Güncelleme Tarihi:
AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, Ankara'da gribal enfeksiyon nedeniyle gittiği özel hastanede daha önce FETÖ’den 6 yıl 10,5 ay hüküm giyen bir doktorun yanlış ilaç tedavisi sonucu ölümle burun buruna geldiğini ve doktorun yanlış ilaç tedavisi uyguladığını kabul ettiğini söyledi. Yaşadıklarını anlatan Milletvekili Ok, “30 Eylül saat 17.00 sularında Ankara’da özel bir hastaneye gribal rahatsızlık dolayısıyla gittim. Orada yapılan müdahale sonucunda bana serum ve bir takım direnç arttırıcı takviye ilaçlar yapıldı.
Fakat bu ilaçlardan bir tanesi griple hiç ilgisi olmayan, yoğun bakım öncesi, ameliyata alınacak olan hastaların kalp ve solunum kaslarını yavaşlatmak amacıyla yapılan bir ilaçmış. Haliyle bu ilaç sonucunda kalbimiz, solunumumuz duruyor. Kısacası arrest (kalbin durması) oluyoruz. Eşimin anında müdahalesi ile bir dakika sonra yapılan kalp masajı ile tekrar hayata döndürülüyorum. O anda eşim yanımda olmasa şu anda hayatta değildim. İkincisi eşim bu olay sonrasında çocuklarıma haber veriyor. Çocuklarımdan biri genç bir hekim. O ilgili doktorlardan, hastane yetkililerinden bilgi almaya çalışıyor. Aldığı cevaplar kafasındaki makul ve mantıklı cevaplar olmuyor. Tam tersine soru işaretleri oluşturuyor.
Bunun üzerine vekil arkadaşlarımıza ve Sağlık Bakanına ulaşıyor. Saat 17.00 ile 24.00 arasında oğlum yoğun bir mücadele veriyor ve beni şehir hastanesine nakil ettiriyor entübe olarak. O süreçte gittiğim özel hastanede sevkim öncesinde aileme ‘Beyinde pıhtı var, emboli attı. Sakat kalır kesin ama beyinde ne kadar hasar olur bilemiyoruz’ deniyor. Oysaki bunların hiçbir yok. ‘Yapılacak bir şey yok. Siz evinize gidin, pazartesi gününe kadar uyutacağız’ deniyor. Oğlumu hekim olarak açıklamalar tatmin etmediği için benim şehir hastanesine sevkimi sağlıyor. Ertesi gün sabaha karşı yapılan tedavi sonucunda tekrar hayata tutunmaya başlıyorum” ifadelerini kullandı.
“DOKTORUM KALP VE SOLUNUM KASLARINI YAVAŞLATAN, DURDURAN İLAÇ VERDİĞİNİ İTİRAF ETTİ”
Doktorun kendisine kalp ve solunum kaslarını yavaşlatan, durduran ilaç verdiğini kabul ettiğini ifade eden Ok, “Olaydan sonra ilk gittiğim özel hastanede bana Muscobloc denilen ameliyat öncesi hastaların solunumlarını, kalp atışlarını ve kasları yavaşlatmak amacı ile bir ilaç verildiği ortaya çıkıyor. Bu da nasıl ortaya çıkıyor? Taburcu olduktan oğlum dedi ki ‘Baba benim aklıma yatmayan bir şeyler var. Burada bir problem var.’
Bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz ve bu soruşturma sonucunda doktorum gribal bir rahatsızlıkla ilgisi olmayan, rahatsızlığımla hiçbir ilgisi olmayan, kalp ve solunum kaslarını yavaşlatan, durduran ilaç verdiğini itiraf etti” diye konuştu.
“DOKTORUN FETÖ’DEN DAHA ÖNCE 6 YIL 10,5 AY HAPİS CEZASI ALDIĞINI ÖĞRENDİK”
Özel hastanede kendisine ilk müdahalede bulunan doktor hakkında ilginç bir bilgi öğrendiklerini söyleyen İsmail Ok, şöyle devam etti:
“Daha sonra bu doktorun FETÖ’den daha önce 6 yıl 10,5 ay hapis cezası aldığını öğrendik. Haliyle insanların kafasında birçok soru işareti oluşuyor. ‘Bir suikast mi var’ gibi. Ben yorum yapmıyorum, çünkü soruşturma ve adli süreci devam ediyor. Bir vekil olarak bizler yasalara kendimiz uyacağız öncelikle.”
Savcılık, AK Partili vekil Ok’un doktoru hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan iddianame hazırladı
Verilen ilacın ardından daha önce herhangi bir kalp ve damar sorunu olmadığı için bugün hayatta olduğunu ve doktor hakkında şu an soruşturma açıldığını söyleyen Ok, “Doktorun yurt dışı yasağı olduğunu biliyorum avukatımdan öğrendiğim kadarıyla. Yine haftada bir gün kolluk kuvvetlerine imza verdiğini biliyorum. Savcılığın ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan iddianame hazırladığını biliyorum” dedi.
“OĞLUM O SÜRECİ DOĞRU YÖNETMESE ÖLMESEM BİLE ŞU AN SAKAT VEYA FELÇLİ KALMIŞTIM”
Doktorun savunma olarak ‘İlacı yanlışlıkla verdim’ dediğini belirten İsmail Ok, “Biz de insanız. Yanlışlıkla verdiysen ilk günün heyecanı ile itiraf edemeyebilirsin bunu. İlk gün hasta yakınlarını doğru bilgilendirmiyorsun. İkinci, üçüncü gün de bilgilendirmiyorsun. Savcılığa suç duyurusunda bulunduktan sonra bunu itiraf ediyorsun.
Eğer oğlum o süreci doğru yönetmese ölmesem bile şu an sakat veya felçli kalmıştım en hafif tabiri ile” diye konuştu.