Yargı sürecini hızlandıran tasarı yasalaştı

Güncelleme Tarihi:

Yargı sürecini hızlandıran tasarı yasalaştı
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2011 17:46

“Yargı sürecinin hızlandırılması” amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapan tasarı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, yasalaştı.

Haberin Devamı

Kanuna göre, bakaya sayılmama koşulları genişletiliyor. Buna göre, istirahat gerektiren hastalığı bulunanlar, anne, baba, eş, kardeş veya çocuğunun hayati tehlikede olduğunu gösteren hastalığı olanlar, sevkten önce veya sonraki 15 gün içinde ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından biri ölen, kendisi veya ikinci derece dahil kan ve kayın hısımlarından biri evlenen, sevkten önceki veya sonraki iki ay içinde çocuğu doğanlar bakaya sayılmayacak.

Yoklama yapılacak süre, birlikte son yoklamaya tabi olan aynı doğumluların yurt genelindeki normal sevk yılı içindeki son celp ve sevk döneminin bitimine kadar uzatılıyor. Ancak bu imkanı kötüye kullananlara 100 TL para cezası uygulanacak. Bakaya sayılmama ile ilgili mazeretler, bu kişiler için de geçerli olacak. Buna rağmen zamanında yoklamasını yaptırmayan yükümlü, 250 TL ile 3 bin TL arasında para cezasına çarptırılacak.

Bakaya suçu, ilk kez bakaya kalan yükümlüler yönünden kabahate dönüştürülerek, idari para cezası yaptırımına bağlanıyor. Bu suçu işleyenler hakkında 250 TL ile 3 bin TL arasında değişen para cezalarına hükmedilecek. Bu suçu yeniden işleyenler ile bu eylemleri seferberlik ve savaş halinde işleyenler hakkında eylem niteliğine göre altı aydan üç yıla kadar değişen sürelerde hapis cezası uygulanacak.

İcra mahkemesinin verdiği disiplin ve tazyik hapsine ilişkin itirazlar, ağır ceza mahkemeleri yerine icra mahkemelerine ya da asliye ceza mahkemelerine yapılacak.
İcra ve İflas Kanunu'nda değişiklik yapılarak, nafaka borçları hariç, alacak miktarı, en yüksek asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde, disiplin ve tazyik hapsi uygulanmayacak.

PASAPORT KANUNU'NDAKİ HAPİS CEZALARI KALKTI

Pasaport Kanunu'nda yapılan değişiklikle, yurt dışına pasaportsuz çıkan ya da Türkiye'ye pasaportsuz giren vatandaşlar ile yabancılara hapis cezası verilmeyecek; bin liradan 3 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.

Pasaportları olsa dahi Bakanlar Kurulunca belirlenen mahallerden başka yerlerden Türkiye'ye giren veya Türkiye'den çıkanlara da 500 lira idari para cezası uygulanacak. Para cezalarında, ilgili kolluk birim amiri yetkili olacak.

AĞAÇ KESENLERE PARA CEZASI

Orman Kanunu'nda yapılan değişikle ormanlardan ağaç kesenlere verilen hapis cezası kalkacak, yerine para cezası verilecek.

Teklif, Harçlar Kanunu'nda da değişiklik getiriyor; birçok başvuru harç konusu yapılarak, yargılamayı uzatmaya yönelik yapılan başvurular önlenerek yargıdaki iş yükünün azaltılması amaçlanıyor. Buna göre, ceza mahkemesi kararlarına karşı yapılacak temyiz başvurusu da harca tabi olacak. Temyiz, istinaf ve itiraz harçları 20 lira ile 90 lira arasında değişecek.

Noterler terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi ve mirasçılık belgesi verilmesi işlemlerini yapabilecek. Bu işlemler harca tabi olacak.

DANIŞTAYA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Danıştay Başkanlık Kurulunun verdiği kararlara itiraz yolu getiriliyor. Danıştayın üye tam sayısının üçte birinin yedi gün içinde başvurması üzerine Başkanlık Kurulu kararlarına Danıştay Genel Kurulu nezdinde itiraz edilebilecek. Genel Kurul, Başkanlık Kurulu kararlarını aynen ya da değiştirerek onaylayabilecek.
Danıştayın görevlerini yerine getirirken gelişen teknolojiden yararlanabilmesi için “Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü” kurulacak. Bunun için Danıştaya 91, Yargıtayda ise 136 personel kadrosu ihdas edilecek.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmayan ancak kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, denetimli serbestlik tedbirine karar verilebilecek. Bu karar, yargılamanın durdurulmasına ilişkin sonuçları doğuracak.

Cumhuriyet savcısı, yetkisizlik kararıyla gelen bir soruşturma dosyasında, yetkisizlik kanaati oluşması halinde yetkisizlik kararı verecek. Soruşturma dosyasını, yetkili savcılığın belirlenmesi için görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine gönderecek. Mahkemenin verdiği karar kesin olacak.
İstinaf mahkemelerinin hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç, bakacağı adli para cezasına mahkumiyet miktarı 2 bin liradan 3 bin liraya çıkarılıyor. Bu hüküm, istinaf mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar geçerli olmayacak.

