OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 20, 2004 00:00
Özal döneminin Maliye Bakanı Prof. Ekrem Pakdemirli, Türkiye'de kiÅŸi başına milli gelirin 6 bin 34 dolar, satın alma gücü paritesine göre ise 11 bin 880 dolar olduÄŸunu söyledi.Türkiye'de kiÅŸi başına düşen milli gelirin 3 bin 375 dolar deÄŸil, 6 bin 34 dolar olduÄŸunu hesaplayan Prof.Dr. Ekrem Pakdemirli, "Türkiye'nin AB üyeliÄŸine karşı çıkanlar DÄ°E'ye bakıp bizim fakir olduÄŸumuzu söyleyebiliyor" dedi. Pakdemirli, satın alma gücü paritesi ile Türkiye'nin AB içinde 5'inci ülke olduÄŸunu savundu.TÃœRKÄ°YE'de kiÅŸi başına milli gelirin 6 bin 34 olarak hesaplayarak Devlet Ä°statistik Enstitüsü'nün (DÄ°E) 2 bin 375 dolar üzerinde olduÄŸunu savunan Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli, DÄ°E'nin pekçok aktiviteyi kapsamayan hesaplamaların Türkiye'yi olduÄŸundan fakir gösterdiÄŸini söyledi. "Bu durumda Türkiye'nin AB üyeliÄŸine karşı çıkanlar bizim çok fakir bir ülke olduÄŸumuzu, üyeliÄŸimizin onlara büyük yükler getireceÄŸini söyleyebiliyor" diyen Pakdemirli, halbuki Türkiye'nin 11 bin 880 dolarlık satın alma gücü paritesi ile AB içinde 5'inci ülke olduÄŸuna dikkat çekti. ANAP hükümetlerinin 'Süper MüsteÅŸar'ı ve Maliye Bakanı olan Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli, "Türkiye milli gelir hesaplarını güncelleÅŸtirmiyor. Böyle olunca da fakir ülke olarak görünüyoruz. 1987 yılları rakamları ile Türkiye geleceÄŸe uzanamaz’ derken, sorunun kaynağını ise hesaplamalarda ‘çaÄŸa ayak uydurulmaması’ olarak gösterdi. Yaptığı hesapları Türkiye Tekstil Sanayi Ä°ÅŸverenleri Sendikası tarafından basılan kitapta toplayan Ekrem Pakdemirli, Türkiye’de yapılan milli gelir hesaplamalarının AB standartlarında olmadığında ısrarlı. ‘Yanlış yapılıyor. Türkiye göz göre göre fakir ülke olarak tanıtılıyor. Rakamlar güncellendikçe, AB standartlarında belirlemeye geçildikçe DÄ°E'de milli gelir de, fert başına gelir de bize yaklaÅŸacak, hatta geçecek’ diyen Pakdemirli’nin ‘AB formatında Türkiye Milli Gelir Hesapları’ çalışması ile ilgili yaptığı deÄŸerlendirmeler şöyle:NEDEN HESAPLADINeden böyle bir çalışma yapmaya ihtiyaç duydunuz?- AB normları, istatistiki verilerin toplanması, sınıflaması ve deÄŸerlendirme ile ilgili normlar olup bunlara uyulmadığı takdirde, ekonomik faaliyetlerin bir kısmını kapsamaz. 1987 yılında alınmış olan imalat sanayi örnekleri bugünkü imalat sanayini temsil edememekte. Yine AB'de azami 5 yıl süre içinde yenilenmesi gereken bilgiler için biz de bu yola baÅŸvurulmuyor. Verilere uzun müddet artış hızlarının uygulanması sonucu hata payı çok büyüyor. Yaptığınız çalışmaya göre aradaki farklar nedir?- DÄ°E 2002 GSMH verileri ile mukayese edildiÄŸinde tarım sektöründe yüzde 8.5 bir artı fark, sanayi sektöründe yüzde 113 artı fark, serbest meslek ve hizmetler sektöründe de yüzde 155 artı fark, konut sektöründe yüzde 270 artı fark bulundu. Bu farkların toplamında başına düşen milli gelir 11 bin 500 dolar oluyor. Ãœlkenin satın alma gücü 2002 cari deÄŸerleriyle 802.063 milyar dolar. Bu hesaplama yöntemi ile 2003 yılı için yapılan çalışma 2003 cari fiyatları ile GSMH 638 katrilyon lira, DÄ°E yayını ise 357 katrilyon lira. 2002 yılı DÄ°E fert başına milli gelir rakamı 2 bin 605 dolar. Bizim hesabımız ise 4 bin 720 dolar. DÄ°E 2003 yılı fert başına milli geliri 3 bin 375 dolar bulurken, bizim hesabımız 6 bin 34 dolar. DÄ°E’nin 2002 yılı ve 2003 yılı için cari fiyatlarla bulduÄŸu 275 katrilyon ile 357 katrilyon lira GSMH’ler bu çalışmada, sırasıyla 496 ve 638 katrilyona yükseliyor. Hesabı doÄŸru yaparsak Maastricht'i yakalarızMilli gelirin farklı hesaplanmasının Türkiye'ye olumsuz bir yansıması oluyor mu?