Güncelleme Tarihi:
Norveçli meslektaşının “100 bin kişilik iş gücüne ihtiyaçları olduğunu” anlattığını, kendisinin ise “Türkiye'nin sahip olduğu imkanlarla bu ihtiyacı 6 ayda karşılayabileceğini ifade ettiğini” belirten Çelik, şöyle konuştu:
“Karşılıklı durumlarımızı anlatıyoruz. Birlikte basın toplantısı yapıyoruz. Daha sonra medya haber yapıyor, diyor ki, 'Norveç'e 100 bin işçi gönderecek Sayın Faruk Çelik.' Bu şekilde haber yapılıyor. Oysa Norveç devletinin işçi almayacağını herkesin bilmesi gerekiyor. Norveç'in nasıl bir sistemde yönetildiği hepimiz biliyoruz. Üstelik basın toplantısında da söyledik. Elçiliklerimiz arasında temaslar var. Bakanlıklarımızın arasında temaslarımızın olması gerekiyor. İŞKUR gibi yetkililerin Norveç'teki iş verenlerle temasta olması gerektiğini ve bu iş verenlerle buluşturabileceğini sayın Bakan ifade etti.”
Çelik, Norveçli meslektaşının, aynı zamanda göçten sorumlu bakan olduğunu, Türkiye'den ve benzeri ülkelerden eleman almak konusunda yasadan kaynaklı bazı zorluklar bulunduğunu ve bu yasayı biraz daha yumuşatıcı düzenlemeyi de şu anda yapmakta olduklarını söylediğini kaydetti.
BİR OLUMSUZ OLAY OLDU DİYE SİZ TERSANELERİN TÜMÜNÜ KAPATAMAZSINIZ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Tuzla Tersaneler bölgesinde meydana gelen iş kazaları ile ilgili olarak, “Bir olumsuz olay oldu diye siz tersanelerin tümünü kapatamazsınız. Bunun bir prosedürü var” dedi.
Çelik, Koop-İş Sendikası genel merkezinin açılış töreninde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Tuzla Tersaneler Bölgesindeki iş kazaları nedeniyle CHP'nin istifa etmesini istediği yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine Çelik, “muhalefet partilerinin her şeyi isteyebileceklerini, yapabileceklerini” ifade ederek, bu açıklamalara saygı duyduğunu söyledi.
Bakan olduğunda ilk olarak Tuzla Tersaneler Bölgesini ziyaret ettiğini anımsatan Çelik, bu sırada tersanelerdeki tabloyla ilgili kendisine sorular yöneltildiğini anlattı. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben 'fevkalade güzel' dedim. İş güvenliği ve sağlığı yerindeydi ama ben biliyordum ki, bu iş güvenliği ve iş sağlığına uyulması benim gidişimden dolayıydı. Çünkü ben oraya haberli gitmiştim. Yani orada gördüğüm tabloyu aynen söylemeyi başka taraflara çekip, onu 'Tuzla'da hiç bir sorun yoktur' şeklinde aktarmayı ahlaki sınırlar içinde görmüyorum. Benim gezdiğim iki tersane vardı. İki tersanede de gerçekten işçiler özel giydirilmişti, özel tertibatlar alınmıştı, hiçbir sorun yoktu. 'Ne gördünüz?' diye sorulduğunda, 'iş güvenliğine aykırı şeyler gördüm' demek doğru olur mu? Ama biliyorum ki, bizim o anda denetleme şansımız olmayan tersanelerde iş güvenliğine aykırı çok ciddi konular vardı. Onun için ne yaptık. Denetim için orada sürekli teftiş elemanları bulundurduk.”
Tuzla Tersaneler Bölgesinde 5 ay boyunca müfettişlerin görev yaptığını anlatan Çelik, çalışmaların 5 gün önce tamamlandığını bildirdi. Çelik, teftişlerde cezai müeyyideler uygulandığını, çok ciddi oranlarda idari para cezaları kesildiğini belirterek, kayıt dışı işçi çalıştıranlar ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen tüm tersanelerin hangi noktalarda olduklarını birebir tespit edildiğini belirtti.
“SÜREÇ DEVAM ETMEKTEDİR”
Bu konuda “yeni bir süreç içerisine” girdiklerini dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
“Türkiye hukuk devletidir. Yani bir olay oluyor, o olayın nasıl takip edileceği, nasıl soruşturulacağı, nasıl neticelendirileceği yasalarımızda açık.
Bir olumsuz olay oldu diye, siz tersanelerin tümünü kapatamazsınız. Bunun bir prosedürü var. Biz bakanlık olarak bu prosedürü aksatmama konusunda büyük gayret gösterdik ve en ufak bir aksama olmamıştır. Şu anda da süreç devam etmektedir Önümüzdeki saatlerde ve günlerde Tuzla ile ilgili gelişmeleri izleyeceksiniz.”
“KAPASİTESİNİN ÜZERİNDE SİPARİŞLER”
Faruk Çelik, bir kişinin ölümü bir yana, iş kazasına uğramasının bile herkesi üzeceğini ifade ederek, “Bununla ilgili tedbirleri tabii ki almak gerekiyor ama Tuzla Tersaneleri bir şekil almış. Tersanecilik ve bu sahadaki gemi üretimi Türkiye'de yıldızlaşan sektör haline gelmiş. Örneğin yılda 5 gemi üretecek bir firma, bu yoğun talepten dolayı 8-10 gemi siparişi almaya başlamış. Kapasitesinin çok üzerinde siparişler alınmaya başlanmış ve bu dar alanda bu işler görülmeye çalışılmış” diye konuştu.
Çelik, bu yoğunlukta ağırlıklı olarak niteliksiz, vasıfsız işçilerin çok sağlıksız şartlarda çalıştırıldığını belirterek, alt iş verende çalışan yaklaşık 18 bin işçiye karşılık asıl iş verende çalışan 3 bin kişinin tabloyu net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. Bu fiili duruma karşı işçi, iş veren temsilcileriyle bir araya gelip, sıkıntıları tespit ettiklerini anlatan Çelik, taşeronluk sistemine karşı İş Kanunu'nun 2 . maddesiyle düzenleme getirdiklerini söyledi. Çelik, istihdam paketi içerisinde bu düzenlemeyi hayata geçireceklerini kaydetti.
İşçilerin eğitimini artırmak için, hem çalışıp hem de eğitim görmelerini sağlayacak şekilde bir yapı oluşturmaya çalıştıklarını belirten Çelik, “Bakanlığımızın yasal olarak üzerine düşen yetkiler neyse bunların tamamını şu anda ilgili süreçlerde bir saatlik bir tehir olmaksızın kullanmıştır ve kullanmaya devam edecektir. Umarız bu olaylarla bir daha karşılaşmayız” dedi.