Yapay organ üretimi için Türk birliği
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2009 10:44
Organ tedavisi için yurt dışından yüksek maliyetlerle temin edilen biyomalzemelerin yerli teknolojilerle üretilmesi için AR-GE faaliyetlerini sanayiyle buluşturacak “Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Derneği” kuruldu.
ODTÜ, Hacettepe, Ankara, Ege, Bilkent ve Yeditepe Üniversitesi'nden akademisyenlerin kurduğu dernek, pazar payı 2013'de 140 milyar dolara ulaşması beklenen biyomalzemelerin yurt genelinde kullanımı için çalışacak.
ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi ve Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Vasıf Hasırcı, yapay organlar ya da implantlar olarak bilinen biyomalzemelerin seramik, metal, plastik ve doğal maddelerden yapıldığını ve bir dokunun yitirdiği işlevini geri kazandırmak için üretildiğini anlattı.
İşlevini kaybeden organlara destek veren kalp kapakçığı, kontak lens, kalça protezi gibi pek çok farklı özellikteki ürünün biyomalzemelerden yapıldığını, bu malzemelerden kemik ve deride kullanılanların vücutta eriyerek yerini gelişmekte olan yeni dokuya bıraktığını kaydeden Hasırcı, böylece iyileşmenin hızlandırıldığını, bu alandaki bilimsel çalışmalara da doku mühendisliği adının verildiğini hatırlattı.
Türkiye'de biyomalzeme endüstrisinin tıptaki bazı kısıtlı uygulamaları dışında gelişemediğini vurgulayan Hasırcı, geçen mayısta dernekleşme başvurularının sonuçlandığını ve “Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Derneği” adıyla bu yapılaşmanın başlatıldığını söyledi.
“MALİYETLER ÇOK YÜKSEK”
Prof. Dr. Hasırcı, tıp uygulamalarının ve teknolojilerinin büyük gelişme göstermesine rağmen yine de sık rastlanan doku ve organ hasarlarında kullanılan biyomalzemelerin yüksek maliyetlerine dikkati çekti.
ABD'deki istatistiklere bakıldığında kemik, kıkırdak ve diğer bağ doku tedavilerinin dünya çapında yılda 15 milyar dolar, yumuşak doku tedavi malzemelerinin ise 10 milyar dolar maliyet gerektirdiğini aktaran Hasırcı, bunun
yanında hastalarda büyük iş gücü kayıplarının yaşandığını dile getirdi.
Sektörün dünya pazar payının 2013'de 140 milyar dolara ulaşacağının tahmin edildiğini ifade eden Hasırcı, şunları kaydetti:
“ABD'de her yıl doku ve organ bozuklukları yüzünden 40-90 milyon gün hastanede geçiyor. Bu tedaviler sırasında 8 milyon ameliyat gerçekleştiriliyor ve maliyet de ABD'nin sağlık harcamalarının hemen hemen yarısı, yani 200 milyar doları buluyor.
ABD'de en büyük eyaletler arasına girmeyen Washington Eyaletindeki Seattle şehrinde bile bu alan yılda 2,5 milyar dolar brüt gelir ve 5 bin 800'den fazla insana da iş imkanı sağlıyor, 120'den fazla biyomedikal cihaz şirketi ileri düzey araştırma yapıyor.
Massachusetts'deki medikal cihaz üretimi ise 2000'lerde 264 şirket, 20 bin 756 çalışan ve 4 milyar dolar ciroya ulaştı.”
ABD'DEKİ UYGUMALAR TÜRKİYE'DE YAPILACAK
Derneğin ABD'nin yanı sıra gelişmiş diğer ülkelerde stratejik öneme sahip bir araştırma ve uygulama alanını Türkiye'ye taşıyacağını belirten Hasırcı, derneğin faaliyet alanlarını şöyle anlattı:
“Çalışmalarımızın bir yönü Ar-Ge'ye, bir yönü de uygulamaya dönük olacak. Dernek üyelerinin ileri teknoloji içeren faaliyetlerinin medikal cihaz üreten ve ithal eden firmalarla biraraya getirilip akademik araştırmaların ticari ürüne dönüştürülmesi sağlanacak.
Özellikle biyomalzeme alanında ABD'deki uygulamalara benzer uygulamaları geliştirmeyi ve bu alanda çalışacak yeni nesilleri yetiştirmeyi, halkı bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Dernek, aynı zamanda devletin bu konuda yasal düzenleme yapmak istediğinde de bir referans merkezi gibi çalışmayı hedefliyor.”
ODTÜ, Hacettepe, Ankara, Bilkent, Ege ve Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesinden oluşan 11 kişilik kurucular komitesinin, 11 üyenin daha katılımıyla ilk genel kurulunu yaptığını aktaran Hasırcı'nın verdiği bilgiye göre, dernekte görev alan öğretim üyeleri şöyle:
“Dernek Başkanı Prof. Dr. Vasıf Hasırcı (ODTÜ), Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Pişkin (Hacettepe Üniversitesi), Prof. Dr. Menemşe Gümüşderelioğlu (Hacettepe Üniversitesi, Sekreter), Prof. Dr. Kezban Ulubayram (Hacettepe Üniversitesi, Muhasip Üye), Prof. Dr. Nesrin Hasırcı (ODTÜ, üye), Prof. Dr. Murat Elçin (Ankara Üniversitesi, üye) ve Doç. Dr. Eser Elçin'den (Ankara Üniversitesi, üye).
ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi ve Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Vasıf Hasırcı, yapay organlar ya da implantlar olarak bilinen biyomalzemelerin seramik, metal, plastik ve doğal maddelerden yapıldığını ve bir dokunun yitirdiği işlevini geri kazandırmak için üretildiğini anlattı.
İşlevini kaybeden organlara destek veren kalp kapakçığı, kontak lens, kalça protezi gibi pek çok farklı özellikteki ürünün biyomalzemelerden yapıldığını, bu malzemelerden kemik ve deride kullanılanların vücutta eriyerek yerini gelişmekte olan yeni dokuya bıraktığını kaydeden Hasırcı, böylece iyileşmenin hızlandırıldığını, bu alandaki bilimsel çalışmalara da doku mühendisliği adının verildiğini hatırlattı.
Türkiye'de biyomalzeme endüstrisinin tıptaki bazı kısıtlı uygulamaları dışında gelişemediğini vurgulayan Hasırcı, geçen mayısta dernekleşme başvurularının sonuçlandığını ve “Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Derneği” adıyla bu yapılaşmanın başlatıldığını söyledi.
“MALİYETLER ÇOK YÜKSEK”
Prof. Dr. Hasırcı, tıp uygulamalarının ve teknolojilerinin büyük gelişme göstermesine rağmen yine de sık rastlanan doku ve organ hasarlarında kullanılan biyomalzemelerin yüksek maliyetlerine dikkati çekti.
ABD'deki istatistiklere bakıldığında kemik, kıkırdak ve diğer bağ doku tedavilerinin dünya çapında yılda 15 milyar dolar, yumuşak doku tedavi malzemelerinin ise 10 milyar dolar maliyet gerektirdiğini aktaran Hasırcı, bunun
yanında hastalarda büyük iş gücü kayıplarının yaşandığını dile getirdi.
Sektörün dünya pazar payının 2013'de 140 milyar dolara ulaşacağının tahmin edildiğini ifade eden Hasırcı, şunları kaydetti:
“ABD'de her yıl doku ve organ bozuklukları yüzünden 40-90 milyon gün hastanede geçiyor. Bu tedaviler sırasında 8 milyon ameliyat gerçekleştiriliyor ve maliyet de ABD'nin sağlık harcamalarının hemen hemen yarısı, yani 200 milyar doları buluyor.
ABD'de en büyük eyaletler arasına girmeyen Washington Eyaletindeki Seattle şehrinde bile bu alan yılda 2,5 milyar dolar brüt gelir ve 5 bin 800'den fazla insana da iş imkanı sağlıyor, 120'den fazla biyomedikal cihaz şirketi ileri düzey araştırma yapıyor.
Massachusetts'deki medikal cihaz üretimi ise 2000'lerde 264 şirket, 20 bin 756 çalışan ve 4 milyar dolar ciroya ulaştı.”
ABD'DEKİ UYGUMALAR TÜRKİYE'DE YAPILACAK
Derneğin ABD'nin yanı sıra gelişmiş diğer ülkelerde stratejik öneme sahip bir araştırma ve uygulama alanını Türkiye'ye taşıyacağını belirten Hasırcı, derneğin faaliyet alanlarını şöyle anlattı:
“Çalışmalarımızın bir yönü Ar-Ge'ye, bir yönü de uygulamaya dönük olacak. Dernek üyelerinin ileri teknoloji içeren faaliyetlerinin medikal cihaz üreten ve ithal eden firmalarla biraraya getirilip akademik araştırmaların ticari ürüne dönüştürülmesi sağlanacak.
Özellikle biyomalzeme alanında ABD'deki uygulamalara benzer uygulamaları geliştirmeyi ve bu alanda çalışacak yeni nesilleri yetiştirmeyi, halkı bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Dernek, aynı zamanda devletin bu konuda yasal düzenleme yapmak istediğinde de bir referans merkezi gibi çalışmayı hedefliyor.”
ODTÜ, Hacettepe, Ankara, Bilkent, Ege ve Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesinden oluşan 11 kişilik kurucular komitesinin, 11 üyenin daha katılımıyla ilk genel kurulunu yaptığını aktaran Hasırcı'nın verdiği bilgiye göre, dernekte görev alan öğretim üyeleri şöyle:
“Dernek Başkanı Prof. Dr. Vasıf Hasırcı (ODTÜ), Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Pişkin (Hacettepe Üniversitesi), Prof. Dr. Menemşe Gümüşderelioğlu (Hacettepe Üniversitesi, Sekreter), Prof. Dr. Kezban Ulubayram (Hacettepe Üniversitesi, Muhasip Üye), Prof. Dr. Nesrin Hasırcı (ODTÜ, üye), Prof. Dr. Murat Elçin (Ankara Üniversitesi, üye) ve Doç. Dr. Eser Elçin'den (Ankara Üniversitesi, üye).