Güncelleme Tarihi:
Avustralya'nın New South Wales eyaletinde şiddetli yağışların yol açtığı seller nedeniyle yaklaşık 18 bin kişi evlerinden tahliye edildi. Tahliyenin yanı sıra tam 38 yerleşim yeri de ‘doğal afet bölgesi’ ilan edildi. Uzmanlar, ülkede yaşanan sel felaketi, 1929'dan beri görülen en kötü olay olarak nitelendiriliyor.
7 ay boyunca söndürülemeyen yangın
Sel felaketinin detaylarına geçmeden önce 2019-2020 yıllarına dönelim. Yıl 2019, aylardan eylül. Avustralya'nın güneydoğusunda rekor düzeydeki sıcak hava ve kuraklık yüzünden orman yangınları başladı.
Kontrol altına alınamayan yangın öyle büyüdü ki alevlerin yüksekliği kimi zaman 70 metreyi aştı ve dört bir yana yayıldı. Mart 2020'ye kadar devam eden eşi görülmemiş orman yangınları ülke tarihine 'kara yaz' olarak geçti.
1 milyar canlı yok oldu
Ülkede çıkan yangınların sonuçları da haliyle çok ağır oldu. Orman yangınlarında doğrudan etkilenen 34, duman gibi zararlı etkilerden dolayı da 445 kişi hayatını kaybetti, 3 binden fazla ev hasar gördü. Dünya Doğayı Koruma Vakfı Avustralya, yaptığı en son açıklamada 1,25 milyar hayvanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Ülkenin doğusunda bulunan New South Wales eyaletindeki yangın ülke tarihinde bilinen en büyük doğal felaketlerden biriydi.
Yangın sonrası hava kirliliği
Yangının ormanları yok etmesi nedeniyle eyalette ciddi taşkınlar ve seller meydana geldi. Ocak 2020’de yağan şiddetli yağmur, yangınların çoğunluğunun sönmesinde etkili olsa da tamamen bitiremedi. İtfaiye birimleri yangınların 240 gün sonra tamamen sona erdiğini duyurdu.
Yangınların devam ettiği Aralık 2019’da ise Avustralya’nın en büyük kentlerinden biri olan Sidney’de bir başka tehlike ortaya çıkacaktı. Şehirde hava kirliliği, tehlikeli seviyenin tam 11 kat üzerine çıkarak insan sağlığı için büyük bir tehdit haline geldi.
Yangın kabusu bir yıl sonra geri döndü
2019-2020 yıllarında yaşanan yangın felaketinin ardından ülkede yaralar daha tam sarılamamışken, geçtiğimiz şubat ayında kabus geri döndü. Batı Avustralya eyaletinin Perth Hills bölgesinde orman yangınları başladı. 500 kadar itfaiyecinin müdahale ettiği ve kontrol altına alınması günler süren yangında 80’den fazla ev kullanılamaz hale geldi.
Avustralya’da yüzyılın sel felaketi
Ülke tarihinde bilinen en büyük doğal felaketler olarak adlandırılan yangınlar yeni son bulmuşken, Avustralya yeni bir felakete hazır değildi. Ancak bu yeni bir felaketin gelmesini engellemeyecekti. Nitekim hafta sonu New South Wales eyaletinde şiddetli yağışlar başladı. Yağışlar çok kısa sürede sele dönüştü ve 18 bin kişi evlerinden tahliye edildi.
New South Wales Başbakanı Gladys Berejiklian, sel tablosunun sandıklarından çok daha kötü olduğunu söyledi, “Özellikle Sydney’nin kuzeybatısı deniz seviyesine yakın olduğu için çok etkilendi. Bu sel felaketinin ülkenin son 20 yılda gördüğü en büyük felaket olduğunu düşünüyorduk. Fakat bunun 50 yılda görülen en büyük felaket olduğunu anladık” dedi.
Berejiklian yanılıyordu. Söz konusu sel son 100 yılın kötüsüydü. Eyalet genelinde 38 yerleşim yerinin ‘doğal afet bölgesi’ ilan edildiği açıklandı.
Metrekare başına 890 litre su düştü
Ülkede yağış miktarı o kadar fazla ki, uzmanlar orta kuzey sahilindeki bölgelerde hafta sonu metrekare başına 890 litre su düştüğünü açıkladı. Sidney'in batısındaki bazı nehirlerdeki su seviyeleri de rekor sayılara ulaştı. Yetkiler, yağışların devam etmesi durumunda, bölgedeki diğer nehirlerde de su seviyelerinin yükseleceği uyarısında bulundu.
