Güncelleme Tarihi:
CHP Meclis grup toplantısında, geçen hafta AK Parti grubunda olduğu gibi Gündoğdu Marşı eşliğinde kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
DEMOKRASİ HERKESE GEREKLİ
“Adaletin önemli kurallarından birisi de demokrasilerde seçimdir, milletin iradesine saygı duymaktır. Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanları koltuklarına oturdular. Bir süre sonra yerlerine kayyım atandı. O zaman bu seçimi niye yaptınız? Suçlu ise suçüstü yap, yakala. Bu yetmedi şimdi Kayapınar, Erciş, Bismil ve Kocaköy belediye başkanları da açığa alındı, yerlerine kayyım atandı. Demokrasiye aykırıdır.
İki temel şeyle uğraşıyorlar. ‘Arabanızda sigara içmeyeceksin’ diyor. Sana ne, araba benim. ‘Alışveriş yaparken poşet paralı’ diyor. Senin işin yok mu kardeşim? Milletin mutfağında yangın var, buldukları çözüm bu. Şimdi tutturdular sigara haram diye. Millet o sigarayı içmese senin bütçede açık daha da artacak.
(Yargı Reformu) Adalet konusundaki düzenleme kabul edildi ama bu ‘Türkiye’ye adalet geldi’ anlamında değil. Adaleti mumla arıyoruz. Buluncaya kadar da mücadelemiz devam edecek. Düşünce açıklamak da suç oldu bu ülkede. Hangi adalet, hangi reformdan bahsediyoruz biz? Yargı bağımsızlığı olmadan, hâkimin vicdanı olmadan bir ülkeye adalet gelmez. Kanun falan bunların hepsi hikâyedir. Önemli olan hâkimin vicdanıdır, hukukun üstünlüğüdür, insan haklarıdır.
MÜTEKABİLİYET ESASI
Kimsenin dikkate aldığı yok. Mütekabiliyet esası diye bir kavram var. Gazeteciler Erdoğan’a soru soruyor, ‘ABD heyeti geldi görüşecek misiniz?’ Erdoğan, ‘Görüşmeyeceğim, onlar karşıtlarıyla görüşecek’ diyor. Ama aynı gün Fahrettin Altun, ‘Erdoğan görüşecek’ diyor. Niye? Mevkidaşın değil gelen. Mevkidaşı Fuat Oktay. Erdoğan açıklama yapıyor, ‘ABD’nin PYD sözcüleri ile görüşmeleri ve beklentilerinin dillendirilmesini doğru bulmuyorum’ diyor. Doğru mu doğru.
MASAYA OTURULMAZ
Bir devlet, terör örgütü temsilcisi olarak Türkiye Cumhuriyetiyle masaya oturmaz. Ve o toplantılar sırasında Trump’ın meşhur mektubu yayınlanıyor. Burada bir şey daha oluyor, ABD Temsilciler Meclisi’ne yasa teklifi geliyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin tahmin edilen mal varlığı, bilinen gelirleri hakkında rapor hazırlanması isteniyor. ‘Ben Trump ile görüşürüm heyet ile görüşmem’ dedi; görüştü.
NASIL HAZMETTİLER
Bir mektup, bir milleti aşağılayan dille kaleme alınmış. (Mektubu okuyarak) Hem sopa, hem telkin. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinde bizi bu kadar aşağılayan bir mektup gelmemiştir. Bu mektubu nasıl hazmettiler? Nasıl içlerine sindirdiler? Hangi kozlar var Amerika’nın elinde? O mektup bütün dünya arşivlerine girdi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir teslimiyet asla olmamıştır. Tepki vermesi gereken kişi ben değilim. Tepki vermesi gereken kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil eden kişidir. Ülkücü kardeşim sana sesleniyorum. Eğer bu memleketin onurundan ve haysiyetinden yanaysan bunlara beş para bırakmayacaksın, bunlara söz bırakmayacaksın, bunların ipi ile kuyuya inmeyeceksin.”