Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanlığı bu çerçevede ‘yargı reformu’ hazırlığında. Daha İyi Yargı Derneği de 8 başlık ve 80 öneriden oluşan çalışmasını bakanlığa sundu. Peki o çalışmada neler var? Bağımsız, güvenilir bir yargı için umut var mı? Hürriyet yazarı Fulya Soybaş sordu Daha İyi Yargı Derneği Başkanı ve avukat Mehmet Gün cevapladı.
ORTAK VAAT BAĞIMSIZ YARGI
Son sorudan başlamak isterim. Türkiye’de güvenilir ve bağımsız yargı için umut var mı?
“Türkiye, yargı bağımsızlığı ve yürütme gücü üstünlüğü konusunda maalesef Batı’nın gerisinde. 2012’deki adli açılış yılı töreni için bir sorunlar listesi yapmıştık. Bakıyorum, o zamanki sorunlar bugün hâlâ geçerliliğini korumakta. Daha İyi Yargı Derneği, hukukun işletilmesi konusunda yargının önemini bilerek ve iyileştirmeyi hedefleyerek tam da bu hedefle 9 yıl önce kuruldu. Sorunlara çözüm bulmak ve mutabakat sağlanması adına yola çıktık. Sadece hukukçular değil, işinsanları ve fikir önderlerinden de oluşan bir kuruluşuz. Bugün görüyoruz ki Türkiye’de hukukun üstünlüğünü sağlama konusunda iktidardan muhalefete tüm siyasiler en azından söylem bazında aynı yerde. Hukukun üstünlüğünü sağlama, yargıyı bağımsız hale getirme vaadi var. O nedenle elbette umut var. Siyaseten tarafsız bir kuruluş olarak bu konuda çözüm üretmeye de son derece kararlı, azimli ve istekliyiz.”
‘8 BAŞLIKTA 80 ÖNERİ’
Gelişmiş Ekonomi, Refah Artışı, İleri Hukuk ve İleri Demokrasi için önerilerinizi ilgili bakanlıklara sundunuz. Önerilerin temelinde hangi prensip var?
“Aslında 9 yıldır bilfiil yargının iyiye evrilmesi adına aktif olarak çalışıyoruz. Ancak 2021’in ‘reform yılı’ olacağı gündeme gelince, 9 kişilik bir ekiple 10 ay boyunca geceli gündüzlü çalışarak bu öneri paketini hazırladık. Bugün dikkat ederseniz, sadece Türkiye değil tüm dünyada konuşulan yargı bağımsızlığı meselesi. Bana göre sorun, meseleye sadece siyasi açıdan bakılmasından kaynaklı. Oysa yargının varlık sebebi, hukuki ya da demokratik meşrutiyeti hiç konuşulmuyor.”
Nedir yargının varlık sebebi?
“Topluma kaliteli hizmet vermektir. Bu varlık sebebine uygun olarak yargıyı düzenlemek lazım. Sonra da bunu başaracak bir yapılanma oluşturulması gerekli. Yargı hizmetini kim veriyor? Hâkim, savcı, avukat, haydi noterleri de ekleyelim. İcra edilen hizmetlerin toplumun ihtiyaç duyduğu kalitede olması şart. Dolayısıyla, bu dört mesleği icra edenleri kendi sorumlulukları ile baş başa bırakıp ama aynı zamanda da sorumluluklarının ne olduğunu tarif etmeliyiz. Hâkimler, savcılar, avukatlar elbette bağımsız olmalı ama günün sonunda hesap da vermeliler.”
Kime ve nasıl hesap verecekler peki?
“Adalet Yüksek Kurumu kurulmasını öneriyoruz. Hukukçular ‘hukukun üstünlüğü’ diyorlar ama konu kendilerine gelince ‘Hukuk işlemesin’ olmaz. Hukukun kendilerinden de üstün olduğunu kabul edecekler. Kurum, toplumun tüm kesimlerini temsil edecek, kuruluşunda da öyle bir düzenleme yapılacak ki kimse tek başına ya da bir koalisyonla nüfus sahibi olamayacak. Kararları gerekçeli olacak. Her karar sıradan bir vatandaş tarafından bile dava edilebilecek. Böylelikle toplumun yargıya olan güveni tazelenecek.”
İLANDIR