Güncelleme Tarihi:
GİT YERİNDE GÖR
“Türkiye, tarihinin en hızlı ve etkili afete müdahale faaliyetini bu depremde yürütmüştür. CHP’nin başkanının yakın siyasi tarihten zerre kadar haberi yoktur, tarih cahilidir. Düzce, Kocaeli, Sakarya depreminde, Bolu’da neler olmuş bilmez. İktidar olduk deprem bölgelerindeki çalışmaları biz tamamladık. Biz Van Depremi’nde eski parayla 20 katrilyon para harcadık. Utanmadan soruyor, ‘Deprem için topladığınız paraları nereye harcadınız?’ Deprem için toplanan paralar yerine gittiği gibi biz milli bütçeden çok ciddi harcamalar yaparak oraları ayağa kaldırdık. Nereye harcadınız diyor? Git yerinde gör. Bay Kemal, sen kiminle cirit attığının farkında değilsin. CHP’li belediyeler oraya gitmiş de, onların yaptıklarıyla sorunlar halledilmiş. Belediyelerin gittiyse hayırlı olsun.
YATIRIMLAR DEVAM EDİYOR
Türkiye, 1999 depreminin ardından ortaya çıkan hasarları gidermek için 103 milyar liralık yatırım yapmıştır. Van, Kütahya, Bingöl, Afyon-Dinar depremlerinin ardından da vatandaşlarımıza, 38 bine yakın kalıcı konutu yapıp teslim ettik. Depreme dayanıksız binaların dönüşümü için kira yardımı, hibe, kamulaştırma, harç muafiyeti, bina inşaatı gibi işler için 61 milyar liraya yakın bir kaynak kullandık. Riskli alan olarak belirlenen yerlerde 60 milyar liralık bir kaynakla yatırımlarımız devam ediyor. O sordukları deprem vergileri 2003-2019 arasındaki toplamı cari fiyatlarla 66 milyar lira, 2019 fiyatlarıyla 147 milyar liradır. Bugüne kadar depremlerin ardından yapılan ve depreme hazırlık için yürütülen çalışmalarda harcanan kaynak ise bu rakamların 5 katıdır. Elazığ ve Malatya’nın kırsalında tek katlı binalar yapacağız. Arkasından da merkezdeki binaların yapımına başlayacağız, zemin artı üç şeklinde. Çevre Bakanlığı’nın elinde 400 kadar konut var. Kabul eden vatandaşlarımızı bu konutlara kendi gönül rızasıyla taşımayı planlıyoruz.
SURİYE’DE YOL AYRIMI
İDLİB’deki vahşeti engellemek için Rusya ile imzaladığımız mutabakat, Esed rejimi ve Rusya tarafından kanla ve acıyla adım adım delinmektedir. Ülkemizin yeni bir göç dalgasına tahammülü yoktur. ‘Sizin orada ne işiniz var?’ diyorlar. Adana Mutabakatı’nı git öğren, oku, niye ordayız anlarsın. Biz teröristleri sonuna kadar kovalarız. Bu bazen YPG/PYD olur bazen DEAŞ olur hatta bazen FETÖ olur. İdlib’teki durumun süratle normale döndürülmemesi halinde, yeniden aynı yola başvurmaktan başka çaremiz kalmayacaktır. Bize verilen sözlerin yerine getirilmediği Barış Pınarı harekâtı bölgesinde de aynı yol ayrımına doğru gidiyoruz. Hiç kimsenin Türkiye’yi, bölücü örgütün kıskacına sokmaya da rejimin zulmüne rıza göstermeye zorlamaya da hakkı yoktur. Gerekirse teröristlerin bulunduğu her yere bilfiil giderek, oyunu bozacağız. Askeri güç kullanmak dâhil, ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz.
