Yapma Diyanet, yapma!

10 Ekim tarihli yazım için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderilen isimsiz, imzasız açıklama: ‘‘Bir Rezaletin Resmi başlıklı yazınız incelenmiştir.Çankaya Camii'nin bitişiğine yaptırılan baz istasyonuyla ilgili rahatsız edici görüntünün ortadan kaldırılması haklı olarak talep edilmektedir. Sözü edilen baz istasyonunun sözleşmede yer aldığı şekilde minareye monte edilerek bu çirkinliğin ortadan kaldırılması hususunda gerekli talimat verilmiştir. Yine aynı konuda bugüne kadar kaç camiye baz istasyonu takıldığı, bu işten kaç para alındığı, paraların nereye harcandığı sorularınıza cevap alamadığınızdan söz ediyorsunuz. Bu konuda özel faksınıza Tokyo Camii Vakfı tarafından gönderilen yazı ve ekindeki Yargıtay kararı incelenecek olursa, bütün sorulara cevap verildiği anlaşılmış olacaktır.’’ Bu nasıl açıklama? Altında isim yok, imza yok, bir tek mühür var. Türkiye'de pek çok camiye baz istasyonu takıp Müslümanlığa saygısızlık ediyorlar, halka zarar veriyorlar ve sonra da beni Tokyo Camii Vakfı ile muhatap etmek istiyorlar! O vakıfla benim işim yok. Benim muhatabım camileri dolarla kiraya verdirip oralara baz istasyonu kurduran Diyanet'tir. Bu iş dava konusu olmuş. Camilere takılan baz istasyonlarının kaldırılması için Danıştay'da açılan davalar var. (10. Daire 2002/4670 ve 4787) * * *Bugün size Ankara'dan bir örnek daha veriyorum. Küçükesat Camii'nin minaresine çıkan kocaman bir kablo ve şerefede yine baz istasyonu. Şu çirkinliğe bir bakınız. Olacak şey midir? Bunlar cami midir, yoksa dolarla kiraya verilen ticarethane mi? Dinle ticaret böyle iç içe geçer mi? Hem de Diyanet eliyle! Diyanet Vakfı'nın elinde trilyonlar var. Parayı ne yapacağını şaşırmış durumda. Camileri bu duruma düşürmeye, kazanca alet etmeye, görüntü kirliliği yaratmaya -hem de yılda 4.500 dolar için- değer mi? İnsan bunları görünce gerçekten utanıyor. Daha önce de yazmıştım... ‘‘Gelin, camilerimize Türk bayrağı asalım’’ demiştim. Kutsal yerlere parayla baz istasyonu kurduranlar koro halinde bağırmıştı:‘‘Camiye bayrak asılmaz.’’ Onları şimdi daha iyi anlıyorum...Çünkü bayrak para getirmiyor! Sizi kutlarım Sami Bey!YARGITAY eski Başkanı, şimdi ANAP Ankara 2. bölge 1. sıra adayı Sami Selçuk ve DYP Aydın 1. sıra adayı Aydın Menderes, PKK televizyonunda boy gösterip demeç veriyorlar. Pazar günkü yazımda kendilerini eleştiriyorum. Dünkü Akşam'da Sami Bey, Ersin Bal'a savunma yapıyor. Belçika'dan birileri aramış, kim olduklarını hatırlamıyormuş, onlara konuşmuş ve Med-TV'ye çıkmış olmuş! Med-TV'den aradıklarını saklamasalar da konuşurmuş, o her yere konuşurmuş!Koskoca Yargıtay eski Başkanı demek ki kendisini arayan ve kim olduğunu bilmediği (!) kişilere konuşuyor, sonra da mazeret üretmeye çalışıyor!Sami Bey'i kutluyorum, başarılarının devamını diliyorum!