Güncelleme Tarihi:
Miting, Hitler'in iktidara gelmesinden sonra 1933 yılında 10 Mayıs gecesi Yahudilere yönelik başlayan şiddet çerçevesinde Yahudi kitaplarının yakıldığı bugünkü adıyla Bebelplatz'da (Bebel Meydanı) yapıldı.
Mitingde konuşan haham Yitzhak Ehrenberg, Başbakan Angela Merkel ve hükümete çağrı yaparak, "Binlerce yıllık Yahudi geleneğini ve tecrübesini uygulamamıza izin verin" dedi. Mitinge Almanya Türk Toplumu (ATT) da katılarak destek verdi. ATT Genel Başkanı Kenan Kolat, kipa takarak yaptığı konuşmasında, sünnetin serbest bırakılmasını istedi. Mitinge Federal Meclis Başkan Yardımcısı SPD'li Wolfgang Thierse de katıldı.
"J" SEMBOLÜ İSTEMİYORUZ
Mitingde konuşan organizatörlerden Berlin Yahudi Forumu Başkanı Lala Süsskind, bu yıl içinde sünneti serbest bırakan yasanın çıkması gerektiğini belirtti. Süsskind, Berlin'de sünneti yasak kapsamından çıkaracaklarını açıklayan Berlin Adalet Senatörü Thomas Heilmann'a teşekkür ederken, "Ancak sünnetin, kişinin dini aidiyetini ispatlaması durumunda yapabilecek olmasını anlayamıyorum. Ben Yahudi olduğumu nasıl ispat edeceğim. Sokakta yürürken Yahudi veya Müslüman olduğumu nereden bileceksiniz? Yahudi cemaatinin üyelerine dağıttığı bir üye kartı da yok. Biz bu ülkede, bir zamanlar Yahudi kimliğimizi belli eden ve taşımak zorunda olduğumuz 'J' harfine benzer bir sembol taşımadan yaşamak istiyoruz“ dedi. Lala Süsskind, sünnet tartışmaları çerçevesinde Müslüman ve Yahudi anne-babaların çocuklarına büyük bir vahşet yapan insanlar gibi gösterildiğini de belirtti.
İYİ NİYETLİ AMA YETERSİZ
Ortodoks Yahudi cemaati hahamı Yitzahk Ehrenberg ise cemaatine yönelik sünneti tavsiye ettiği gerekçesiyle bir kişinin kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Ehrenberg, "Hakkımda soruşturma açılması için suç duyurusunda bulundular. Gerekçe cemaatime sünneti uygulayın dediğim için. Ben buradan bir kez daha sünneti tavsiye ediyorum" dedi.
Haham Ehrenberg, Berlin'de Adalet Senatörü Heilmann'ın girişiminin iyi niyetli olmasına rağmen sonucun istenmeyen bir şekilde ortaya çıktığını ve hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade etti. Sünnetle ilgili tartışmanın çok kötü bir kaynaktan ortaya çıktığını belirten haham Ehrenberg, İsrail Dostluk Grubu Başkanı Charlotte Knobloch'un, "Almanya'da Yahudileri istiyor musunuz?" şeklinde soru yönelttiğini hatırlatarak, "Biz Yahudiler, kendi inançlarımızı özgürce yaşayarak bu ülkede yaşamak istiyoruz“ dedi.
HOŞGÖRÜ ORTAMINA DARBE VURULDU
ATT Genel Başkanı Kenan Kolat ise sünnetle birlikte saçma sapan birçok konunu da gündeme geldiğini belirtti. Kolat, sünnetle birlikte bunun hijyenik yapılıp yapılmadığının sorgulanmaya başlandığını belirtirken, "Sanki Yahudilerin ve Müslümanların çocuklarını vahşi bir uygulamadan kurtarıyorlarmış gibi bir havaya soktular" dedi.
Mitingde konuşan Berlinli genç oyuncu ve yazarlardan Özgür Özata ise, Berlin'de doğup büyüdüğünü ve bu kentte her zaman için hoşgörüye tanık olduğunu ifade etti. Özata, ancak sünnet kararının bu hoşgörü ortamına darbe vurduğunu sözlerine ekledi. Federal Meclis Başkan Yardımcısı Wolfgang Thierse (SPD) ise kendisinin bir Katolik olmasına rağmen, insanların dini inançları istedikleri gibi yaşama özgürlüğünü savunduğunu ifade etti.
Kipa takarak konuşma yapan ATT Genel Başkanı Kolat sünnetle birlikte birçok konunun anlamsız şekilde gündüme getirildiğini söyledi. |