Yarbay ve 28 askere işkenceyle ölüm suçlaması

Adana’daki 6’ncı Kolordu Komutanlığı Askeri Cezaevi’ne, ‘birliğinden firar ve hırsızlık’ suçlamasıyla cezaevine konulan 20 yaşındaki er Murat Polat’ın işkenceyle ölümüne neden oldukları, ayrıca 6 askere de işkence yaptıkları iddiasıyla 1’i yarbay 29 asker hakkında 24’er yıla kadar hapis cezası istendi. Askeri Savcılık 3 Şubat 2006'da hazırladığı 20 sayfalık görevsizlik kararını Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.

İstanbul’da oturan 1984/1 tertip asker Murat Polat vatani görevini yaptığı Gaziantep’teki Topçu Taburu’nda 23 Haziran 2005’de dizinden rahatsızlandı. Hatay’ın İskenderun İlçesi’ndeki Deniz Asker Hastanesi’ne sevk edilen Polat, iddiaya göre, arkadaşı Ahmet Sambur ile birlikte hastaneden firar etti. İki asker, 27 Haziran 2005’de İskenderun’da bir eve hırsızlık amacıyla girmek isterken yakalanıp tutuklanarak, 28 Haziran 2005’te Adana 6’ncı Kolordu Komutanlığı 1’nci Sınıf Cezaevi’ne götürüldü.

İki askerden Polat, iddiaya göre, cezaevi görevlisi askerlerin verdiği mahkum gömleğini giymemekte direndi. Bunun üzerine çıkan tartışmada Polat, asker olan cezaevi gardiyanları tarafından cop ve sopayla dövülerek hastanelik edildi. Ağır yaralanan Polat, götürüldüğü Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı. Yediği dayak sonucu böbrekleri ile akciğerinin iş göremez hale geldiği, kaburgalarının kırıldığı ve beyninde ödem oluştuğu belirlenen Polat, makineya bağlı yaşatılmaya çalışıldı, ancak, 27 Temmuz 2005’de çabalara rağmen kurtarılamadı. Terhisine 2 ay kala yaşamını yitiren Polat’ın, Adana Adli Tıp Kurumu’nda yapılan, nöbetçi askeri savcının da katıldığı otopsinin raporunda, işkenceyle öldürüldüğü belirtildi.

SAVCILIK SORUŞTURMASI ORTAYA ÇIKARDI

Olayı soruşturan Askeri Savcı Yardımcısı Hakim Kıdemli Yüzbaşı Veli Bayram, öldürülen Er Polat ile birlikte 2004 ile 28 Haziran 2005 arasında değişik tarihlerde erler Hasan Motu, Yener Bezek, Adil Kılıç, Mustafa Kılıç, Ahmet Sambur ve Harun Teke’nin de işkenceye uğradıklarını saptadı. Yüzbaşı Bayram, Er Polat’ın ölümünden sonra İzmir Şirinyer 1’nci Sınıf Askeri Cezaevi Müdür Yardımcılığı’na atanan Adana 6’ncı Kolordu Komutanlığı 1’nci Sınıf Askeri Cezaevi eski Müdürü Topçu Yarbay M.S. ile birlikte cezaevinde görevli 4’ü başçavuş 29 askerin ‘İşkence’ ve ‘Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence’ suçlamalarından TCK’nın 94’ncü ve 95’nci maddelerine göre 24’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları için iddianame hazırladı. Bu arada erlerden 5’i bu suçlama ile tutuklandı. Savcı Yardımcısı, yeni TCK’da işkence suçlarının askeri bir suç olmaması ve şüphelilerden 15’inin de terhis olup askerlikle ilgilerinin kalmaması nedeniyle yargılamanın sivil mahkemelerde yapılması gerektiğini bildirip, görevsizlik kararı aldı. Dava dosyası, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

COP YALATIP, KIZGIN TEL BASTIRILMIŞ

Askeri Savcı Yardımcısı, Cezaevi Müdür Yardımcısı Topçu Yarbay M.S. ile birlikte 4’ü başçavuş toplam 29 askerin işkence suçlamasıyla 24’er yıla kadar hapis cezası ile yargılanmalarını talep etti. Görevsizlik kararında, cezaevinde, 2004 yılı ile Murat Polat’ın öldüğü tarihe kadar ölen askerle birlikte toplam 7 askere işkence yapıldığını, yaşanan ve tüyler ürperten işkence olayları ayrıntılarıyla anlatıldı.

Askeri Savcı yardımcısı, kararında, cezaevine getirilen tutuklu ve hükümlülerin giydirme odasına alınıp, çırılçıplak soyulduktan sonra kendileri de asker olan gardiyanların gözü önünde çıplak halde ’çök - kalk’ yaptırıldığını, ‘hoş geldin’ adı altında dövüldüğünü, sopa ve coplarla dövülenlerin daha sonra soğuk suya sokuldukları, yerlere akan kanları temizlettirdikleri, yüz kızartıcı suçluların ise olur olmaz zamanlarda dövüldüğü, cop yalatıldığı, tel kızdırılıp vücutlarına bastırıldığını kaydetti. Bazı şüphelilerin verdikleri ifadelerinde, işkence olaylarının cezaevi yöneticilerinin emriyle yapıldığı da ayrıntılarıyla anlatıldı.

