Güncelleme Tarihi:
* YENİ bir Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı atamasından sonra kadın STK’larla hükümetin diyalogu arttı.
* Ancak Türkiye’de, cinsiyet eşitliği, kadına karşı şiddetin önlenmesi, namus cinayetleri ve erken yaşta zorla yaptırılan evlilikler ciddi sorun olmaya devam ediyor.
* Kadına karşı şiddet ile cinayetlerin arttığına dair kanıtlar bulunmaktadır. Şiddete uğrayan bazı kadınlar polis memurlarının kendilerine koruma vermek yerine evlerine şiddet gösteren kişilerin yanlarına dönmeleri için ikna etmeye çalıştığını bildirmiştir. Savcılar ve yargıçlar ise koruma kararı verme konusunda yavaş davranmış ve gereksiz bir takım kanıtlar istemişlerdir.
Yüksek mevkide
temsil düşük
* Kadınların siyasette, eğitim dâhil olmak üzere kamu idaresinde, vali seviyesinde, siyasi partilerde ve sendikalarda yüksek mevkilerde temsili çok düşüktür.
* Kadınlar çoğunlukla kötü şartlarda sosyal güvenceleri olmadan ya da ücretsiz olarak çalıştırılmaktadır.
* Aile mahkemelerinin kapasitesi yetersizdir ve şiddet kurbanlarına bazı davalarda yardım edememişlerdir.
* Aile içi şiddet konusunda AİHM’nin Opuz davası kararı halen uygulanmamıştır. (Nahide Opuz, 2009’da kendisini koruyamadığı için Türkiye’yi AİHM’de mahkûm ettirmişti. Bu dava AİHM tarihinde kadına şiddet alanında bir ilki oluşturdu.)
Sığınmaevleri
denetlenmiyor
* Belediyeler Kanunu uyarınca nüfusu 50 binden fazla olan belediyelerin kadın sığınmaevleri açması gerekmektedir. Bu yasa tam olarak uygulanmamakta, mevcut sığınmaevleri sayısı çok yetersiz kalmaktadır. Bu sığınmaevlerinin denetimi için etkin bir mekanizma da bulunmamaktadır.
* Şiddete maruz kalmış kadınlar için yerel hizmetler ile destek mekanizmaları artırılmalı, takip mekanizması oluşturulmalı.
* Kamuoyunca tanınan bazı kişilerce yapılan açıklamalar ve bazı yargı kararları kadınları taciz, tecavüz ve şiddet olaylarında davranış ya da giyimleri nedeniyle kısmen suçlu olarak göstermiştir.
Küçük yaşta evlilikler ciddi sorun
* AVRUPA Birliği (AB) Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Türkiye’de çocuk yaşta evliliklerin önlenmesine ilişkin yasal çerçeve bulunmasına karşın uygulamada sorunla karşılaşıldığını bildirdi. Füle kadınlara karşı şiddetin de ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü belirtti.
Stefan Füle, Avrupa Parlamen-tosu’nda Antigon Papadopulo’nun “Türkiye’deki çocuk gelinler” başlıklı soru önergesini yanıtladı. Papadopulo önergesinde “Pedofili ve çocuk istismarı AB hukukuna göre suçtur. Ancak katılma sürecindeki Türkiye’de büyük sayıda ergen kız, tahmini yüzde 14 ya da yüzde 50 oranında ya da daha fazla (Türkiye’nin coğrafi konumuna bağlı olarak) geleneğe saygıdan dolayı, damat tarafından aileye ödenen bir ‘başlık parası’ ödemesi
için ya da olası bir romantik bağlantı veya ilişkiyi önlemek amacıyla evlenmeye zorlanıyor” iddiasında bulundu. Kıbrıs Rum Kesimi’nden seçilen kadın vekil Papadopulo önergesinde bu gibi durumların önlenmesi için bugüne kadar neler yapıldığını, kısa vadede önlenmesi için hangi önlemlerin alınacağını sordu.
Yakından izleniyor
Stefan Füle ise önergeye yanıtında komisyonun kadın hakları ve kadın-erkek eşitliği konularını yakından izlediğini ve Türkiye’ye özellikle de yıllık ilerleme raporları çerçevesinde konu hakkında analiz sağladığını bildirdi. Füle, “Buna karşın kadın hakları ve kadın erkek eşitliğini teminat altına alan yasal çerçeve büyük ölçüde bulunmakla birlikte anahtar sorundur. Töre cinayetleri, küçük yaşta ve zorla evlilikler ve kadınlara karşı ciddi bir sorun olarak devam etmektedir” dedi.