Yalnız hastalara sensörlü takip
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2009 12:25
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Ağları Araştırma Laboratuvarı'nda geliştirilen “Kablosuz ağlar yardımıyla sağlık gözetimi” sistemi kalp, şeker, tansiyon gibi kronik rahatsızlıkları bulunan hastaların, evlerinden çıkmalarına gerek kalmadan, uzaktan kontrol edilmesini sağlayacak.
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Ağları Araştırma Laboratuvarı'nda geliştirilen “Kablosuz ağlar yardımıyla sağlık gözetimi” sistemi kalp, şeker, tansiyon gibi kronik rahatsızlıkları bulunan hastaların, evlerinden çıkmalarına gerek kalmadan, uzaktan kontrol edilmesini sağlayacak. Kişinin bileğine takılacak sensör tansiyon, kalp atışı, ateş ve şekerde normal seyrin dışında görülen durumları, bilgisayar veya cep telefonu üzerinden, o kişinin yakınlarına veya takip eden bir sağlık kuruluşuna anında iletilecek.
Projenin başında bulunan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Ersoy, “Bu, TÜBİTAK projesinin de bir parçası. Düşünün evinizde yalnız yaşlı bir hastanız var. ‘Başına bir şey geldi mi? Düştü mü?’ gibi kaygılar taşıyorsunuz. Biz odaya bulunduğu çevreye koyduğumuz kamera ve sensörler, bileğine takılan ayrı bir sensörle hastanın durumunu uzaktan takip edebiliyoruz. Bunu da elektronik posta, SMS veya video görüntüsü ile yakınına ulaştırıyoruz. Çalışmalarda çok olumlu sonuçlar aldık” dedi.
Sistemi yaşlı yakını veya kronik hastası bulunanların kurtarıcısı olarak nitelendiren Prof. Ersoy, “Sistem, farklı durumlara göre kendini yenileyebilecek şekilde de tasarlandı. Hastanızın ilaçlarını zamanında alıp alamadığını, sıradışı bir çarpmaya, kırılmaya karşılık gelebilecek bir yüksek ses, mutfak gibi bir ortamda sıcaklığın yükselmesi. Bunların hepsini kontrol edebilmemiz mümkün. Evdeki ya da izlediğimiz kişideki sıradışı durumları, hızla o kişiye bakım ulaştırabilecek. Ofisinizde çalışırken, bilgisayar ekranından olağandışı gelişen bir olaydan haberdar olabileceksiniz. Evde bakıcısı ile kalan çocuğunuzu da, bu sistemle rahatlıkla kontrol edebileceksiniz” diye konuştu.
Bu çalışmayı Kandilli'deki laboratuvarda yaptıklarını, hasta rolünü öğrencilerin üstlendiğini belirten Prof. Dr. Ersoy, “Henüz gerçek bir eve girip böyle bir uygulama yapmadık. Bizi de henüz böyle bir çalışma için evine davet eden olmadı. Ancak Eczacıbaşı gibi evde bakım hizmetleri veren kuruluşlarla temaslarımız oldu. Hasta rolünü öğrencilerimiz üstlendi. Sistem inşallah sonunda patentli bir çalışmaya gidecek” dedi.
HER EVE GİREBİLİR
Dünyanın pek çok ülkesinde, buna benzer projeler üzerinde çalışıldığını kaydeden Prof. Ersoy, “Özellikle Avrupa Birliği, bu konuya büyük önem veriyor. Şu anda, diğer ülkelerden epeyce ilerdeyiz. İsteyen bir firma bu sistemin üretimini, seri halde gerçekleştirebilir. Bunu ürünleştirebilecek Türk şirketleri var. Bu projenin toplam bütçesi 250 bin lira. Böyle bir akıllı ev, bin dolar ve altındaki bir fiyata, herhangi bir eve girebilir” dedi.