ARAP ÜLKELERİNE: YAZIKLAR OLSUN
FİLİSTİN topraklarında korsan şekilde kurdurulan İsrail, kan döke döke bugünkü sınırlarına ulaşmıştır. Bu planla işgal edilen Filistin topraklarının ilhakı amaçlanıyor. Türkiye olarak, görünürde iki devletli çözümü kabul eden ama esasta Filistin’i yok eden ve Kudüs’ü tamamen gasp eden bu planı asla tanımıyor, kabul etmiyoruz. Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine uzanan elleri kırmak imanımızın bir gereğidir. Bugün Mescid-i Aksa’nın mahremiyetini koruyamazsak, yarın kem gözlerin Kabe’ye çevrilmesini engelleyemeyiz. İslam dünyasındaki ülkelerin tavırlarına baktığımızda halimize acıyorum. Suudi Arabistan sesin çıkmıyor, sesin. Umman, Bahreyn aynı. Abu Dabi yönetimi bir de oraya katılıp alkış tutuyor. Yazıklar olsun. Alkış tutan eller, bu haince adımın hesabını nasıl verecekler? Başlarında kipa olanlar da alkış tutuyor onlar da alkış tutuyor. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu.
Hıristiyan dünyasının da buraya sahip çıkması lazım. Sayın Trump Hıristiyan değil mi? Olaylar karşısında Hıristiyan dünyasının herhalde eli bağlı kalmayacaktır. Dün beni ziyarete gelen hahambaşı ve heyetine de, ‘Atmanız gereken adımlar var, sizlerden bunu bekliyorum’ dedim.
HAYDUT DEVLET
Musevilere karşı en küçük bir düşmanlığımız yoktur. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve bitişik bir Filistin’in komşusu olan İsrail’le de sorunumuz yok. Karşı olduğumuz, İsrail yönetiminin sergilediği hukuksuzluk ve zulümdür. Çocuğundan yaşlısına masumların infaz edildiği, insanların evlerinin gasp edildiği böyle bir haydut devlet, terör devleti, gözümüzde hiçbir zaman muteber olamaz. Senegal’de Goree Adası var. Oraya Müslümanları zincirlerler, Amerika’ya yolcu ederlerdi. Bunu yapanlar hesap verdiler mi? Hayır. Bunlar hain. Onun için biz diyoruz ki zalimler için yaşasın cehennem.”
HANDE FIRAT’A ÖDÜL
ANADOLU Yayıncılar Derneği’nin düzenlediği 5. Anadolu Medya Ödülleri, önceki akşam Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle sahiplerini buldu. Yılın Gazete Ankara Temsilcisi seçilen Hürriyet’in Ankara Temsilcisi Hande Fırat’a ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. Erdoğan, ödül töreninde özetle şunları söyledi:
“Her fırsatta muhataplarımıza gerçekleri anlatıyoruz, fakat medya üzerinden geniş toplum kesimlerine bu gerçekleri gösterme hususunda ciddi sıkıntımız var. Bunun için hep birlikte iletişim seferberliği başlatmalıyız. Medya mensuplarımız başta olmak üzere sivil girişimlerden daha güçlü destek bekliyoruz. Siyasetçinin medyayı kontrol altında tutmak istemesi de medyanın siyasetçiyi yönetmeye kalkması da yanlıştır. Herkes kendi işini yaptığı, bunu da kurallar dahilinde ve şeffaf bir şekilde yürüttüğü zaman her şey çok daha sağlıklı yürüyecektir. Medya mensuplarının doğrudan ve dolaylı ticari kazanç hırsı, ideolojik saplantısı, bireysel hesabı kamu görevinin önüne geçtiğinde halkın gözündeki değeri de azalmaya başlar. Aynı şekilde siyasetçi ve bürokrat da kamu görevini bireysel çıkarlarına alet etmeye başladığında, milletin gözünde hızla irtifa kaybeder.” ANKARA
Abbas’la telefonda görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile telefonda görüştü. Görüşmede ‘yüzyılın anlaşması’ olarak sunulan plana ilişkin görüş alışverişinde bulunulduğu ve Türkiye’nin Filistin’e desteğinin ifade edildiği öğrenildi.