Yabancılara 6 alanda taşınmaz mal edinmek yasak
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2008 15:02
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Tapu Yasası uyarınca, yasanın yürürlüğe girdiği 7 Ocak 2006 tarihinden bu yana 6 alanda, Bakanlar Kurulu kararıyla, yabancıların taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinmesinin yasaklandığını bildirdi.
Bakan Özak’ın verdiği bilgilere göre ise Hatay İlinin tamamı ile Gelibolu Tarihi Milli Parkı ve Odunluk İskelesi, Taşkömürü Havzasında kalan alanlar, Uranyum, toryum, antimuan, bakır, perlit, bor ve kömür sahalar, Çanakkale Boğazının Anadolu yakası ile Gelibolu yarımadası, MİT Müşteşarlığına ait yerler ile Kilis ilinin tamamında yabancı gerçek ve tüzel kişilere taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinimi yasaklandı.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un soru önergesini yanıtladı. Türkiye’de yabancıların taşınmaz mal ediniminin 2644 sayılı Tapu Kanunu’yla düzenlendiğini ifade eden Bakan Özak, yasanın yayımlandığı tarihten bu yana Bakanlığı tarafından tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen yazılarla, “yabancılar tarafından taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinmesinde sakınca görülen alanların bulunması halinde Bakanlar Kurulu’na sunulmak üzere Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi”nin talep edildiğini kaydetti. Özak, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen tekliflerin değerlendirildiğini ve yasanın yürürlüğe girdiği 7 Ocak 2006 tarihinden itibaren bugüne kadar, 6 adet alanda Bakanlar Kurulu kararıyla, yabancı gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin taşınmaz ve sınırlı ayni hak ediniminin yasaklandığını kaydetti. Özak bu alanları ise şöyle sıraladı:
“Hatay ilinin tamamı ile Gelibolu Tarihi Milli Parkı ve Odunluk İskelesi, Taşkömürü havzasında kalan alanlar, Uranyum, toryum, antimuan, bakır, perlit, bor ve kömür sahaları, Çanakkale Boğazının Anadolu yakası ile Gelibolu Yarımadası, MİT Müşteşarlığına ait yerler ve Kilis İlinin tamamı”
Bakan Özak, mevcut mevzuata göre, yabancı uyruklu gerçek kişilerin Türkiye’de taşınmaz ediniminin karşılıklılık ilkesi, yer ve miktar sınırlamasının yanı sıra, kullanım amacı olarak da sınırlandırıldığını söyledi. Özak, Tapu Kanunu’nun 35. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen alanların Valiliklerce yapılan Stratejik İl Planı’nda yer alıp almadığı hususunun İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğunda olduğunu bildirdi.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un soru önergesini yanıtladı. Türkiye’de yabancıların taşınmaz mal ediniminin 2644 sayılı Tapu Kanunu’yla düzenlendiğini ifade eden Bakan Özak, yasanın yayımlandığı tarihten bu yana Bakanlığı tarafından tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen yazılarla, “yabancılar tarafından taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinmesinde sakınca görülen alanların bulunması halinde Bakanlar Kurulu’na sunulmak üzere Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi”nin talep edildiğini kaydetti. Özak, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen tekliflerin değerlendirildiğini ve yasanın yürürlüğe girdiği 7 Ocak 2006 tarihinden itibaren bugüne kadar, 6 adet alanda Bakanlar Kurulu kararıyla, yabancı gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin taşınmaz ve sınırlı ayni hak ediniminin yasaklandığını kaydetti. Özak bu alanları ise şöyle sıraladı:
“Hatay ilinin tamamı ile Gelibolu Tarihi Milli Parkı ve Odunluk İskelesi, Taşkömürü havzasında kalan alanlar, Uranyum, toryum, antimuan, bakır, perlit, bor ve kömür sahaları, Çanakkale Boğazının Anadolu yakası ile Gelibolu Yarımadası, MİT Müşteşarlığına ait yerler ve Kilis İlinin tamamı”
Bakan Özak, mevcut mevzuata göre, yabancı uyruklu gerçek kişilerin Türkiye’de taşınmaz ediniminin karşılıklılık ilkesi, yer ve miktar sınırlamasının yanı sıra, kullanım amacı olarak da sınırlandırıldığını söyledi. Özak, Tapu Kanunu’nun 35. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen alanların Valiliklerce yapılan Stratejik İl Planı’nda yer alıp almadığı hususunun İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğunda olduğunu bildirdi.