Güncelleme Tarihi:
Tanık olarak ifadeye çağrılan, iddianamede bir numaralı mağdur olarak yer alan dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ve dönemin ana muhalefet partisi lideri Mesut Yılmaz sağlık raporu sunarak duruşmaya katılmadı. Mahkeme Başkanı Fevzi Şingar, dosyada bulunan 27 Mayıs 1997 tarihli kamu kurumlarında irticai faaliyette bulunduğu şüphelenilen personelin bildirilmesiyle ilgili Batı Eylem Planı’na ilişkin belgedeki imzayı Çevik Bir’e göstererek, kendisine ait olup olmadığını sordu. Bir, “İmza benim değil” dedi.
Sanıklardan Çetin Doğan, söz konusu planın bir taslak olduğunu savundu ve “Montaj söz konusudur. Sahte olduğu bizzat yazışmalardan anlaşılabilir” dedi. Belgenin Genelkurmay Adli Müşavirliği’nden geldiği anımsatılınca Doğan, “Silahlı Kuvvetlerin içinde kumpas üyeleri mevcuttur. Suçluluk damgası altında bulunmam beni eziyor” dedi.
Şikâyetçi avukatlarının dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın ifade verdiği yönündeki olumlu açıklamaları üzerine Çevik Bir şunları söyledi: “Maalesef Genelkurmay Başkanı ifade vermek istemedi. Bizi yalnız bıraktı. Cezaevindeyken sabaha kadar oturup mektup yazdım, BÇG’nin yasal bir yapı olduğunu anlattım. Karadayı Paşa cezaevine gelirse biz hizmet edelim, tabakları biz yıkayalım diyen arkadaşlarımız vardı. Meclis Soruşturma Komisyonu’nda ifade verdikten sonra yalnız bırakıldığımızı anladık. Genelkurmay Başkanı’nın tutuklanmaması, yurtdışına çıkış izni bile bulunması bizi tedirgin ediyor. 78 yaşındayım. 20.5 ay hapis yattım.”