YARAYI KAŞIMAK…

Güncelleme Tarihi:

YARAYI KAŞIMAK…
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2005 15:52

Sevgili Serdar, hemen hemen tüm sağcı partiler dini duygular üzerinden siyaset yapmayı marifet sayarlar nedense. Çok partili yaşama geçtiğimiz 1946’dan beri bu böyle. Mütedeyyin kesimi hoş tutmak, onlarında yanındaymış gibi davranarak seçimlerde bu kesimin oylarını almak için değişik yollar denediler yıllarca ve hala deniyorlar. Ya da eski alışkanlıkları canlandırıyorlar. (SEZAİ BAYAR YAZIYOR)

Aslında dini konuları nalıncı keseri gibi kullanıp, sık sık bu sorunu kaşıyorlar.

Siyasette hoş ve boş bir zamanı hissettikleri an din konusunu gündeme taşıyorlar.

Zaten bazı partiler - özellikle sağcılar - din konusunu siyasete bulaştırmadıkları anlarda kendilerini kepeklenmiş gibi hissediyor olmalılar. Yani sadece bu dünya ile ilgilenmek onlarda kepek yapıyor adeta. Bu kepekleri atıp rahatlamak için hemen kendi seçmenlerine yönelik hamle yapma fırsatı arıyorlar. Buluyorlar da bu imkanı.

Yine küçük bir kriz yaratarak, oy sandıklarına mesaj göndermeye çalıştılar.

Ve izinsiz açılan Kur’an kurslarına verilen hapis cezasını kaldırdılar.

Tabii CHP’nin tepkisi ile karşılaşınca küçük bir kriz patlak verdi.

Kriz, Allahtan ülkeyi sarsacak boyutta değil.

Meselenin özeti şu: Yeni Türk Ceza Kanununda yapılacak rötuş için AKP-CHP daha önce uzlaşmıştı. Yasaya aykırı okul ve Kur’an kursu açanlara verilecek hapis cezası 3 yıl olarak belirlenmişti. Tabii yasa tasarısının komisyonlardaki tartışmaları sırasında böyle bir uzlaşmaya varılmıştı...

Tasarı TBMM Genel Kuruluna gelince, AKP’liler yeni bir önerge vererek hapis cezasının 3 yıldan bir yıla indirilmesini sağladılar. Üstelik bu ceza da paraya çevrilebilecek.

Şimdi gelin de bu tutum, davranış ve politik manevrada samimiyet arayın.

Yeni bir yasa neden çıkar? Ya mevcudu ihtiyaca cevap vermez. Ya toplum yönetiminde yeni bir suç alanı ortaya çıkar ve bunun önlenmesi için yasa çıkartılır.

Usulüne uymadan, yasaların çizdiği sınırlara aldırış etmeden üstelik gizli biçimde Kur’an kursu açmak, ya da dini okul kurmak zaten cezayı gerektiren fiiller arasında.

Yani bunun cezası var ama yasa koyucu uygulamada aksaklık görmüş, mevcut yasadaki cezanın caydırıcılık etkisi olmadığını düşünmüş ve cezaların arttırılmasına karar vermiş.

Amaç dini istsmar edenlere, üstelik bu yolla siyaset yapanlara veya ticari amaç güdenlere geçit vermemek, cezayı arttırıp önlerini kesmek.

AKP üst katta, önce hapis cezası verelim diyor, uzlaşmaya yanaşıyor.

Alt kata inince hapis cezası vermeyelim, bu iş para cezası ile kapansın diyor.

O zaman çıkarılacak yeni yasa ne işe yarayacak ki?

Neden çıkarma gereği duyulsun ki?

Daha önceki yasa ve ilgili maddeler işe yaramamış, uygulamada bunlar görülmüş, üstelik cezanın arttırılması gerektiği üzerinde anlaşma sağlanmış ama son anda AKP’lilileri kıvırması ile iş yatmış.

AKP’nin, “Bizim Erbakan Hoca zihniyetiyle ilgimiz olamaz” iddiası nerede kaldı?

Milli Görüşten farkları nerde?

Niye “gizli ve karanlık” yollara başvurup Kur’an kursu açmak isteyenlere yeşil ışık yakmak niye?

Anlamak mümkün değil bu AKP’yi.

“Parayı bastıran kursu açar” demeye gelen bu mantıkla Avrupa’ya doğru nasıl yol alacaksınız?

Yüzlerini Avrupa’ya çevirmişler güya.

Ama sanki Iran’a, ya da Suudi yönetimlerine doğru adım atma çabası içindeler.

Ya da “gizli niyetleri” o yönde.

Nerden bilelim ki.

Zaten biraz derin yorum yapmaya kalksak “Sizinki niyet okuma. Üstelik kötü niyetli okuma” derler.

Ne diyelim!

En iyisi yorumu okuyan yapsın.

Sevgiler,

Sezai

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!