Avustralya’da ne zaman aşırı hava olayları yaşasa, kaçınılmaz soru ortaya çıkıyor: Bu, iklim değişikliğinden mi kaynaklandı?
İklim bilimcileri, yağmuru etkileyen birçok farklı faktör nedeniyle işin o kadar basit olmadığını söylüyor. İklim değişikliği aynı zamanda sağanak yağışları daha sık hale getiren hava modellerini de oluşturuyor olabilir ancak yine daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Sel yetmedi bir de fareler çıktı!
Bir yandan sel ile mücadele ederken, Avustralya’da bir de fare istilası yaşandı. Milyonlarca fare New South Wales ve Queensland bölgelerindeki kırsal kasabaları istila etti.
Tottenham, Walgett ve Gulargambone kentlerindeki hastanelerde bulunan 3 hastanın fareler tarafından ısırıldığı bildirildi. Uzmanlar'a göre fare istilası yoğun yağışların getirdiği selden kaynaklanıyor. Çiftçiler, farelerin tahıl ve mahsulü yok ettiğini belirterek yetkililerden yardım talep etti.
İmkansızı başarmak: Sel ortasında bir düğün
Avustralya’da sel felaketi yaşanırken, tüm bu olayların ortasında bir başka sıra dışı durum daha yaşandı. Kate Fotheringham ve Wayne Bell’in neredeyse imkansızı başararak düğünlerini gerçekleştirebilmeleri sosyal medya gündemine oturdu. Çiftin sel içindeki düğün fotoğrafları ise internette viral hale geldi.
Kate Fotheringham ve Wayne Bell, 22 Mart Pazartesi günü evlenmek için tam üç ay öncesinden hazırlıklara başlamıştı. Düğünden önceki hafta sonu yağmur yağmaya başlayınca bunun bir doğal felakete dönüşebileceğini tahmin etmediler.
Kate Fotheringham, “Düğünü planlamak üç ay sürdü, her şeyin berbat olması 12 saat ve tekrar bir araya gelmesi altı saat sürdü” diyor ve ekliyor: “Yağmur yağacağı gerçeğini kabul etmiştim ancak yüz yılda bir yaşanması olası olan sel felaketi ile nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum!”
Sel karşısında önce ümitsizliğe kapılan ve ağlamaya başlayan Kate, “Gün, bugün” dedi ve nişanlısı ile beraber harekete geçti.
Kate ve ailesi, düğünün gerçekleşeceği kasabaya giden tek köprünün sular altında kaldığını görünce çareler araya başladı. Önce bir tekne ile kasabaya gitmeyi düşündüler ancak Wayne Bell bunun pek güvenli olmadığını düşününce vazgeçtiler. Pek çok seçeneği gözden geçirdikten sonra en güvenli olana karar verdiler; acil durum helikopteri!
Bir helikopter şirketi bulmak için araştırmalara başladılar ve bu noktada Kate sosyal medyadan yardım istedi.
Yerel bir televizyon kanalı çifte kurtarma teklifinde bulundu, çift bunu seve seve kabul etti. Kate Fotheringham, o anları şöyle anlatıyor: “Wayne aradı ve 50 dakika içinde hazır olmam gerektiğini söyledi. Helikopter bizi aldı ve 5 km'den daha az uçtuk. Pilot bizi düğünün olacağı yere bıraktı.”
Gelin ve ailesi artık güvendeydi ancak başka sorunlar vardı. Düğündeki ikramları hazırlayacak olan catering şirketi ile kuaför ve makyözler kasabanın diğer tarafında kalmışlardı ve düğün yerine gelebilmeleri imkansızdı. Düğün şarkıcısı bile sele arabada yakalanmıştı. Ancak şans çiftin yanındaydı.
Çiftin çoğu arkadaşı ve ailesi düğünden önceki geceyi kasabada geçirmişti. Tamamen şans eseri, başka bir yemek şirketi sele düğünün gerçekleşeceği kasabada yakalandı ve gitmesi gereken diğer düğüne gidemedi. Kasabadaki kuaför için de durum aynıydı. Kısacası başka düğüne gitmesi gereken catering şirketi ve kuaför artık Kate’in düğününe gelecekti.
Sonunda Kate ve Wayne düğün törenine sadece 15 dakika geç kaldı ve her şey olması gerektiği gibi gerçekleşti. Son sözü de gelin Kate'e bırakalım: "Anlatırken bile kulağa gerçek gelmiyor. Sahi, bu nasıl mümkün olabilir? Başardığımıza inanamıyorum.”