Yağma, tehcir aracı mı?

Güncelleme Tarihi:

Yağma, tehcir aracı mı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2003 00:00

BAĞDAT'taki ilk yağma görüntüleri ile Kuzey Irak'tan gelen haberler arasındaki farka dikkat!.. Kuzey Irak'ta önce nüfus ve tapu daireleri basıldı, ardından Türkmen ve Arapların evleri yağmalandı.Üstelik Talabani ve Barzani'nin peşmergeleri, yağmayı tehcirin (zorunlu göç) aracı olarak kullanıyor gibi geldi bize. Vatandaşlık ve mülkiyet haklarından edilen, korkutulan Türkmen ve Arapların Kerkük ile Musul'u terk etmeleri, petrol kentlerinin silah atmadan Kürtleştirilmesi amaçlanıyor.Kürt liderler 12 yıl önce kendilerine reva görülen eziyeti, fırsatını yakalayınca (ABD silahlarıyla?) Türkmen ve Araplara uygulamak istiyorsa... O zaman tarih tekerrür edecek demektir. Kürtler nasıl sürgüne zorlandıkları topraklar için savaştıysa, Türkmen ve Araplar da evleri ve kökleri için silaha sarılacak... İç savaş riski artacak.Koalisyon mütefekkirlerinin ‘‘Yağma özgürlüktür’’ saçmalığı, 12 yıldır bölgesel istikrarın güvencesi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin devre dışı bırakılması, yangına benzinle gitmeye benziyor.Türkiye'nın Irak Savaşı'yla ilgili iki önceliği belliydi: 1) Ekonomik zarar, 2) Kuzey Irak'ta istikrar. Gelinen noktada hangisi daha beter durumda karar vermek zor. Ama kesin olan, Türkiye'nin dış politikasının iflas ettiği!Hazine, Merkez'e yıkılmasınHAZİNE yönetiminde başarının ölçüsü Merkez Bankası'na yük olmamaktır. Nitekim son on beş yıllık kurumsal hafızayı tazelersek;Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi, 1986 yılında Hazine'ye geçti, koltuğunu sağ kolu Zekeriya Yıldırım'a bıraktı.1990'lı yılların başında dönemin Hazine Müsteşar Yardımcısı Mahfi Eğilmez gönüllü olarak ‘‘para programı’’ açıkladı, Rüşdü Saracoğlu başkanlığındaki Merkez Bankası'nın üstüne yıkılmadı.Aksine örnekler de yaşandı... 1994'te Hazine Müsteşarı Osman Ünsal, iç borç ihalelerini ‘‘yüksek faiz vermemek’’ gerekçesiyle iptal etti, Merkez Bankası'ndan avans kullanmayı seçti... Sonuç devalüasyon ve krizdi!O tarihten bu yana Hazine-Merkez Bankası ikilisi genellikle uyum sergiledi... Selçuk Demiralp ile Gazi Erçel, IMF destekli kur çapası programının sadece mimarı değil siyasi sorumlusu gibi davrandı.Faik Öztrak ile Süreyya Serdengeçti'nin takım oyununun Kemal Derviş'in başarısındaki rolü tartışmasızdı.Öztrak'ın görevden ayrılmasına üzüldüğümüzü saklayamayız. Ancak yerine gelecek isme de önyargılı değiliz. Yeter ki yukarıda tarife çalıştığımız formata uygun çizgi izlesin... Hem kendisi, hem de ülkenin selameti için!Karşı görüş-katkılarGEÇEN hafta ABD ordusunun Irak'ta gerilla taktiği uygulaması nedeniyle bizim TV yorumcusu paşaların kafasının karıştığını yazdık. Çok tepki aldık. Yorumumuza katılanları kendimize sakladık, karşı görüşten seçtiğimiz birkaç örneği sizlerle paylaşıyoruz:‘‘Eğer bu strateji yıpranmış Saddam ordusuna karşı değil de daha iyi bir orduya karşı uygulansaydı acaba sonuç ne olurdu?’’ (E.Tuğg. Nejat ESLEN)‘‘...Yazınıza ben değil Pentagon bile şaşmıştır. Bu kadar da methiye olmaz canım... İki ton teçhizatlı gerilla nereden oluyormuş? Üstelik Arap'la çorabı da birbirine karıştırırlar. İtidal lazım canım.’’ (İlber ORTAYLI)‘‘...Terör örgütü ilk yıllarında gayet başarılı olmuştu. Çünkü karşısında sadece düzenli ordu vardı. Özel timler kurulup gayri nizami harp şartlarında cevap verilmeye başlandıktan sonra sonuç malumunuz.’’ (Ertuğrul KARAKAŞ)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!