“Sağlık Gözetimi” adı verilen projeyi Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri, üniversitenin Bilgisayar Ağları Araştırma Laboratuvarı’nda (NETLAB) geliştirdi. Prof. Dr. Cem Ersoy'un başında bulunduğu sistemde Prof. Dr. Lale Akarun ve Doç. Dr. Tuna Tuğcu ile doktora öğrencilerinden oluşan 12 kişilik bir ekip, Kandilli Kampüsü içinde kurdukları “Akıllı ev” içerisinde, aylar boyunca bu projenin deneylerini gerçekleştirdi ve olumlu sonuçlar aldı.
Projenin başında bulunan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Ersoy, “Bu, TÜBİTAK projesinin de bir parçası. Düşünün evinizde yalnız yaşlı bir hastanız var. ‘Başına bir şey geldi mi? Düştü mü?’ gibi kaygılar taşıyorsunuz. Biz odaya bulunduğu çevreye koyduğumuz kamera ve sensörler, bileğine takılan ayrı bir sensörle hastanın durumunu uzaktan takip edebiliyoruz. Bunu da elektronik posta, SMS veya video görüntüsü ile yakınına ulaştırıyoruz. Çalışmalarda çok olumlu sonuçlar aldık” dedi.
Sistemi yaşlı yakını veya kronik hastası bulunanların kurtarıcısı olarak nitelendiren Prof. Ersoy, “Sistem, farklı durumlara göre kendini yenileyebilecek şekilde de tasarlandı. Hastanızın ilaçlarını zamanında alıp alamadığını, sıradışı bir çarpmaya, kırılmaya karşılık gelebilecek bir yüksek ses, mutfak gibi bir ortamda sıcaklığın yükselmesi. Bunların hepsini kontrol edebilmemiz mümkün. Evdeki ya da izlediğimiz kişideki sıradışı durumları, hızla o kişiye bakım ulaştırabilecek. Ofisinizde çalışırken, bilgisayar ekranından olağandışı gelişen bir olaydan haberdar olabileceksiniz. Evde bakıcısı ile kalan çocuğunuzu da, bu sistemle rahatlıkla kontrol edebileceksiniz” diye konuştu.
Bu çalışmayı Kandilli'deki laboratuvarda yaptıklarını, hasta rolünü öğrencilerin üstlendiğini belirten Prof. Dr. Ersoy, “Henüz gerçek bir eve girip böyle bir uygulama yapmadık. Bizi de henüz böyle bir çalışma için evine davet eden olmadı. Ancak Eczacıbaşı gibi evde bakım hizmetleri veren kuruluşlarla temaslarımız oldu. Hasta rolünü öğrencilerimiz üstlendi. Sistem inşallah sonunda patentli bir çalışmaya gidecek” dedi.
HER EVE GİREBİLİR
Dünyanın pek çok ülkesinde, buna benzer projeler üzerinde çalışıldığını kaydeden Prof. Ersoy, “Özellikle Avrupa Birliği, bu konuya büyük önem veriyor. Şu anda, diğer ülkelerden epeyce ilerdeyiz. İsteyen bir firma bu sistemin üretimini, seri halde gerçekleştirebilir. Bunu ürünleştirebilecek Türk şirketleri var. Bu projenin toplam bütçesi 250 bin lira. Böyle bir akıllı ev, bin dolar ve altındaki bir fiyata, herhangi bir eve girebilir” dedi.
“Sağlık Gözetimi” adı verilen projeyi Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri, üniversitenin Bilgisayar Ağları Araştırma Laboratuvarı’nda (NETLAB) geliştirdi. Prof. Dr. Cem Ersoy'un başında bulunduğu sistemde Prof. Dr. Lale Akarun ve Doç. Dr. Tuna Tuğcu ile doktora öğrencilerinden oluşan 12 kişilik bir ekip, Kandilli Kampüsü içinde kurdukları “Akıllı ev” içerisinde, aylar boyunca bu projenin deneylerini gerçekleştirdi ve olumlu sonuçlar aldı.