Yargı hükümetin aracı haline gelir

Güncelleme Tarihi:

Yargı hükümetin aracı haline gelir
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2010 00:00

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya dün Yargıtay’daki bir emeklilik töreninde yaptığı konuşmada Anayasa paketine yönelik eleştirilerini açıkladı.

Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ya getirilen yeni üye seçme modelinin yargıyı siyasallaştıracağını belirten Yalçınkaya “Adalet Bakanı ve Müsteşarı’nın kurulda bırakılması, yargının hükümetlerin bir aracı durumuna getirilmesi imkânını doğurur” dedi.

ANKARA dün Yargıtay Savcısı Baki Çoban’ın emeklilik töreninde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, açıklama yapacağının ajanslar kanalıyla duyurulması üzerine “AK Parti’ye yeni kapatma davası” iddiasıyla çalkalandı. Ancak Yalçınkaya, basına, Anayasa paketine ilişkin eleştirilerini anlattı. Yalçınkaya, törenden sonra, AK Parti hakkındaki incelemenin sürdüğünü, kapatma davası olmadığını açıkladı. Yalçınkaya, “AK Parti’ye kapatma davası mı açılıyor? Her gün bu iddia ortaya atılıyor” sorusuna, “Hayır” yanıtını verdi. “AK Parti hakkındaki incelemeden soruşturma aşamasına geçtiniz mi?” sorusuna karşılık ise Yalçınkaya, “Hiç öyle şey olur mu? Hayır” diyerek, henüz soruşturma aşamasına geçmediklerini söyledi.

Meclis iznine eleştiri

Yalçınkaya, törendeki konuşmada, kapatma davalarının Meclis iznine bağlanmasına Avrupa örneği ile karşı çıktı. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ye getirilen yeni üye seçme modelinin yargıyı siyasallaştıracağı eleştirisi yapan Yalçınkaya, Yargıtay Başkanı gibi üstü kapalı referandum mesajı verdi. Yalçınkaya, halkın yargının hakkını üstün tutacağına inandığını söyledi. Uzlaşma ile yapılmayan bir Anayasa değişikliğinin “toplumun malı” olamayacağı, “demokratik toplum düzenini bozacağı” uyarısını yapan Yalçınkaya şöyle dedi:

Dava açmak esastır

“Bu düzenlemeyle siyasi iradenin temsilcisi olan Adalet Bakanı ve Müsteşarı’nın Kurulda bırakılması, yargının hükümetlerin bir aracı durumuna getirilmesi imkanını doğuran, demokrasiyi, demokratik yaşamı, demokratik toplum düzenini bozacak niteliktedir. Türkiye’deki tüm savcılar davalarını kendileri açar, bu nedenle bir dava açılmasının bir kişinin iki dudağı arasında olması sözü yerinde değildir. Türk hukukunda dava açmak esastır. Açılan davalar, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince incelenmektedir. Mahkeme, delilleri tartışır ve nihai hüküm tesis edecektir. Hukukumuzda dava açılmamasının denetlenmesi getirilmiştir. Bu siyasi partiler yasasında da açıkça belirtilmiştir. Bir siyasi partinin müracaatı halinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı dava açmazsa o siyasi partinin Yargıtay’daki daire başkanlarımızdan oluşacak bir kurula itiraz hakkı var. Avrupa ülkelerinin uyguladığı sistemde dava açmak için siyasi partiler hakkında izin sistemi yerleşik bir durumda değildir. Anayasal kurallar getirilirken, uzun bir süre değiştirilemeyeceği düşünülerek detaylı kurallar koyularak düzenlenmelidir.

Avrupa bırakmak istiyor

Avrupa ülkelerinin bırakmak istediği, demokratik kurallara uymadığını tespit ettiği, yıpranmış, tartışılan hukuki sistemlerini Türkiye’de uygulamak için kurallar düzenlenmesi, milletimizi hak etmediği bir sistemde yaşamaya zorlamak niteliğindedir. Siyasi etkiden uzak yargıç ve savcıların bulunduğu mahkemeler olmadıkça milletimizin haklara, özgürlüklere ulaşması mümkün değildir. Yüce milletimiz haklardan önce bu haklarını koruyacak, geliştirecek, siyasi güçlerin etkisinden uzak, tarafsız hâkim ve savcıların oluşturduğu bir yargı sistemini daha üstün tutacaktır.”

Koruma çemberi

YARGITAY Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Baki Çoban’ın yaş haddinden emekli olması dolayısıyla düzenlenen törene katıldı. Tören Yalçınkaya’nın ne kadar sıkı koruduğunu da gösterdi. Yalçınkaya’yı bir an bile yalnız bırakmayan korumalar, çekim yapan kameraman ve foto muhabirlerini de yanına yaklaştırmadı. Koruma çemberi Yalçınkaya konuşmasını bitirip yerine oturuncaya kadar devam etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!