İNSAN ONURUYLA BAĞDAŞMIYOR

Görevsizlik karanının “eylemin hukuki yönden değerlendirilmesi’ bölümünde, Askeri Cezaevi’nde yapılan işkence eylemlerinin insan onuruyla bağdaşmadığı belirterek, “Bu eylemlerin insan onuruyla bağdaşmadığı, mağdurların bedensel ve ruhsal yönden acı çekmelerine sebep olduğu, onların aşağılanmasına yol açtığı açıktır. Şüphelilerin eylemlerinin uzun bir süre devam etmesi, birden fazla kişiye karşı gerçekleştirilmesi, her mağdura karşı gerçekleştirilen eylemlerin hemen hemen aynı olması dikkate alındığında, eylemlerin sistematik hale geldiği görülmektedir” denildi.

‘EMİR KOMUTA ZİNCİRİ’

“Cezaevinde görevli subay astsubayların tutuklu ve hükümlülerin dövülmesi konusunda emir vermeleri, zaman zaman eylemleri bizzat kendilerinin gerçekleştirmeleri, kendilerine intikal eden eylemler konusunda hareketsiz kalmaları, özellikle Murat Polat’ın ölümü sonrasında gardiyanları korumaya yönelik tutum sergilemeleri, gardiyanların suçun işlenmesinde araç olarak kullanmaları dikkate alındığında, işkence suçuna iştirak ettikleri ortaya çıkmaktadır. Bizzat şüphelilerin ifadelerinden şüphelilerin eylemlerini; ‘yönetim tarzı’ şeklinde ve emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştirdikleri görülmekte ve bu nedenle suçun iştirak halinde işlendiği görülmektedir.”

DOSYA SİVİL SAVCILIKTA

Askeri Savcı Yardımcısı Bayram’ın görevsizlik kararına karşı Adana Cumhuriyet Başsavcılığı henüz davanın sivil mahkemede görülmesi yönünde bir karar vermedi. Başsavcılığın karara itiraz etmesi halinde dosya uyuşmazlık mahkemesine gönderilecek. Uyuşmazlık mahkemesi de davanın hangi mahkemede görüleceğine karar verecek.
İşkence gören 7 askerden biri ölümü nedeniyle hakkındaki şikayet nedeniyle açılan dava düşerken, biri firarda olduğu için aranıyor. Tutuklu diğer erlerle ilgili davalar devam ediyor.

ASKERİN ÖLÜMÜNE ULUSLARARASI İNCELEME

Er Murat Polat’ın Adana 6’ncı Kolordu Komutanlığı Askeri Cezaevi’nde işkence ile öldürülmesinin ardından, Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Er Polat’ın ölümünü incelemeye aldı. Er Polat’ın ölümünün medyada yer alması üzerine Af Örgütü Türkiye Sorumlusu John Logan, olayın meydana geldiği Adana’da İnsan Hakları Vakfı ile irtibata geçerek bilgi istedi. Vakıf yöneticileri de, erin ölümüyle ilgili bir rapor hazırlayıp UAÖ’ye gönderdi. UAÖ’nün er Polat’ın ölümüyle ilgili Türkiye’deki resmi makamlardan bilgi isteyeceği belirtildi.

'OĞLUMU ÖLDÜRDÜLER'

Hastanede 20 gün bitkisel hayatta kaldıktan sonra ölen Er Murat Polat’ın 52 yaşındaki babası Kenan ile aynı yaştaki annesi Gülşen, oğullarının Askeri Cezaevi’nde işkenceyle öldürüldüğünü iddia etti. Askeri Savcının da hazırladığı dava dosyasında oğlunun işkenceyle öldürüldüğünün belirtilmesi üzerine adalete güvenlerinin bir kat daha arttığını söyleyen baba Kenan Polat, “Oğlum, Muratımı öldürdüler. Ben oğlumu öldürsünler diye mi askere gönderdim? Mahkum gömleği giymediği için insan dövülür mü? Suçluların cezasını çekeceğini, herşeyin ortaya çıkacağına inanıyorum. Zaten savcı bey de oğlumun işkenceyle öldürüldüğü yönünde karar vermiş. Vatan görevini yapan çocuklarımıza bu işkenceler yapılmamalı. Zaten biz evlatlarımızın hasretiyle yanıp tutuşuyoruz. Bir de işkencelerle öldürülmesi bizi kahrediyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın da işkence konusunda tedbirler almasını, gerekeni yapmasını istiyorum” dedi.