- Öncelikle gerçeÄŸe yakın bir rakam üretmediÄŸimizden karar alıcılar olumsuz yönde etkilenmekte. AB karşıtı ülkeler bizim çok fakir bir ülke olduÄŸumuzu, üyeliÄŸimizin onlara büyük yükler getireceÄŸini söyleyebiliyor. Halbuki satın alma gücü paritesi kullanıldığında fert başına milli gelirimiz 2003 yılı için 11 bin 880 dolara ulaÅŸmakta. Bu rakamla toplam ekonomik büyüklüğümüz, topluluk içinde 5'inci sırada olmaktadır. Milli gelirimiz yeni ve doÄŸru deÄŸer bulunduÄŸunda, ülkemizin dünyanın en borçlu ülkeler sınıfından çıkıp Maastricht Kriterlerinin bir kısmını saÄŸladığı görülecektir. Åžeffaf deÄŸil, yenilenemiyorBu kitapla vermek istediÄŸiniz mesaj nedir?- Kitabın mesajı, milli gelir hesaplama tarzının ÅŸeffaflaÅŸtırılarak, uzman kiÅŸilerin ve kurumların kayıt dışı ekonomiyi doÄŸru deÄŸerlendirerek daha gerçekçi milli gelir hesabının yapılmasını saÄŸlamak. Bugün DÄ°E ÅŸeffaf olmadığı için kendini yenileyememekte. Böylelikle toplumun üretim ve tüketim kalıplarında oluÅŸmuÅŸ olan büyük deÄŸiÅŸiklikleri hesaplara yansıtamamakta. Bizim 2002 yılı için yaptığımız çalışma Eurostat’ın koyduÄŸu standartlara uygun. DÄ°E tarafından yapılan milli gelir hesaplarımız, 1987 serilerini kullandığından ortaya çıkan rakamlar gerçek olanın gerisinde kaldı. Mal ve hizmetlerde toplumun tüketim kalıpları hızlı geliÅŸip deÄŸiÅŸtiÄŸi için mevcut donelerin yeniden deÄŸerlendirilmesi gerekiyor. GeliÅŸen ÅŸartlar altında DÄ°E’nin çok hızlı bir ÅŸekilde milli gelir hesaplarını 2000'li yıların donelerine ve Eurostat standartlarına dayandırarak yapması gerekir diye düşünüyoruz. DÄ°E'nin hesapları neden düşük çıkıyorPROF. Pakdemirli, DÄ°E’nin milli gelir hesaplarının olması gerekenden daha düşük çıkmasının nedenlerini şöyle sıraladı:Milli gelir hesapları ile DÄ°E’nin sektör istatistikleri arasındaki farklar.Sektör istatistikleri ile GSIS (Genel Sanayi Ä°ÅŸyeri Sayımı) sonuçları arasındaki, iÅŸyeri sayıları yönünden büyük farklılıklar olması. Sektör istatistiklerinde görülen alt sektörlerdeki (dörtlü faaliyet kolları itibariyle) kapsam eksikliÄŸi ve bazı alt sektörlerin dikkate alınmayışı.Sektör istatistiklerinde bazı alt sektörlerde çok düşük gelirler ile karşılaşılması.Milli gelir Ä°statistiklerinde alt sektörlerin üretim artış hızı, 1987 yılı baz deÄŸerlerine uygulanarak bulunan deÄŸerlerin kullanılmasının ortaya çıkardığı düşük katma deÄŸerler. (Sanayi ve konut sektörleri çok düşük çıkıyor.)Tarım ve inÅŸaat sektörleri katma deÄŸer hesabında veri toplama, derleme, hesaplama tekniklerinin Avrupa BirliÄŸi normlarından uzak oluÅŸu.Yüzde 5 hata 18 yıl sonra yüzde 450 sapma yaratıyorDÄ°E'nin 1987 yılında yapmış olduÄŸu imalat sanayi anketlerine, her yıl belirli sanayi kuruluÅŸlarından aldığı üretim bilgilerinden o dönem içindeki üretim artış hızını tespit edip, bu hızı imalat sanayi sektörünün tümüne uyguladığına dikkat çeken Pakdemirli, üretim artış hızında yüzde 5'lik hata payı olduÄŸunda 18 yıl sonra bulunan rakamın gerçekle ilgisi kalmadığını vurguladı. Bulunan rakamın gerçek rakamdan yüzde 450 farklı olabildiÄŸini belirten Pakdemirli, DÄ°E'nin sektörel katma deÄŸerleri yayın olarak topluma sunduÄŸunu ama milli gelir olarak yayınlanan istatistiklerdeki katma deÄŸer rakamları ile arada uçurumlar olduÄŸunu anlattı. Pakdemirli bunu ÅŸu örnekle açıkladı: "2001 yılı mali kuruluÅŸlar istatistiklerinde sektörün katma deÄŸeri 14.5 katrilyon olarak verilmesine raÄŸmen milli gelir istatistiklerinde 6.6 katrilyon olarak belirtiliyor. 2001 yılı deÄŸeri 14.5 katrilyon bulunuyor ama milli gelir hesabı 1987’ye dayandığından, kullanılan sektörel hızlar sonucu bulunan deÄŸerlerin, temsil kabiliyeti olmadığından 6.6 katrilyon rakamı elde ediliyor. '2000 yılı imalat sanayi 10 kiÅŸi ve daha fazla işçi çalıştıran iÅŸyerleri yayınında 11 bin 099 adet iÅŸletme var' diye bilgi verilirken, 2002 genel sayımında 26 bin 413 adet iÅŸletmenin varlığı ortaya çıkıyor. Ä°malat sanayinin katma deÄŸerinin yüzde 90’ı, bu büyük kuruluÅŸlardan elde ediliyor."Â
button