'Evde kal' ona yaradı... Yanlışlıkla gelen aşk

2015 yılında ilk bebekleri Hamza’yı kucaklarına alan ancak beş ay içinde evlatlarını kaybeden Sofuoğlu çiftinin 4 yaşında Mahir ve 11 aylık Zayn isminde iki çocukları var. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle aile evde kalıyor. Zayn, babasının evdeki varlığına o kadar çabuk alışmış ki, “Babası yedirmezse yemiyor artık” diyor Julia Looman Sofuoğlu. Çaylarımız Kenan Sofuoğlu’nun elinden, başlıyoruz sohbete:

 Öncelikle sizi tanıyalım. Kimdir Julia Looman Sofuoğlu?

28 yaşındayım. Türkiye’ye Hollanda’dan geldim. Ailem, Cezayir ve Hollandalı. Toplantı-organizasyon yönetimi bölümünden mezun oldum. Ailem Hollandalı genç sporculara yarışlarda sponsorluk yapıyordu. Kenan ile tanışma hikâyemiz de bu ortaklık sayesinde başladı.

Bir yarışta mı tanıştınız?

Julia Looman Sofuoğlu: Hayır, aslında evet. Benim ikiz bir kız kardeşim var. 2010 yılı. Kenan, Hollanda’da, ailemin de sponsor olduğu bir yarışta ikizimle tanışmış. Kenan, Facebook’tan bana arkadaşlık talebinde bulundu. Bir mesaj, ‘Merhaba, nasılsın’ diyen. ‘Siz kimsiniz’ diye sordum. ‘Bugün yarışta tanışmıştık, hatırlamadın mı’ dedi. Bir an dönüp ikizime bakıp, bugün biriyle tanışıp tanışmadığını sordum. Evet, Kenan’ın tanıştığı ikizimdi ve bana da kardeşim sanıp mesaj yazmıştı.

Kenan Sofuoğlu: Komik bir tanışma. Yarıştayken, bizim takımdan birileri Julia’nın kardeşini gösterip, ‘Orada biri var. Türk kızına benziyor’ dediler. Baktım, gerçekten öyle. Hollanda’da yaşıyorum, Türkçe konuşmayı özlemişim, az arkadaşım var. Yanına gidip Türk olup olmadığını sordum, Türkçe. Anlamayınca İngilizce sordum. Hollandalı olduğunu söyledi. Organizasyon bitti, o zaman Facebook çok kullanılıyor, fotoğraflardan buldum. Nasibe bakın, arkadaş olarak eklediğim Julia. Durum anlaşıldı. Amacım bir ilişki yaşamak değildi. O nedenle daha sonra ne konuştuk ne görüştük.

 Yolunuz sonra nasıl kesişti?

Julia Looman Sofuoğlu: Tam bir yıl sonra. Ailemin sponsor olduğu MotoGP şampiyonasında yarışacağı belli olunca yazdı bana. Buraya geleceğini, kimseyi tanımadığını söyledi. Sonra tüm yarışlarda birlikte olmaya başladık. Şemsiye falan tutuyordum yarışlarda Kenan’a.

Yarışlar bitti, Kenan gitti. Bir süre sonra beni Türkiye’ye davet etti. Henüz sevgili değiliz. Gezmeyi, farklı yerleri görmeyi çok seviyorum bu yüzden kabul ettim. Kenan’ın ailesi ‘Bu kız Kenan ile evlenmek istiyor. Çünkü Türkiye’ye geliyor’ demiş. Ama başlarda benim için gezmek, görmekti. Birkaç kez gelip gittikten sonra sevgili olduk.

Kenan Sofuoğlu: Annem Julia’yı görünce zaten beğendi. Ben sık sık Hollanda’ya gittim, Julia Türkiye’ye geldi. Böylelikle ilerledi ve 2014 yılının sonlarında Barcelona’da sadece ailelerimizin olduğu sade bir törenle evlendik.

 Farklı bir ülke ve kültür. Ne gibi zorluklar yaşadınız?

Julia Looman Sofuoğlu: 15 yaşında kendim oturmaya başladım. Avrupa ülkelerinde İtalya, İspanya, Avusturya ve Amerika’da okudum. Aileden uzakta ve farklı kültürlere kolay alışan, uyum sağlayan biriydim.

Kenan Sofuoğlu: Eşim yanımda olabilmek için elinden geleni yaptı. Biz sevgili olduğumuzda da Julia Müslüman oldu. Çocuk niyetimiz olunca evlenmeye karar verdik. Barcelona’da yarış öncesi evlendik.

