Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2001 00:00
Polisin 'yeşil' cinayetini önleÜsküdar-Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü'ne bitişik deniz kenarında bir park vardır. Beylerbeyi'nde zavallı halkın çay parası vermeden, deniz kokusu alabileceği hemen hemen tek yer de burasıdır.Bu parka, ağaçlı ve kokan çiçekleriyle şahane bir yalı da bitişik komşudur. Paha biçilmez komşu yalı, parka yeni bir kimlik kazandırılmak amacıyla hukuk savaşı verilerek istimlak edildi. Yıktırılıp düzenleme yapılarak arsa, park bütünlüğüne hazırlandı. Ancak gel gör ki, aradan aylar geçmesine karşın bu uygulamaya bir türlü geçilemedi. İhmale uğradı; ne bank, ne de çayır çimen kaldı. Ve ardından da asfaltla kaplanarak, yanıbaşındaki Polisevi'nin otopark hizmetine tahsis ve armağan edildi.Manzarayı görseniz eminim ki benim gibi hüngür hüngür ağlarsınız. Ben ormancıyım; bizler, yeşile karşı işlenmiş her ihaneti, her vefasızlığı cinayet olarak ifade ederiz. Ki işte o türden bir sahne.Büyüklü küçüklü belediye erkanına şöyle sesleniyorum:Çeşitli gerekçe, mazeret ve bahanelere sığınıp bu cinayetin sorumluluğundan ve vebalinden sıyrılma yollarına başvurmadan, sabrımızı daha fazla suistimal etmeden, o canım villanın anısına saygısızlığı daha fazla uzatmadan, istimlak amacına düşülen tersliği terk ederek yarından tezi yok hemen asfaltı söküp atın. Arsa ile park arasındaki sahiplik ifade eden ahşap perdeyi kaldırın. İstimlake ters kullanıma son verin.AHİRETTE ELİM YAKANDAŞimdi Yalçın kardeş, sana vasiyetimizi arz edeyim. Ben ileri yaşlı bir kimseyim. Ömrüm yetmeyebilir. Toprağın bir metre karesinin dahi ziyan olmasına meydan verilmeden, şu kara asfaltın yemyeşil olmasına kadar işin peşini bırakma. Ahirette elim yakanda unutma.(Yeni İstanbul Gazetesi'nin 19.5.1984 tarihli sayısında Bedrettin Dalan'a, yazdığım açık mektup üzerine Beykoz'da ünlü Abraham Paşa Korusu ele alınmış, bugünkü Beykoz Korusu doğmuştur. İnşallah bu senin köşenle de bu cinayeti önleriz.)Kenan ÜNALDI- Y. Orman Mühendisi-BEYLERBEYİTurizm sektörü ne vergi verirTURİZM adı altında yapılan rezillikleri ve ihanetleri belirtmek istiyorum. Devlet turizmcileri denetlemek, kontrol etmek ve ruhsatlama işlemlerini ne zaman yapmayı düşünüyor? Bir sürü ruhsatsız tesis bulunmakta... Denizi, güneşi, kumsalı beleş turizm tesisine, bir kısım Hazine ve orman alanında derebeyi gibi oturmuş rüşvet veya diğer doğru olmayan şeylerle milletin ortak malları zaptedilmiş durumda... Denize girmek, sahilden faydalanmak için bile mafyavari ücret talep eden insanlara ve işletmelere kim dur diyecek? Bu işletmecilere sormak lazım; denizler ve sahiller babanızdan mı kaldı, yoksa cenk edip, kan döküp mü sahip oldunuz? Haydi devlet kurumları sizin yaptığınız görmemezlikten geliyor da, siz deniz ve sahillere gerçek sahipleri olan bizleri nasıl sokmazsınız veya bir bedel istersiniz?Sizler değil misiniz irili-ufaklı işletmelerinizle denize kanalizasyonlarınızı boşaltan, sizler değil misiniz tesislerinizi genişletmek için (otopark vs) orman ağaçlarını katleden, konaklayanlara fatura-fiş vermeyen... Siz değil misiniz SSK'sız eleman çalıştıran, elemanlarınıza sağlık (portör) kontrolü yaptırmayan. İşte bu nedenlerden bir türlü istediğiniz işi yapamıyor, beter oluyorsunuz. İki üç senede bir tesisleriniz boşalıyor.Maliye'ye sormak isterim 2000 yılında turizm tesislerinden ne kadar vergi tahsil edildi?İddia ediyorum eğer devlet turizme gösterdiği yakınlığı tarım sektörüne gösterseydi dünyayı doyururduk, tekstil sektörüne gösterse dünyayı giydirirdik, inşaat sektörüne gösterse dünyayı inşa ederdik, sanayi sektörüne gösterseydi gelişmiş ülkelerin önünde açık ara önde giderdik. Bizleri yönetemeyenlere duyurulur.Birileri turizm adı altında yapılan eşekliklere çüş desin artık.Alpay BAL-ANKARABir belediye nasıl borçsuz olduBAHÇELİEVLER Belediye Başkanı Saffet Bulut, bir açıklama göndermiş; tasarruf tedbirleri genelgesine birebir uygularak yapılan tasarruflarla, müteahhitlere olan tüm borçların ve işçilerin ikramiye alacaklarını tümüyle tasfiye ettiğini müjdeliyor.Belediye Başkanı Saffet Bulut, ‘‘Artık borçsuz bir belediyeyiz. SSK'ya olan borçlarımızı da arazi takası karşılığında sıfırladık. Bundan sonra artık altyapı yatırımlarına ağırlık vereceğiz’’ diyor.Bulut'a, ‘‘Yol ve kaldırımlar için büyük oranda katılım harcama payı alıyormuşsunuz; bunlarla mı bütçenizi denklediniz?’’ diyoruz. Şunları söylüyor:‘‘Yukarıda sıraladığımız nedenlerden başka emlak ve çöp vergilerini de bilgisayar ortamında düzenli takip ederek tahsil ediyoruz. Şikayet konusuna gelince; halkımız şunu bilmiyor. 2464 sayılı Gelirler Yasası'nın 86 ve 87. maddelerine uygun olarak yaptığınız hizmetin karşılığı olarak, emlak beyannamesinin % 2'si oranında pay almak zorundasınız. Ödemeyenler için vergi takibi yaptırılıyor. Örneğin, sitesinin önüne kaldırım yapmışsak, harcamalar daire başına bölünüyor. Bu 50 milyon da 100 milyon da olabiliyor. Bu paralar beş taksitte ödeniyor ama peşin ödenirse % 25 indirim yapılıyor. Bunlar tahsil edilmezse, Mülkiye müfettişinin incelemesine konu oluyor, niye tahsil etmediniz diyorlar. Bu yıl 500 milyar topluyoruz.’’Bağkur'lular feryat ediyorİSTANBUL Serbes Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan, meslek odası olarak aflara her zaman karşı çıktıklarını ancak, vergisini, SSK ve Bağkur primini ödemek isteyenlere getiren ödeme kolaylığına da destek verdiklerini ve yürürlüğe girmesi için mücadele ettiklerini hatırlatıyor. Vergi idaresi ve SSK'nın bu uygulamayı başarı ile sürdürdüklerini belirtiyor 'Ancak Bağkur'da infial yaşanıyor'' diyor.Sıkıntıları şöyle sıralıyor:- Bağkur primi ödendiği halde makbuzların kayda geçmemesinden dolayı verilen dilekçeler 'Utku Sistemi' çalışmıyor denilerek, bu ödemeler dikkate alınmıyor, böylelikle ödenen primler de taksitlendirme kapsamına alınıyor.- İşlemlerin yapılabilmesi için yasal hiçbir dayanağı olmamasına rağmen 5.000.000 TL bedelinden otomasyonla ilgili kitabın alınışı zorunlu kılınıyor.- Dosya memurlarına başvurulduğunda; 'asansör bozuk işinize bakamam' denerek zorluk çıkarılıyor.- Bazı müdürlükler 1 milyarın altında taksitlendirme yapmıyor.- Taksitlendirmeyi karşılayacak teminat aranıyor.Görülüyor ki bu anlayışla, bu zorlamalarla Bağkur taksitlendirmenin altından kalkamayacaktır.Dileğimiz sürenin en az bir ay uzatılması, bundan da önemlisi yukarıdaki sorunların ivedilikle çözümlenmesi ve de idarecilerin memurlarını kontrol ederek bu kargaşadan yararlanarak vergi mükelleflerinin yasaların suç saydığı yollara sapmasının önlenmesidir.MESAJ
BEŞİKTAŞ İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden şahsıma gelen 13.6.2001 tarihli bir yazıda silah bulundurma ruhsatının harcı için 27 milyon 200 bin lira yatırmam gerektiği yazılıyor. Ancak bu yazının altına baktığımızda ayrıca 30 milyon eğitime katkı payı, 60 milyon özel işlem vergisi olmak üzere toplam 90 milyon isteniyor. Paraların nerelere gittiğini bilen varsa bizi aydınlatsın. Vatandaşın bu çilesine kim dur diyecek?Av. Mustafa DEMİRCİ İSTANBULKAPATILAN Fazilet Partisi'nin Topkapı Cevizlibağ'daki İl Başkanlığı binasının üstünde bulunan dört yüzlü devasa tabela hálá yerinde duruyor. FP kapatıldı; yerine iki parti kuruldu, peki FP'nin cenazesi ortada mı kaldı?M. Nihat GÖKER İSTANBULBÜYÜKŞEHİR Belediyesi'nce, Tarabya Meydanı'nda yapılan tretuvar ve bordür çalışmaları tamamlandı. Ancak trafiği rahatlatmak şöyle dursun, felç ediyor. Semt sakinleri olarak düzenlemeden şikáyetçiyiz, yanlışın düzeltilmesini istiyoruz.Av. Nadir YALÇINKAYA TARABYA‘‘ÇIK dışarı’’ (31.7.2001) başlıklı haberle ilgili olarak Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptırılan incelemede; Hüseyin Tosun'un 23.7.2001 günü Kütahya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan kardeşi Gülümser Tosun'u ziyaret etmek için Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe ile müracaat ettiği, ancak ziyaret yapılmak istenen günün adı geçen tutuklunun görüş günü olmaması ve bir kısım mahkumun eş ve 0-10 yaş grubu çocukları ile açık görüş yaptıkları güne rastlaması nedeniyle talebin reddedildiği, Hüseyin Tosun'un cezaevinden sorumlu Cumhuriyet Savcısı ile bizzat görüşmediği, dilekçesini Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Kalemi'ne verdiği ve oradaki personel vasıtasıyla talebini ilettiği, bu nedenle de Cumhuriyet Savcısı tarafından 'çık dışarı' diye kovulduğunu iddia eden beyanının gerçeği yansıtmadığı anlaşılmıştır. Kamuoyunun gerçekleri öğrenmesi bakımından açıklamanın yayınlanmasını rica ederim.Ali Suat ERTOSUN-Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
button