Güncelleme Tarihi:
Yargıtay Başkanlığı’ndaki 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Aziz milletimizin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde Türkiye’yi üzerinde yükselteceğimiz dört sütundan birinin adalet olduğunu ilan ettik. Yaklaşık 22 yıla ulaşan iktidarlarımız boyunca da bu önceliklerimize hep sadık kaldık. Bir yandan milletimizin sofrasındaki ekmeği büyütüp, refahını artırırken diğer yandan devletle vatandaş arasındaki bağı güçlendirmenin, toplumsal barışı tahkim etmenin çabasında olduk. ‘Geciken adalet, adalet değildir’ ikazının şartlarını tüm unsurlarıyla devletimizde hayata geçirmeye çalıştık. Adalet sistemimizin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olmasını teminen her alanda tarihi nitelikte adımlar attık. Son 22 yılda yaptığımız reform, düzenleme ve yatırımlara sizler zaten yakinen vakıfsınız.
ADALET İNSAN İÇİNDİR
Adalete olan güveni arttıracak her çaba önemlidir. Birileri ısrarla küçümsemeye çalışsa da modern adalet sarayları önemlidir. Mahkemelerinin sayısının artması adaletin tecellisine katkı yapan çok kritik hamlelerdir ama kabul edelim ki, bunların hiçbiri adaletin garantisi değildir. Asıl olan vicdanların sükûn bulması, huzur bulmasıdır. Hayata dair her husus gibi adalet de insanla kaimdir, insan içindir, insanı yaşatmak içindir. Kamu vicdanını teskin ettiğimiz ölçüde adaleti tesis edeceğimiz gerçeğini bir an olsun aklımızdan çıkarmıyoruz. İnsanı merkeze alan, hızlı ve etkili işleyen bir sistem kurmak adalet politikalarımızın en önemli hedefidir. Şu gerçeği hepimiz çok net görebiliyoruz; yeni teknolojilerin de etkisiyle toplum hızla değişiyor, dönüşüyor, talep ve istekleri farklılaşıyor. Toplumun devletten özellikle yargı kurumundan beklentileri artmakta, hızlı ve etkin adalet talebi yükselmektedir.
İKİ YENİ UYGULAMA
Vatandaşlarımızın adalet arayışlarında karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla yeni adımlar atıyoruz. Bu yıl iki yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz. Bunlardan ilki hukuk mesleklerine giriş sınavıdır. Bu sınavla avukat, hâkim, savcı ve noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin artırılmasını hedefliyoruz. İlk sınavı 29 Eylül günü gerçekleştireceğiz. Uygulamasına bu yıl başlayacağımız bir diğer önemli müessese hâkim ve savcı yardımcılığı kurumudur. Şimdiye kadar iki yıl süren hâkim ve savcı adaylığı sistemi yerine üç yıllık bir modeli devreye alıyoruz.
YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ
Vatandaşlarımızın hak ve hürriyetlerini genişletecek reform irademizi diri tuttuğumuzu daha önce farklı vesilelerle ifade etmiştim. Bununla ilgili bir süredir yürüttüğümüz çalışmalarda artık sona geldik. 2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemizi ve Türkiye Yüzyılı İnsan Hakları Eylem Planımızı önümüzdeki süreçte milletimizle paylaşacağız. Türkiye Yüzyılı’nın yargı vizyonunu, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, güven veren, öngörülebilir bir adalet sistemi olarak belirledik. Makul süre, öngörülebilir ve çözüm merkezli adalet önceliğimiz olacak.”
HEDEF KUŞATICI VE ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA
Erdoğan yeni sivil anayasa konusunda şu mesajları verdi: “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin de yüzyılı yapma hedefimizi yeni sivil bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla toplumumuzun farklı kesimlerinin katkısını alarak ortak akılla bu süreci yönetmek arzusundayız. Burada şunu tüm samimiyetimle belirtmek durumundayım. Aslında Türkiye siviller eliyle yapılacak, yeni kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasaya hazırdır. Yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engel ise önyargılardır. Özellikle muhalefet çevreleri sivillerin anayasa yapması hususunda tam manasıyla bir öğrenilmiş çaresizlik durumu yaşıyorlar. Yeni yasama yılında inşallah siyasi partiler arasındaki diyalog zeminini güçlendirerek esasında hiç olmaması gereken bu sıkıntıyı aşacağımıza inanıyorum. Biz yeni anayasaya sadece kuru bir hukuki belge olarak değil, haklarımızı, özgürlüklerimizi, sorumluluklarımızı bu topraklar üzerindeki ezeli ve kardeşliğimizi temsil eden bir toplum sözleşmesi olarak bakıyoruz. Türkiye’nin darbe mahsulü olan mevcut anayasadan kurtulma vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyiz.
BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ
Türk yargısı bağımsızlık ve tarafsızlık vasfını koruyarak yargı yetkisini anayasamızın amir hükümlerine göre Türk milleti adına kullanmaktadır. Görevini bu yüksek şuurla sürdüreceğinden hiçbir şüphemiz yoktur. ”
YARGI KARARLARI ELEŞTİRİLEBİLİR
“Son günlerde altı harlanan nefret ve kavga siyasetinin ne demokrasimize ne de milletimize hiçbir fayda sağlamadığını artık herkesin görmesi kabullenmesi ve buna göre siyaset üretmesi gerekiyor. Millete karşı sorumluluklarını yerine getirmekten kaçanları millet affetmez. Millete hakaret edenleri kahramanlaştıranları millet asla affetmez. Yargı mensuplarımızın bağımsızlığı ve tarafsızlığını korumak, kararlarını sadece hukukun ve vicdanlarının sesine dayanarak almalarını sağlamak için gerekli tüm desteği veriyoruz. Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti olmak bunu gerektirir. Fakat bir kararın bağlayıcı olması onu eleştiriden azade kılmaz. Demokrasilerde hukukun çizdiği çerçeve içinde yargı kararları hakkında farklı düşünce ve görüşler söylenebilir. Kararlar eleştirilebilir ve tartışılabilir.
HUSUMET KABUL EDİLEMEZ
Önemli olan telafisi imkansız hasarlar oluşmadan bunların giderilmesidir. Ancak adalete karşı duyulan husumet kabul edilemez bir tutumdur. Kamuoyuna da yansıyan bazı kararlar bahane edilerek maalesef tüm yargımız, hâkimlerimiz, savcılarımız hedef tahtasına konuluyor. Bilhassa sosyal medya mecraları organize kötülüğün vasatı haline getirildi. Oysa yanlış olduğu düşünülen bir karar varsa hukuk sistemimizde buna karşı pek çok imkan da var. Hukuki yollar tüketilmeden, henüz karar kesinleşmeden yapılan haksız eleştiriler, toplumdaki adalet algısına da zarar vermektedir.”
ÖZGÜR ÖZEL DE KATILDI
Yargıtay Başkanlığı’ndaki törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı. Erdoğan ve Özel tören salonunda el sıkışarak selamlaştı.