Yalın ve derin

Güncelleme Tarihi:

Yalın ve derin
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 1999 00:00

Haberin Devamı

Piyanist Bob James, akustik triosuyla yarın akşam AKM'de

Cazın mektepli ustalarından biri Bob James. Berklee ve Michigan Üniversitesi'nden diplomalı, hatta master sahibi. 1960'ların başında Quincy Jones'un teşvikiyle girdiği müzik dünyasında elektronik denemeleri, popla cazı birleştiren çalışmalarıyla fırtına gibi esti. Grammy dahil birçok ödül kazandı. Geçen hafta Michigan'daki evinden aradığımızda, şimdilerde daha yalın müzik yapmaya çalıştığını, İstanbul'a da böyle bir akustik grupla geleceğini öğrendik.

Elektronik, popa yakın denemeler yapmakla birlikte klasiğe yakın duran bir cazcısınız. Hatta, Web sayfanızda, Glenn Gould'u ideal piyanist olarak seçtiğinizi ilan ediyorsunuz. Bill Evans'ı ıskalamanız caz dünyasında infial yaratmadı mı?

Üç büyük piyanistin beni geçmişte çok etkilediğini hep söylerim. Evans bunların başında geliyordu. Oscar Peterson ve Count Bassie diğerleriydi. Bana saf esin veren, her dinlediğimde yeni bir şeyler bulduğum kişi Gould'du. Bu yüzden onu ayrı bir yere koyuyorum. Klasik piyanistlerin iyi dinleyicilerinden biriyim; yorumları teknik olarak fikir verirken caz açısından fikirlerimi yönlendirmez. Evans ise gücüyle insanın kendi sesini boğabilir.

Pekinel Kardeşler'le Bach uyarlamaları yapmıştınız. Cazla klasik arasında kalan bu tür çalışmalar yapmayı düşünüyor musunuz yine?

1980'lerde yapmıştık bu çalışmayı, o günden sonra benzeri çalışmalar yapmak için fırsat bulamadım. Gelecekte yine klasikçiler üzerine çalışmak istiyorum. Bach, Scarlatti ve Rameau üzerine çalıştım geçmişte. O günlerden bugüne synthesizer teknonojisi çok değişti, bugünün dinleyicilerine daha yakın gelen deneyler bunlar. Çok zaman isteyen, zorlu çalışmalar, yeniden yapmak isterim.

Şimdilerde akustik ve klasik caz gözde, elektronik deneyler eskisi kadar ilgi çeker mi sizce?

Denemeden karar vermek zor. Sanırım hala ilgi var. Müziğin içine tutku ve emek konulursa herhalde ilgi çeker. Doğrusunu söylemek lazımsa, klasik anlamda, akustik müzik yapabilecek kadar yetenekli bir piyanist olduğumu sanmıyorum.

Pekinel Kardeşler'in dışında Türk müzikçilerle çaldınız mı?

İki yıl önce bir gemiyle Türkiye turu yapmıştım. Marmaris'te bir kulüpte çok etkileyici bir grup dinledim. Armonik ve ritm açıdan geleneksel Türk Müziği büyüleyici. Yapısını anlamakta zorlandım. Umarım bu kez, Türk müzikçilerle tanışmak için daha fazla fırsatım olacak.

Davet edilirseniz jamsession'a katılır mısınız?

Şüphesiz... Türk müzikçilerle çalmak beni sevindirir.

Geçmişte Sarah Vaughan, Paul Simon gibi birçok ünlünün sesini müziğinizle parlattınız. Şimdilerin pop, rock yıldızları içinde size ilham veren birileri var mı?

Birkaç favori solist var. Ella deBarge'la çalıştık bir ara, Luther Vancross'la ve bir şarkıda Al Jarreau'yla çalıştık. Her biriyle yeniden çalışmak isterim.

İstanbul'da akustik trioyla çalıyorsunuz, düo çalışmalardan oluşan bir albüm hazırlıyorsunuz. Son yıllarda daha sade, derin bir anlatım biçimine yönelmiş gibisiniz?

Evet, bu bana piyanist olarak kendimi daha iyi ifade etme şansı veriyor. Eskiden beri en sade ve en etkileyici şekilde yazmanın yollarını arıyorum. Önümüzdeki yıl yarısı solo eserlerden, yarısı piyanist ve basçılarla yaptığım düo çalışmalardan oluşan bir albümüm yayınlanacak. Çok uzun zamandır notaların tutumlu kullanıldığı çalışmalar yapmak istiyordum. İstanbullu cazseverlerin karşısına ilk konserde sesimi en iyi şekilde duyurabilecek bir grupla, üçlüyle çıkmak sevindirici. Bununla birlikte eklektik bir zevkim var. Aydan aya değişiyor beğenilerim. Zaten caza özelliğini veren de, sanatçının empovizasyonla içinde bulunduğu zamanı ve mekanı anında ifade etme özgürlüğü.

1996'daki basçı Cristian McBride ve davulcu Brian Blade'le gerçekleştirdiğiniz akustik trio projesinin bir benzeri mi İstanbul'da dinleyeceğimiz?

Basçı James Genus ve davulcu Billy Kilson'la kurduğum grubun esnekliği bana her tür çalışmadan örnekler seslendirme fırsatı veriyor. Rock etkisi taşıyan eski albümlerden yeni çalışmalara kadar hepsini akustik formatta seslendirebiliyoruz.

Şimdilerde 'strahed ahead' yani 'caz gibi caz'ın yeniden gözde olmasını, pop cazı silmesini nasıl karşılıyorsunuz?

- Son zamanlarda çok ilgi çeken müziklerden büyük bölümünü yaratıcı açıdan önemli bulmuyorum. 1950'lerde, bu müziğin yaratıldığı çağa tanıklık ettim. Şimdi genç müzikçilerin bu günleri yeniden yaratmaya çalıştığını görüyorum. Orijinal olmadığı için ilgimi çekmiyor, çıkmaz sokak gibi görünüyor. Ben günümüzün dilini konuşan cazdan yanayım. Son albümümün adını, 'straight ahead' değil 'straight up' (ileri, yukarı) caz çaldığımı vurgulamak için ‘‘Joy Ride’’ koydum (birinin arabasını izinsiz alıp gezinmek anlamına gelen bu deyimi Türkçe'de aşağı yukarı 'uçarcasına sürmek'le karşılayabiliriz).

l Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu-Taksim.

l Bilet fiyatları: 7,5 - 6 - 5 - 4 milyon TL

l Festival biletleri; AKM Gişe (0212) 252 79 36, 252 79 37, Uzelli Şaşkınbakkal, Bakırköy Carousel (0212) 570 84 34, Altunizade Capitol (0216) 391 19 30/333 ve Etiler Akmerkez (0212) 282 01 70 alışveriş merkezlerindeki festival standlarından temin edilebilir. Ayrıca internette www.shop.superonline.com, www.garanti.net.tr, www.garanti.com.tr adreslerinden ve ALO GARANTİ'nin (0212-630 86 86) numaralı telefonlarından kredi kartıyla da alabilirsiniz.

10 Temmuz'a kadar AKM Gişe'den alınacak 6 konserlik kombine biletlerde %10 indirim yapılırken, sadece İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (0212) 293 31 33 ve AKM Gişesinden kredi kartıyla 75 milyon TL'nin üzerinde yapılacak satışlar taksitlendirilecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!