Güncelleme Tarihi:
Çalıştayın öğleden sonraki oturumunda “Uçuş Ekiplerinin Güvenliği “ konusunda yapılan konuşmalardan sonra Lübnan'da kaçırılan pilotlar Murat Akpınar ve Murat Ağca'dan da yaşadıkları hakkında bilgi vermeleri istendi. Murat Akpınar bu tür olaylarda sezgilerin çok önemli olduğunu ve o gün her şeyin ters gittiğini belirterek kendilerini kaçıran teröristlerin yanlışlık yaptığını, kaçırıldıktan sonra anladıklarını belirterek şunları söyledi: “Bizi kaçıranlar olaylar bittikten sonra anlattılar. Bizi Türkiye'ye geri dönen ekip zannettikleri için kaçırmışlar. Çünkü bütün kaçırma planlarını onların üzerine yapmışlar. Bu insanlar bizim uçuşa giden arkadaşlarımızın boy boy fotoğraflarını çekmişler. Yani kaçıracakları biz değilmişiz. Bizden önce uçağı teslim alan bir abimiz ve onun yanındaki ekipmiş. Tek tek resimleri çekilmiş, tek tek bütün kaçırma işlemini yapan ekibe dağıtılmış. Alınacak ve bırakılacak olanlar işaretlenmiş. Netice itibariyle onlar da bizi ilk karşılarında gördüklerinde çok şaşırdılar. Şeflerinden biri bana, 'Kır saçlı, senden daha kısa boylu birini bekliyordum. Sen nereden çıktın ' dedi."
HALA KENDİSİNİ SORGULUYOR
Yaşadıkları olayları anlatmaya başlamadan önce başından başka bir olayla örnekler veren Kaptan Pilot Murat Akpınar 1996 yılında kaçırıldıktan sonra denize çakılan uçağın kaptan pilotu ile yıllar önce beraber uçtuğunu ve bu olayı kendisine kokpitte anlatırken hala o günü yaşadığın belirterek şöyle konuştu:
“2007 yılında Atlas Havayollarında çalışıyordum. Etopyan Airlines adına uçarken uçakta bir kaptanla tanıştım. Kendisi 1996 yılında kaçırıldıktan sonra denize çakılan kaptandı. Hala kendini sorguluyordu. O kazada 75 kişi ölmüş 55 kişi de sağ olarak kurtulmuştu. Kokpite iki tane zencinin geldiğini ve bira şişesiyle kafasına vurulduğunu, kafasının yarıldığını ve başından kanlar akarken diğerinin arkasından gırtlağına sarıldığını ve bizi Avustralya'ya götüreceksin dediğini anlattı. Sonra teröristlerin teklifini kabul ettiğini söyledi. Ancak Kenya üzerinde dönmeye başlamış. Sonra adamlar farkına varınca tekrar saldırıya geçmişler. Yaralı ve başından kanlar akarken bu arada tek motor da durmuş.Tek motorla alçalmaya başlamış.Bir ada gördüğünü ancak oraya inemeyeceğini anlayınca denize inmeye karar vermiş. Dalganın karşısına inmesi gerekirken uçağı sağa doğru çevirdiğinde kanadı kaptırmış ve uçak parçalanmış. Bütün bu olaylardan sonra bu kaptanın aradığı tek bir cevap vardı. Acaba ne yapabilirdim de herkesi kurtarabilirdim. Şimdi bende aynı cevabı arıyorum. Acaba ne yapabilirdim de bu duruma düşmeyebilirdik."
SEZGİLERİMDE BİR TAKIM ŞEYLER OLDU
Olayın oluş şeklini anlatırken başından geçenle ilgili olarak konuşan Kaptan Pilot Murat Akpınar, "Uçaktan indiğim andan itibaren sezgilerimde bir takım şeyler oldu. Muratla ilk kez uçuyordum Yanımdaki kabin amirine bile sürekli bir şeylerin yanlış gittiğini anlattım. Ama koparamadım. Netice itibariyle o gün Beyrut'a inerken ,izinli olarak yüksek sürat yaptım ve Lufthansa ve BA 'nın önüne geçerek inişe geçim. Önümde Pegasus iniyordu. Rüstem Kaptan kullanıyordu. Birbirimize iyi bayramlar diledik.Sonra kendimi sorguladım acaba ben bu yüksek sürati uygulamasaydım Lufthansa'nın ve BA'nın pilotları benim önümden çıksalardı acaba bu olay onların başına mı gelirdi? Vardığım sonuç şu; biz olmasaydık ama birileri olacaktı. Ama takdiri ilahiyeyi yenemiyorsunuz. Bizim başımıza geldiö dedi.
KISA YATILARDA ARTIK OTELE GİTMEM
Bu tür çalıştaylarda daha çok katılımlar olması gerektiğini belirten Murat Akpınar bundan sonra hayatında yapacağı bazı şeyler içinde şöyle konuştu: “Bundan sonra hayatımda yapacağım bazı şeyler var. Eğer böyle bir sezgi ve duygu içersine girersem, böyle bir yatıda, 6 saatlik 5 saatlik bir yatıda bundan böyle otele gitmeyi düşünmüyorum. Hani belki korkudan diyeceksiniz, belki sonunda bir şey olmamış olabilir başka şeyde olmuş olabilir. Artık o sezgilerime kesinlikle güveneceğim. O gün bu sezgilerime güvenmedim, kıramadım ama artık bundan sonra kırarım diye düşünüyorum. Kaptan olarak tecrübelerimiz var. 19 yıldır yatıya gidiyorum 19 yıldır nasıl çıktığımı biliyorum nasıl karşılandığımı biliyorum. Herşeyi çok iyi biliyorum ama o gün kıramadım. Bundan sonraki düşüncem, eğer böyle bir şey başıma geldiği zaman birşeylerin ters gittiğini anlamaya başladığımda bunu kırmak için elimden gelen herşeyi yapacağım. Bizi kaçıran insanlar bir kamyonla bir kişiyi aldılar ama iki kaptanla dokuz kişiyi aldılar. Onlar bizim kıymetimizi çok iyi biliyorlardı. Tek düşüncem biz pilotlar olarak bizde gücümüzün farkına varalım." diye konuştu.