Güncelleme Tarihi:
Samsun’daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde yaban hayatının araştırılması ve Türkiye’deki biyoçeşitliliğin akademisyenler tarafından analiz edilebilmesi amacıyla ‘Yaban Hayatı Araştırmaları Enstitüsü Araştırma İstasyonu’ kuruldu. Enstitünün açılışını geçtiğimiz mayıs ayında gerçekleştiren YÖK Başkanı Özvar, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan enstitüde, sis ağlarıyla yakalanıp halkalanan ve bilgileri kaydedilen kuşları doğaya saldı. Konuyla ilgili Hürriyet’e konuşan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, enstitünün kurulmasının nedenlerini şöyle anlattı:
GELECEĞE PROJEKSİYON TUTULACAK
“Üniversitemizde 25 yıldır göçmen kuşların rotalarının, davranışlarının, göç zamanlarının ve stratejilerinin belirlenmesi amacıyla halkalama yapılıyordu. Aynı zamanda üniversitemiz kuşları inceleyen anabilim dalı olan ornitoloji alanında da önemli bir tecrübeye sahip. Kuş cenneti olarak tanımlanan Kızılırmak Deltası’nın çok yakınımızda olması da üniversitemizde bu enstitünün kurulma nedenlerinden bir diğeri. Enstitümüzde sadece kanatlı değil tüm yabani hayvanlar çalışmalara dahil edilecek. Böylece Türkiye’nin biyoçeşitliliği ve iklim değişikliği hakkında geleceğe bir projeksiyon tutulacak. Türkiye’deki kuş çeşitliliğinin envanterini çıkarmak istiyoruz. Bu envanter sayesinde ülkemizdeki biyoçeşitlilik yeniden değerlendirilebilecek.”
Prof. Dr. Yavuz Ünal
YABAN HAYVANLAR TEDAVİ DE EDİLECEK
İl merkezinde artık hayatta olmayan yabani hayvanların mumyalanmasıyla bir müze oluşturmayı planladıklarını da dile getiren Prof. Dr. Ünal, şunları söyledi: “Bir farkındalık çalışması yapmak istiyoruz. Hem müze hem de bilgilendirme ofisini 366 kuş türünün göç yolu üzerinde bulunan Kızılırmak Deltası yakınlarında kurmayı hedefliyoruz. Üniversitemizin veterinerlik fakültesinde yaban hayvanlarla ilgili bir kliniğimiz ve deltada bir de ilk yardım ünitemiz var.”
200 BİN KUŞ HALKALANDI
- Kuş Cenneti olarak da bilinen ve Karadeniz sahilinde doğal özelliklerini koruyabilmiş en büyük sulak alan olan Kızılırmak Deltası’nda, son 22 yılda 200 binin üzerinde kuş halkalandı. 12 bin hektarı bulan sulak alanları ve barındırdığı canlı türleriyle Kızılırmak Deltası, Türkiye’nin önemli doğal sistemlerinden birini oluşturuyor. Deltada bugüne kadar Deniz Kartalı, Tepeli Pelikan, Kara Leylek, Turna, Balıkçıl ve Yağmurcu’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 140 türün ürediği belirlendi. Kış döneminde 100 bin dolayında su kuşunun konakladığı delta, bu yönüyle de uluslararası öneme sahip. Nesli tehlikede olan kuş türlerinden Cüce Karabatak, Şah Kartal, Dikkuyruk, Küçük Kerkenez ve Alboyunlu Kaz gibi türler deltada görülen kuşlar arasında yer alıyor.
KUŞLAR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ HABERCİSİ
- REKTÖR Prof. Dr. Ünal, kuşların iklim değişikliği hakkında önemli işaretler verdiğini de vurguladı: “Kuşların göç yolları bize iklim değişikliğiyle ilgili önemli bilgiler veriyor. Örneğin, iklim değişikliği nedeniyle bazı kuşlar artık göç etmiyor. Çünkü iklim onu zorlamıyor ya da kuş daha önce farklı bir güzergâhtan giderken şimdi yolunu değiştirebiliyor. Bunun nedeni de kuşun gittiği yerlerde kuluçka imkânının kalmaması ya da güzergâhın artık onun için elverişli olmaması. Tüm bu detayların akademik olarak yorumlanması lazım. Bunların hepsi de enstitüde uzmanlar tarafından incelenecek.”