Yargı zirvesinde yargıya eleştiri yağdı
Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanlığı’nın, yeni dönem yargısının yol haritası niteliğini taşıyan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin güncellenmesi amacıyla yaptığı toplantıda üç yüksek yargı başkanından yargıya eleştiri yağdı. İlk kez Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve baro başkanları ile hukuk fakültesi dekanlarının da davet edildiği seminerde katılımcıların görüşleri şöyle:
KARAR ANLAŞILIR OLMALI
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan: Biz, kararlarımızla konuşuyoruz. Kararlarımızla, hukuki argümanları kamuoyu ile paylaşıyoruz. AYM kararları da dahil olmak üzere mahkeme kararlarımız dil ve anlatım bakımından maalesef istenen düzeyde değildir. 1.5 sayfa bir cümle olmaz. Cümlenin ortasında başını, sonuna gelince hepsini unutuyorsunuz. Kararlar açık ve anlaşılır olmalı. Ben o yüzden raportör arkadaşlara hep yabancı dile çeviremeyeceğiniz uzunlukta cümle kurmayın diyorum. Sadece eczacıların görüp anladığı doktor reçeteleri gibi karar olmaz. İyi işleyen bir yargı düzeni ve erdemli toplum üç temel değere dayanması gerekir. Bunlar ‘3A’ ‘akıl, ahlak ve adalettir’ Akıl, doğruyu yanlıştan ayırt edebilme gücüdür. Aklını kullanamayanların, başkalarının aklının esiri ve aracı olur. Vesayet altındaki bir yargının, uzaktan kumandalı yargı mensuplarının nasıl ölümcül sonuçlara yol açtığını hep birlikte yaşayarak gördük.
LİYAKAT, EHLİYET ŞART
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör: Devletleri güçlü kılan adalettir. İyi işleyen adalet sistemi iyi hukukçularla mümkündür. Mesleğe girişte iyi bir seçme sistemi, staj dönemini takiben hakim-savcı yardımcılığı sürecinden de geçilerek mesleki yetkinliğin artırılması gerekir. Hâkimlerin atanması ve yükselmesinde ehliyet, liyakat ve kıdem dışında farklı grup aidiyetleri gibi değerlendirmeler gözetilmeden objektif kriterlerin ve hukuk devletine olan sadakatin ön plana çıkarılması önem arz etmektedir. Yetkin ve iyi yetişmiş hakimlerden oluşan yargının ilk ve en temel misyonu bağımsız ve tarafsız olmaktır.
HUKUK EĞİTİMİ YETERSİZ
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit: İyi hukukçular yetiştiremezsek hangi sistemi getirirsek getirelim başarılı sonuçlar elde edemeyeceğimizin farkında olmamız gerekir. 2017 istatistiklerine göre Türkiye genelinde cumhuriyet başsavcılıklarına 4 milyon
212 bin 831 dosya geldi. Sistemimize 4 milyon olarak giriyor, 600 bin olarak çıkıyor. Demek ki sistemimizde bir sıkıntı var. Hukuk fakültelerindeki eğitim yetersiz bu adli hizmetleri olumsuz etkiliyor. Biz mezun olduğumuzda fakülte sayısı 2 idi. Şimdi 67 hukuk fakültesi var. Çok iyi eğitim veren fakültelerimiz var ama çok da iyi olmayanlar da var. Devlet sınavının getirilmesi eğitimin kısmen yetersizliğini göstermektedir. Bu sınavın getirilmesi bizce de yerindedir..
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç: Kamu hizmeti niteliği taşıyan, toplum menfaatleriyle doğrudan ilgili olan hukuk mesleği icrasında asgari bilgi ve donanım şartını tespit eden bir meslek icrası sınavı olması gerektiği kanaatindeyiz. Bu meslek icra sınavını önemsiyoruz, yıllardır da YÖK olarak gündemde tutmaya çalışıyoruz.
AVUKATA YEŞİL PASAPORT
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: İçişleri Bakanlığı ile kıdemli avukatlara yeşil pasaport verilmesi konusunda çalışma yapıyoruz. Adalet mekanizmasını araçsallaştıran FETÖ, yargı sistemine, milletimizin adalet beklentisine ve adalete duyulan güvene de en büyük kötülüğü yapmıştır. Yargı sistemimiz başta, Türkiye, 15 Temmuz’dan sonra devlet içindeki bu örgütlü yapıdan kurtulmak için kararlı bir mücadele ve arınma sürecini başlatmıştır.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu: Biz artık hukuk fakültesi mezunlarının yeterliliğini ölçecek bir devlet yeterlilik sınavı istiyoruz.