Yarbay Dönmez Askeri Mahkemede

Güncelleme Tarihi:

Yarbay Dönmez Askeri Mahkemede
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2010 19:19

Yarbay Mustafa Dönmez, Ankara Zir Vadisi'nde bulunan mühimmatla ilgili “askeri eşyayı gizlemek” suçundan yargılandığı davada esas hakkındaki savunmasına devam etti.

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Dönmez ile avukatı Gülten Güven katıldı.

Yarbay Mustafa Dönmez, 700 sayfalık savunmasını, yanında getirdiği bilgisayar aracılığıyla ekrana yansıtarak okudu.

Konutundaki aramada ele geçirilen belgelere ve ajandasında bulunduğu iddia edilen krokilerin incelenmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz imzalı tutanağı ve emniyet güçlerinin yazışmalarını mahkeme heyetine gösteren Dönmez, bu belgelerde “Başbakanımız” ve “Ergenekon” ifadelerinin kasıtlı olarak kullanıldığını öne sürdü.

Dönmez, “Bu ifadeleri sadece belli kesim, taraf olmuş kişiler kullanıyor. Cumhuriyet savcılarının bu ifadeleri kullanması doğru değil, bu onların taraf olduğunun kanıtıdır” diye konuştu.

Polis eğitim kitaplarında krokilere genellikle camilerin merkez alındığını, ajandasında ele geçirildiği iddia edilen krokide de “gereksiz ve anlamsız” bir şekilde caminin merkeze alındığını anlatan Dönmez, “Bu tarz ayrıntıların kendisi hakkında hazırlanan tezgahı gözler önüne serdiğini” savundu.

SAVUNMASINI BİTİRMESİ İÇİN ÜÇ GÜN SÜRE VERİLDİ

Soruşturma ve Zir Vadisi'ndeki kazı sırasında polisin savcıları yönlendirdiğini iddia eden Dönmez, şu görüşleri savundu:
“Tarih kirlenen kurumların hesabının önce personelinden sorulduğu örneklerle doludur. Polis, Mustafa Kemal'e bile ihanet etmiştir. Mustafa Kemal, polisten 'lanetliler ordusu' diye bahsetmektedir. Savcılar ve polisler suça bulaşmış bir haldedir. Bunları tiyatrocu yapmak lazım. Aynı oyunu İbrahim Şahin'e de yaptılar, dram çok büyük.

Gölbaşı'nda ve Zir Vadisi'nde çıkan mühimmatlar aynı şekilde gömülmüş, aynı malzemeye sarılmıştır. Kazı sırasında mühimmat aranıyor gibi davranılmıyor, gömdükleri malzemenin boş olduğunu bildikleri için rahat davranıyorlar. Dozerle mühimmat mı aranır. Allah'tan mühimmatın içi boş, yoksa polis sakarlığıyla onları orada patlatabilirdi. Türk polisi kurduğu tezgahla Türk subayının başına çuval geçiriyor.”

Sanık Dönmez, Gölbaşı ve Zir Vadisi'ndeki kazı alanlarında ABD'lilerin de bulunduğunu öne sürerek, “Bunların ne işi var, bu aydınlatılamıyor. Bu ayıp hepimize yeter. Önceden yurt dışında çuval geçiriyorlardı, şimdi yurt içinde geçiriyorlar. Türk polisi kurduğu tezgahla Türk subayının başına çuval geçiriyor” diye konuştu.
Duruşma Hakimi Binbaşı Cemil Çelik, Dönmez'e bir önceki duruşmada “700-1000 sayfalık savunma hazırladığını” söylediğini anımsatarak, iki duruşmada savunmanın sadece 39 sayfalık bölümüne gelindiğini, savunmanın “makul bir sürede” bitirilmesini istedi. Söz isteyen Askeri Savcı Kıdemli Binbaşı Yaşar Yüce de savunmanın hızlandırılması gerektiğini ifade etti.

Bunun üzerine Dönmez'in avukatı Gülten Güven, savunma hakkının ihlal edildiğini öne sürerek, makul süre ile ne kadarlık bir zamanın ifade edildiğini sordu.
Duruşmaya verilen kısa aranın ardından Hakim Binbaşı Çelik, sanık Yarbay Dönmez'e 22, 25 ve 26 Ocak günleri 09.30-18.00 saatleri arasında savunmasını yapması için üç gün süre verildiğini açıkladı.

"REDDİ HAKİM” TALEBİ REDDEDİLDİ

Kararın ardından avukat Güven, savunma hakkının kısıtlandığını, esas hakkındaki mütalaasını açıklayan askeri savcının konuya ilişkin söz almasının “tarafların eşitlik ilkesine aykırı olduğunu” öne sürerek, asker üye hariç diğer mahkeme üyelerinin davadan reddine karar verilmesini talep etti.

Reddi hakim talebinin ardından duruşmaya tekrar kısa bir ara verildi. Daha sonra Hakim Binbaşı Çelik, “Askeri savcının söz istemesinin mahkemenin tarafsızlığını ortadan kaldırmadığını, söz almasının yasa gereği olduğundan” reddi hakim talebinin reddedildiğini açıkladı.

Daha sonra savunmasına devam eden sanık Dönmez, mühimmatların su alacak şekilde gömüldüğünü, bunu bir subayın yapmayacağını öne sürerek, “Bu Türk subayının aklıyla dalga geçmektir. Sincap bile yemini korozyondan korumayı düşünürken, bir Türk subayı mühimmatını su kuyusuna koyar mı? Su kuyusuna mühimmat koyan polis, böylelikle soruşturmayı da sulandırmıştır” dedi.

Dönmez, kazı alanında bulunan ve ismini verdiği bazı polislerin “Cumhuriyet savcısına hakaretler ettiğini, olay yerindeki ABD'lilere ağabey” diye hitap ettiğini savundu. Dönmez, “Polis, Mustafa Kemal'in polisi olsa bunlar başıma gelmez. ABD'lilerin oyunuyla Türk subayı bu hale gelmezdi” diye konuştu.
Sanık Yarbay Mustafa Dönmez, esas hakkındaki savunmasına 22 Ocak Cuma günü devam edecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!