O MOTOR EVDE

MİLLİ motosikletçinin Osmangazi Köprüsü’nün 30 Haziran 2016’daki açılışında saatte 400 km hıza ulaştığı motosikleti de evin baş köşesinde. Sofuoğlu, 2 bin 683 metrelik köprüyü 30 saniyede geçmişti.

Evin altındaki dev alan Kenan Sofuoğlu tarafından adeta sergi salonuna dönüştürülmüş. 2000 yılında giydiği ilk tulum da burada kullandığı kasklar da...

MECLİS YORUMU: FUTBOL MAÇI GİBİ

Ankara’ya, Meclis’e gittiniz mi?

Julia Looman Sofuoğlu: Bir kez gittim. Ofisi neresi, danışmanı kim merak ediyordum. Gittim, gördüm, AK Parti’nin grup toplantısına katıldım. Siyasetle hiç alakam yok ama o gün heyecanlandım. Kalabalık, halk var, coşkulu sesler, futbol maçı gibi. Mahir iki yaşındaydı, hiç hatırlamıyor. O nedenle bir kez daha gitmek istiyorum.

MİLLETVEKİLLİĞİNDE ŞAMPİYON OLAMAM

Kenan Sofuoğlu: Siyaseti becerdiğimi hiç düşünmedim, düşünmeyeceğim. Milletvekilliği hayatımı çok zorlaştırdı. ‘Neden buradasınız’ derseniz; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı çok seviyorum. Cumhurbaşkanımız aday olmamı istedi. İki yıldır bu kimliğe sahibim ve sadece bir aylık tecrübem olsaydı Cumhurbaşkanımıza, ‘Efendim onur verdiniz ama benim yapabileceğim bir görev değil’ derdim. Her milletvekili kadar yapmaya çalışıyorum. Ne kadar başarılı olabilirim bilmiyorum ama vekillikte şampiyon olamayacağımı çok iyi biliyorum. Kesinlikle bir daha aday olmayı düşünmüyorum.

 Eşiniz zaman zaman sosyal medyanın da gündemine geliyor…

Julia Looman Sofuoğlu: Kenan’ı konuşmak kolay geliyor. Evden paylaşım yapıyor, ‘Korona diyorsun evinde değilsin’ diyorlar. Bisiklet sürüyor, ‘sen vekilsin nasıl bisiklet sürersin’ diyorlar.  Vekil yaşayamaz mı bu hayatta?

LAMBORGHİNİ GİTTİ MURAT 124 GELDİ

SOFUOĞLU, Meclis’e gelişi tartışma yaratan meşhur Lamborghini aracını satmış. Şimdi yerinde 76 model Murat 124 var. Bazen Julia Looman Sofuoğlu direksiyona geçip markete gidiyormuş. “Herkes bana bakıyor” diyor.

TATLI REKABET BANA YARIYOR

Türk yemekleriyle aranız nasıl?

Julia Looman Sofuoğlu: Kayınvalidemden öğrendim. Yemek yapmayı seveceğimi düşünmüyordum ama yapmaya başladıkça mutfakla aramızda bir bağ oluştu. Çocuklarımın her lokması benim elimden çıkar. Kenan annesinin yemeklerine bayılır ama ben anneden daha iyi olacağım.

Kenan Sofuoğlu: Yemek konusunda aslında çok umutsuzdum. Şu anda annemden sonra en güzel yemek yapan kişi Julia. Türk yemeklerinde oldukça başarılı. Annemi geçeceğini söylüyor; geçsin yeter ki. Tatlı rekabet en çok bana yarıyor. Yarışırken en büyük hayalim evimde yemek yemekti.

ALTIN GÜNÜ
Julia Looman Sofuoğlu da Türkiye’de altın günlerine katılmaya başlamış. Korona günleri nedeniyle buluşmalar sekteye uğramış ama “en keyifli organizasyonumuz” diyor: “İlk kayınvalidem çağırdı beni altın gününe. Türkçem de çok iyi değildi o zamanlarda. Bir sürü kadın toplanmış, poğaçalar, börekler, tatlılar... Zamanla ben de alıştım. En son bizim evde toplandık. Masadaki her şeyi ben hazırladım.”

Koronavirüs nedeniyle çekirdek aile her an evde. Zayn’ın uyuduğu zamanlarda Sofuoğlu çifti, evlerinin bahçesinde masa tenisi oynuyor. Mahir, akülü arabasıyla maçı takip ediyor.