ehliyet ve liyakata göre gerçek anlamda seçimle kazanmalıdır."
SENDİKA BAŞKANI YEMEKHANEDE BİLE DURAMADI, KORUMALAR ENGELLEDİ
Yargıçlar Sendikası tarafından yapılan açıklamada Sendika tarafından yapılan açıklamada, "HSYK tarafından yapılan üye seçimi diye adlandırılan, ancak nerede ve nasıl seçildikleri belli olmayan bir liste, 15.12.2014 tarihinde Yargıtay ve Danıştay'ın yeni üyeleri diye açıklanmıştır" denildi.
Yargıtay ve Danıştay'a üyelik kadrosu ihdan eden 6572 sayılı Yasa'nın 12 Aralık'ta Cumhurbaşkanı tarafından onaylandığı ve aynı gün mükerrer Resmi Gazete'de yayınlandığı anımsatıldı. Aynı Resmi Gazete'de yeni yasaya göre HSYK'nin çalışma usul ve esaslarını düzenleyen Yönetmelik değişikliğinin de yayınlandığı dikkat çekildi. Yönetmelik gereği kurul gündeminin üç gün önceden HSYK üyelerine dağıtılması kuralının da ihlal edildiği iddia edildi.
"SENDİKA BAŞKANI, YEMEKHANEDEN KORUMALARCA ÇIKARILDI"
Sendika Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun basında çıkan haberler üzerine HSYK Genel Kurul toplantısında Yargıtay ve Danıştay'a seçim yapılmakta olup olmadığını sormak ve bu toplantıda izleyici olarak bulunmak için başvurduğu ifade edildi. Ancak HSYK Başkanı Bekir Bozdağ'ın, 'külhanbeyi misin' dediği iddia edilerek olanlar şöyle anlatıldı:
"Bir HSYK başkanına yakıştırılamayan bu sözün sonraki hukuk süreci nedeniyle, orada bulunanlarca unutulmaması gerektiği, tek amacın bu isteklerin karşılanması ve gündemin elde edilmesi beyanlarımıza rağmen, HSYK Başkanınca bu istek ve söylemlerimizin yargıçlık onuruyla bağdaşmadığı belirtilip bu isteklerimiz karşılanmadığı gibi, HSYK Başkanının sözü üzerine Sendika Başkanının HSYK yemekhanesinde bile bulunması fiziki müdahale ile HSYK Başkanı korumaları tarafından engellenmiş,
Yine Yargıçlar Sendikası Başkanının devam edilecek kurul toplantı ortamına katılması, gündeme ve gündemin ne zaman dağıtıldığı gibi bilgilere ulaşması da HSYK Başkanının emrini uygulayan HSYK Genel Sekreterince yerine getirilmemiş, durumun çalışma usul ve esaslarına aykırı olduğu HSYK genel sekreterine iletilerek, çalışma usul ve Esaslarına uygun davranılması belirtilmiş, bu yönetmeliğe bakılması söylenmiş, sonrasında bu yönetmelikten bir örnek alma talebi burası 'yol geçen hanı değil, dışarıdan temin edin denilerek' reddedilmiş, HSYK 2. Dairesinde temin edilen ve gösterilen yönetmeliğe rağmen süreç değişmemiş, tarafımızın içinde yer aldığı sürece ilişkin tüm kamera kayıt görüntüleri isteğine ilişkin dilekçemiz iletilmiş ancak bu isteğimiz henüz karşılanmamıştır. Sorumlular hakkında hukuksal yollar kullanılacaktır."