Yargı ne iş yapar

Güncelleme Tarihi:

Yargı ne iş yapar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2013 00:00

Başbakan Tayyip Erdoğan Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜMSİAD) 5’inci Olağan Genel Kurulu’na katıldı.

Haberin Devamı

Bahçeli ve MHP’li vekillerin sert açıklamalarını kastederek, “Şimdi bakın. Susuyor olmamız sabrımızdandır ama sabrın da bir sınırı vardır. Bu millete ödettikleri 231 milyar liranın hesabını da bugüne kadar vermediler. Bu söylediklerim aslında bir yerlere bir duyurudur. Merak ediyorum bu yargı ne iş yapar” diyen Erdoğan özetle şöyle konuştu:

KORKAK SİYASETÇİ

Siyaset, tıpkı işadamlığı gibi, korkaklara göre bir iş asla değildir. Koltuğunda tir tir titreyen, etrafa da kendi korkularını saçan bir siyasetçinin Türkiye’ye kazandıracağı hiçbir şey yoktur ve olmamıştır. Her reform karşısında, her yenilik karşısında, her atılım karşısında, ‘Türkiye bölünüyor, parçalanıyor, dağılıyor’ diye feryat figan ağlayan bir siyasetçinin ne bu milletle, ne bizim ecdadımızla, ne de bu milletin misyonuyla uzaktan, yakından hiçbir alakası yoktur. Siz kendinize milliyetçi diyeceksiniz, milletin duygularını istismar etmeye kalkışacaksınız, ama bu milletin edebini, adabını, üslubunu, en önemlisi de bu milletin cesaretini taşımayacaksınız. Kimi kandırıyorsunuz? Siz korku içinde olabilirsiniz, ama bu millet korkmadı, korkmuyor ve asla da korkmayacak. Siz küçük düşünüyor olabilirsiniz; ama bu millet tarih boyunca hep büyük düşündü ve büyük düşünmeye devam edecek.

KAN DURSUN DEDİK

Haberin Devamı

Perşembe akşamı, Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi’nde, akil insanlar adını verdiğimiz heyetle 4.5 saatlik bir toplantı gerçekleştirdik. Her görüşten arkadaşımız vardı. Her ideolojiden arkadaşımız vardı. Farklı etnik kökenlerden, farklı mezheplerden, farklı fikir dünyalarından arkadaşlarımız vardı. 62 kişi o gün orada, tek bir noktada, tek bir ortak paydada buluştuk ve hep birlikte dedik ki: Kan dursun bunun için ne yapılabilir, nasıl bir yol izlenebilir, bunları istişare ettik. Hemen ertesi gün, MHP genel başkanı çıktı, zehir zemberek bir yazılı açıklama yaptı ve hem bize, hem o heyete, ağıza alınmayacak ifadelerle hakaretler yağdırdı. Yetmedi. MHP’nin bir milletvekili çıktı, son derece edepsiz, son derece densiz bir şekilde, insanlıktan nasibini alamayanların, vicdanı kurumuşların yapacağı şekilde, o heyetteki bir arkadaşımızın etnik kökeni üzerinden aleni faşizm sergiledi. Şimdi bakın. Susuyor olmamız sabrımızdandır ama sabrın da bir sınırı vardır. MHP genel başkanını en başta bir kere edebe davet ediyorum. Yunus Emre’nin çok güzel bir şiiri var. ‘İlim meclislerinde aradım, kıldım talep. İlim geride kaldı, illâ edeb, illâ edeb.’

EDEPDEN NASİPLENSİN

Haberin Devamı

Bu millet, kimin ne söylediğinden ziyade, kimin nasıl söylediğine bakar. Her şeyin başı edeptir. Bu milletin en önemli hasletlerinden biri edeptir. Yahya efendi dergâhına girersin içeri girerken o yazar. “Edeb Ya Hu.” Milliyetçiyim diyen MHP genel başkanı, önce gitsin, bu milletin edebinden nasiplensin, bu milletin adabını öğrensin. Bütün başarısızlığına rağmen o genel başkanlık koltuğunda oturuyor olabilirsin sayın Bahçeli. Ama mesele genel başkan olabilmek değil, mesele edep sahibi olabilmek, adap sahibi olabilmek.

MUAVİNİ KILIÇDAROĞLU

Devlet Bahçeli ve onun muavini Kemal Kılıçdaroğlu sıcak koltuklarında oturmaya devam edecek diye biz kana da gözyaşına da, acıya da tahammül edecek değiliz. Devlet Bahçeli’nin de, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, o 63 isme, o Akil İnsanlar Heyeti’ne söz söyleyecek ne birikimi, ne kapasitesi, ne de kalibresi vardır. Bakın, altını çizerek ifade ediyorum, biz bu meseleyi, Akil İnsanlar Heyeti adını verdiğimiz 63 isimle, 63 kişiyle değil, 76 milyonla çözeceğiz. Onlar temsili bir heyet. Onlar, birlikte fotoğraf vermekle zaten umutları çoğalttılar ve çoğaltıyorlar. Ama asıl olan sizlersiniz, asıl olan 76 milyon. Asıl olan, 76 milyonun kucaklaşması, 76 milyonun helalleşmesi ve 76 milyonun kardeşçe geleceğe bakmasıdır.

Salı günü anlatacağım

Haberin Devamı

Salı günü gerçekleştireceğim grup toplantısında Sayın Bahçeli’nin vatan sevgisini, millet sevgisini rakamlarla ortaya koyacağım. 3.5 yıl iktidarda kaldılar bu ülkeyi nasıl çökerttiler. Sayın Bahçeli’nin hükümet ortağı olduğu dönemde, 2001 yılında batırılan bankaların Türkiye’ye maliyeti ne oldu biliyor musunuz? 111 katrilyon lira. Hazine’nin yıllık bileşik faiziyle hesapladığınızda, batık bankaların millete, ülkeye maliyeti, tam 231 milyar lira. Sevsinler sizin vatanseverliğinizi. Batsın böyle vatanseverlik. Slogan atmakta çok iyi, hakaret etmek de çok iyi. Ama bu millete ödettikleri 231 milyar liranın hesabını bugüne kadar vermediler. Bu söylediklerim aslında bir yerlere bir duyurudur. Merak ediyorum bu yargı ne iş yapar.”

10 yıl gittim onları Çanakkale'de görmedim

ERDOĞAN: Öylemeseleyi Mete Han’dan alıp Malazgirt’e, Çaldıran’dan alıp Çanakkale’ye getirmekle, Damat Ferit demekle, Heyeti Nasiha demekle söz söylenmiş olmuyor. On yıldır şehitleri anma gününde Çanakkale’ye giderim. Bir yıl hariç gidemedim. 10 yıldır bir gün şu Bahçeli’yi ben orada görmedim. Bir gün Kılıçdaroğlu’nu,  Baykal’ı görmedim.  Hani sizlerin şehitlere saygınız. Siz de gelin. Niye gelmiyorsunuz. Çünkü onların gönül dünyasında, ruh dünyasında bu yok. Bunlar sadece şehitlerin istismarını yaparlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!