TUTUKLULARA DA CENAZEYE KATILMA İZNİ

Hükümlülerin ana, baba, eş, kardeş ve çocuk cenazesine katılmasına ilişkin madde yeniden düzenleniyor. Buna göre, hükümlü, mahkum olduğu cezaevinin bulunduğu yerleşim biriminin dışında da cenaze törenlerine katılabilecek. İzin süresi de yeniden belirleniyor; hükümlü, yol süresi hariç 2 gün izin kullanabilecek.
Yasayla tutuklulara da yakınlarının cenaze törenlerine katılma hakkı getiriliyor. Buna göre, ana, baba, eş, kardeş veya çocuğunun ölümü halinde tutukluya soruşturma evresinde soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ise kovuşturmayı yürüten hakim veya mahkeme tarafından izin verilecek. Cenaze törenine katılma izni, soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti, güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla, dış güvenlik görevlisinin refakatinde yol süresi dışında, 2 güne kadar olacak.

ASLİYE CEZA MAHKEMELERİNDE CUMHURİYET SAVCISI OLMAYACAK

1 Ocak 2014 tarihine kadar asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmayacak ve katılma hususunda savcının görüşü alınmayacak. Ancak verilen hükümler ile tutuklama veya salıvermeye ilişkin kararlara karşı savcının kanun yoluna başvurabilmesi amacıyla dosya gönderilecek.
İstinaf mahkemeleri göreve başladıktan 6 ay sonra 3 yıl süreyle istinaf mahkemeleri Cumhuriyet Başsavcılığı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğname düzenlemeyecek.
Temyiz incelemesi sırasında tarafların duruşma talep edebilmesi için öngörülen parasal değer artırılıyor. Buna göre, 20 bin lira olan miktar 60 bin liraya yükseltiliyor.
Bölge adliye mahkemeleri göreve başlayıncaya kadar, yürürlükteki temyiz hükümleri geçerli olacak. Bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmeden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş kararlar hakkında Yargıtayca kanun yolu incelemesi yapılacak, bu dosya ve işler bölge adliye mahkemelerine gönderilmeyecek.
Yargıtay, temyiz olunan kararın, esas yönünden kanuna uygun olup da kanunun olaya uygulanmasındaki hatadan dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığı takdirde, kararı düzelterek onayabilecek. Hakimin takdir yetkisi kapsamında karara bağladığı işlerde bu hüküm uygulanmayacak.
Yargıtay ve Danıştay dairelerinin hakim ve savcılara not vermesi uygulaması kaldırılıyor.
Evlendirme memurunun evliliği ret kararına karşı açılan davalar ile nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarında Cumhuriyet savcısı bulunmayacak.

3 GEÇİCİ MADDE EKLENDİ

Genel Kurul görüşmeleri sırasında verilen önergelerle tasarıya 3 geçici madde eklendi.
Buna göre, işyeri kiralamalarına ilişkin Türk Borçlar Kanunun bazı hükümleri 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle uygulanmayacak.
Orman Genel Müdürlüğü müsadere olan ve cumhuriyet başsavcılarının hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya yargılama sonucunda mahkeme tarafından beraat kararı verilen tesisleri 29 yıllığına kiraya verebilecek.
2010 yılından önce özelleştirme programına alınan kuruluşlardan
özelleştirme kapsamından çıkarılmış dahi sermayelerindeki kamu payı yüzde
50'inin altına düşen ve hisse senetleri İMKB'de işlem gören kuruluşlar ve bunların kurdukları ya da ortak oldukları şirketler Sayıştay denetimine tabi olmayacak.
Yasanın noterlere verilen yetkilere ilişkin hükümleri 1 Ekim 2011, diğer hükümleri ise kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecek.

KONUŞMALAR

“Temel yasa” olarak görüşülen tasarının bugün görüşülen ikinci bölümü üzerinde CHP Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, henüz basılmamış kitapların toplatıldığını belirterek, 21. yüzyılda bunun kimseye anlatılamayacağını ifade etti.
“Engenekon” sürecinin darbecilerin yargılanması yerine muhalif insanları susturma sürecine dönüştüğünü öne süren Öztürk, yaşanan manzaraların demokrasiye yakışmadığını dile getirdi.
Öztürk, “Siyasi iktidarın muhalif insanları susturması demokrasiye yönelik tehlikedir” dedi.
Özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin DGM'lerin devamı olduğunu öne süren Öztürk, bunların bir önce kaldırılması gerektiğini kaydetti.
MHP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Türk yargısının mevcut iktidar döneminde tartışılır ve sorgulanır hale geldiğini söyledi. Şandır, “Cumhuriyet tarihinde yargının bu kadar tartışıldığı bir dönem yoktur” dedi.
Tasarıyla bütüncül bir yargı reformunun amaçlanmadığını kaydeden Şandır, kapsamlı bir yargı reformuna ihtiyaç olduğunu vurguladı.
10 yılı kadar olan tutukluluk sürecinin Türkiye'ye yakışmadığını, tutukluluğun cezaya dönüştüğünü belirten Şandır, yargılamaların uzamasından şikayet etti. Şandır, “Eli kanlı katiller tutukluluk süresi dolduğu için salıveriliyor, ülkeyi terk ederek yurtdışına gidiyorlar ve Türkiye ile alay eden açıklamalar yapıyorlar” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!