Yalanın gücü varsa gerçeÄŸin öcü olur

Güncelleme Tarihi:

Yalanın gücü varsa gerçeğin öcü olur
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 26, 2008 00:00

167 gündür Paşakapısı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Tuğba Özay, tahliyesinin ardından Antalya'daki çiftliğinde ailesi ve köpekleriyle hasret giderdi.

Haberin Devamı

Tuğba Özay'ın tahliye olduktan sonraki ilk görüntüleri...

Tuğba Özay fotoğrafları için tıklayın...

İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Rulet Operasyonu kapsamında örgüt üyeliği ve tehdide azmettirme suçlamalarıyla 167 gündür Paşakapısı Cezaevi'nde tutuklu bulunan manken Tuğba Özay, tahliyesinin ardından geldiği Antalya'nın Manavgat İlçesi'ndeki çiftliğinde ailesi ve köpekleriyle hasret giderdi.
PaÅŸakapı Cezaevi'nden önceki akÅŸam saatlerinde tahliye edilen TuÄŸba Özay, uçakla geldiÄŸi Antalya Havalimanı'ndan Manavgat'taki çiftliÄŸine geçti. Annesi Duygu, babası Ä°lhan Özay, menajeri Kadir Åžen ve avukatı Edip Önder ile birlikte ciple çiftliÄŸe gelen Özay, ilk önce Hero ve Zeus adlı köpeklerini uzun uzun sevip kucakladı. Çiftlikte dolaÅŸan Özay, barı inceledi ve havuz etrafında uzun süre tur attı. Sık sık birbirlerine sarılan Özay ile annesi, duygu dolu anlar yaÅŸadı.Â
Çok incindim
Özay, kendisini yeniden doğmuş gibi hissettiğini belirterek, "Bugün her şey çok garip, çok hızlı gelişiyor. Sanki bugün yeniden doğmuş gibiyim. Adaletin yerini bulduğuna inanıyorum. Tabi bu olaylardan çok yara aldım, çok incindim.

Yalanın gücü varsa gerçeğin öcü olur
Kötü bir süreç geçirdim, ama bu kötü süreci iyiye çevirmesini baÅŸardım. Çünkü içeride çok güzel dostluklar kurdum" dedi. Â
Hayat çok kısa
Yabancılar Koğuşu'nda dünyanın dört bir tarafından arkadaşlar edindiğini kaydeden Özay, şunları söyledi: "Orada gerçekten çok kader mahkumu var. Gerçekten suçsuz yere özgürlüğünden olan insanlar var. Bir yanım onlardan ayrıldığım için buruk, bir yanım özgürlüğüme kavuştuğum için çok heyecanlı ve mutlu. Çok garip bir ikilem bu, tarif etmek çok zor, ancak yaşayan anlar. Altı aydır sevenlerimden, sevdiklerimden, ailemden, dostlarımdan, özgürlüğümden ve hayata dair her şeyden uzak kaldım. Hayat her yerde devam ediyor. İçeride de dışarıda da devam ediyor. Bazı şeylerin çok anlamsız olduğunu anladım. Hüzünlenmek, acı çekmek doğru değil, hayat çok kısa ve çok güzel."
Orası olağanüstü bir okul
"Ben içerideyken meydanı boş bulup da çok kişi saldırıya geçti. Ama kimse düşünmedi ki içerinin dışarısı da var. Zamanı gelince her şey açıklığa kavuşacak. Hatta bir şiir yazmıştım, 'Yalanın gücü varsa, gerçeğin öcü olur' diye. Yalanlar belki insanı bir noktaya getirir, ama gerçek er ya da geç ortaya çıkar ve gerçek öcünü alır. İnsanların boş yere birbirlerini kırması, polemiğe girmesi o kadar basit, o kadar sıradan ki yani hayatta çok önemli şeyler var. Allah kimseleri düşürmesin dört duvar arasına. Ama herkesin bir ay bile olsa o dört duvar arsına girip görmesi lazım diye düşünüyorum. Para ile satın alınamayacak bir tecrübe ediniyorsunuz ve hayata sımsıkı sarılmanızı sağlıyor. Orası olağanüstü bir okul."
Umut hiç tükenmemeli
"İnsan içerideyken hayata dair ne varsa özlüyor, fakat anne baba sevgisi inanılmaz bir şey, onlara olan hasretin tarifi
/images/100/0x0/55eaf7f1f018fbb8f8a25f99
yok. Orada annesinden, babasından, çocuklarından ayrı kalan, hatta hiç kimsesi olmayan insanlar da tanıdım. Gerek yabancı gerekse kendi vatandaşlarımla çok güzel ilişkiler kurdum. Orada hayat devam ediyordu, yeri geliyor gülüyorduk yeri geliyor ağlıyorduk, tenha yerlerde gözyaşları döküyorduk ya da gözyaşlarımızı yüreğimize akıtıyorduk. Ama hayat hep devam ediyordu. İnsanın içinde bir umut vardır, bu umut hiç tükenmemeli. İçerideyken insan hep bir an önce özgürlüğüne kavuşmak ister. İki dakika önce çok sevdiğiniz bir arkadaşınızın tahliye haberine seviniyorsunuz, fakat iki dakika sonra başka bir arkadaşınızın ceza almasıyla çok üzülüyorsunuz. Çok farklı bir yer orası. Tahliye olurken tüm arkadaşlarım gözyaşı döktü, kapılara vurdular. Çok sevdiğim dostlarımı geride bıraktım. İnşallah içeride özgürlüğünden mahrum olan tüm kader mahkumlarının bir an önce özgürlüğüne kavuşur."
Mektupları kitap yapacak
Paşakapı Cezaevi'nde geçirdiği 167 gün boyunca yüzlerce mektup aldığını belirten Özay, mektupları kitap haline getirmeyi düşündüğünü söyledi. Özay, "İçeride geçirdiğim günler boyunca yanımda olan, bana destek veren, tanıdığım tanımadığım herkese çok teşekkür ediyorum. İçerideyken yüzlerce mektup aldım, hatta PTT'den bile mektup aldım. Hiçbir mektuba cevap yazamadım. Kırgın olan arkadaşlarımız vardır, onlardan özür diliyorum. Eğer izinleri olursa bir kitapta mektupları toplamayı düşünüyorum. Asla ticari amaç güderek değil, herkesin sesi olması açısından yapmak istiyorum" dedi.
Çiftlikte dinleniyor
Tuğba Özay, tahliye olur olmaz Antalya'ya geldi. Manavgat'ın Bucakşıhlar Köyü yakınlarındaki yüzme havuzlu çiftliğinde dinlenen Özay, çok özlediği annesine sarıldı, köpeğini sevdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!