Yanan hayaller

Bahtınur, 600 kişinin yaşadığı köyden ulaşım zorluğu nedeniyle hastaneye gidemeyenlere bakmak için doktor olacaktı. 5. sınıf öğrencisiydi. Köyünde okul yoktu, ortaokul için Aladağ’a gitti. Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yurt yıkılınca Bahtınur’un, bir öğretmenin yönlendirmesiyle Süleymancıların yurdunda kalmaya başladığını anlatıyor ailesi. Hayalleri, kendisiyle kül oldu.

Anne Cemile Baş, “O yurda mecbur bırakıldık, çaresiz kaldık. Okumasın mı bu çocuklar” diyerek feryat ediyor. Küçük kız, TEOG sınavı yüzünden okul tatil olunca soluğu ailesinin yanında almış ve yurda dönmek istememiş. Yengesi Gülümser Baş, hayalleri yanan küçük kızı şöyle anlattı: “Bize ‘Yurtta tuvalet temizletiyorlar, yemek yaptırıyorlar’ diyordu.  Hem de namaz kılmaları için erken kaldırıyorlarmış. Biz zaten oraya Kuran kursu deriz.”

BABASINI TARİKAT İKNA ETTİ
Yanarak hayatını kaybeden öğrencilerden üçü ise Kışlak Köyü’ndendi. İlknur Maden (13), Sema Nur Aydoğdu (14), Cennet Karataş (11) yoksul orman köyü Karahan’ın zeka ve çalışkanlıklarıyla gururu olmuşlardı. Şimdi matemi oldular. İlknur’un annesi Emine Maden, güçlükle konuşuyor: “Başarılıydı kuzum. Üniversitelere gidecekti. Hayalleri de yandı, kül oldu.”

İlkokul öğretmeni Çiğdem Gürses, “İlknur çok zekiydi. Sema Nur ile ikisine derdim ki, üniversiteye gidip çok iyi mevkilere geleceksiniz. Makamınızda ziyaretinize gelip kahvenizi içeceğim. Mevkileri bu oldu. İlknur’u öğretmen olması için ikna etmiştim. Hale bakın, yangın merdiveni kapısının kulpunu sökmüşler” diyor. 

14 yaşındaki Semanur’un annesi Durdu Aydoğdu, katır tepmesiyle ölen büyük kızının ardından ikinci evlat acısını yaşamış. Semanur için “En büyük hayali konservatuvara gidip şarkıcı olmaktı. Hande Yener’e hayrandı” diyor. 

Cennet’in (11) teyzesi Rahime Karataş tepkili: “Devletin yurdu yıkılınca, devlet çocukları çevredeki diğer devlet yurtlarına dağıttı. Cennet’i de Kozan’daki yurda verdi. Ama Süleymancılar Kışlak’a gelip babasını ikna ederek Aladağ’daki yurda gitmesine sebep oldular.”