Güncelleme Tarihi:
KADIKÖY Belediyesi tarafından, Caddebostan Kültür Merkezi’nde ‘Yerelde Sosyal Politikalar’ konulu uluslararası konferans düzenlendi. Avrupa’nın çeşitli üniversitelerinden akademisyenlerin de katıldığı konferansta Türkiye ve Avrupa ülkelerinin sosyal politikalara bakış açısı ve uygulamaları ele alındı.
KRİZLE KISITLANDI
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu konuşmasında “Merkezi yönetimin eksik bıraktığı, ekonomik krizle beraber kısıtlanan sosyal haklarla karşı karşıyayız. Çocuklar, kadınlar, gençler, LBGTİ bireyler, engelliler, tüm dezavantajlı grupların, herkesin hayatının bir ferdi olmak zorundayız. Bütün bunları daha kolay, daha rahat ve daha sağlıklı bir bütçeyle nasıl yapabiliriz bunları konuşmalıyız” dedi.
İngiltere Hertfordshire Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hülya Dağdeviren, İngiltere’deki sosyal devlet uygulamalarını anlattı. Hürriyet’in sorularını da yanıtlayan Dağdeviren, şunları söyledi: “İnsanlara şu ya da bu derneğe, örgütlere üye oldukları için değil, hakkı olduğu için yardımın yapılması lazım. Modern toplumun Avrupa’da en iyi geldiği yer orası. Eğer bazı kıstaslara göre yardıma ihtiyacınız olduğunuz belirleniyorsa, kim olduğunuz, dininiz, ırkınız, cinsiyetiniz önemli değil. O yardımı almanız gerektiği yasalarla belirleniyor ve yasalar önünde herkes eşit. İngiltere’de eleştirmeme rağmen, yemek bankalarını kiliseler yönetiyor. Ama o yiyecek bankalarında hiç kimseye ‘sen Müslümansın diye ayırım yapılmıyor. Başka bir sosyal sözleşme olması lazım vatandaşla devlet arasında. Vatandaşların derneklere cemaatlere, dinsel kuruluşlara mecbur kalmaması lazım.”
Milan–Bicocca Üniversitesi Ekonomik Sosyoloji Profesörü David Benassi ise “İtalya’daki sosyal yardım, sosyal devletin en zayıf halkasını oluşturuyor. İtalya’da bekârlar için 187 Euro, altı nüfusun üzerindeki ailelere 540 Euro sosyal yardım veriliyor” dedi.
İSTİHDAM ARTMALI
Konferasta konuşan Sosyal Politikalar Uzmanı Prof. Dr. Meryem Koray ise şunları söyledi:
“Sosyal yardımın şöyle bir sonucu var. Bunu hak üzerinden değil, bir yardım üzerinden, muhtaçlık üzerinden yapıyorsunuz. Bunu devlet yaptığı zaman devlete bağımlı bir kişilik, bir yoksulluk kültürü gelişiyor. Bireyi güçsüzleştiren, bireyi bağımlı kılan bir anlayışın güçlenmesi anlamına geliyor. Sosyal yardım yerine istihdamı arttırmak gerekir. Önemli olan böyle bir toplum yaratabilmek.”